BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Şubat 2015

Kandil baronları küresel satışta

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, 30 Ağustos 2014'te Başbakan oldu. Göreve geldiği günden bu yana mesaisinin çok büyük bölümünü çözüm süreci üzerinde yürüttü. "Anneler ağlamasın, birlik ve beraberlik içinde yaşansın, Büyük Türkiye'den 78 milyonun her ferdi eşit vatandaş olarak faydalansın" diyerek gecesini gündüzüne kattı.

Türk-Kürt kardeşliğinin sağlam temeller üzerinde kurulmasını sağlayacak atılımları, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları dakika dakika takip etti. Ve 2015 Nevruz'uyla bütün Türkiye'de herkesin gür sesle BARIŞ şarkıları söylemeye hazırlandığı bir sırada, Kandil Baronları, Türkiye'ye karşı silah kullanmaktan vazgeçileceğine ilişkin Öcalan mesajını askıya aldılar? Neden acaba?

Çünkü Kandil çetesi 2013 yılından bu yana, yabancı servislerle kol kola, kucak kucağa BAHANE ARIYORLARDI. Ortadoğu'da şartlar değişmişti. Yıllarca silah-mermi-para aldıkları yabancı servisler, yeni vaatlerde bulunuyorlardı.

Suriye'de toprak vereceklerdi. 6-8 Ekim'de KOBANİ'yi bahane ettiler. Maalesef 50 vatandaşımızın ölümüne yol açtılar. Günümüzde, iç güvenlik yasasını bahane ederek İmralı mutabakatına set çektiler.

Kandil'in (KCK) yaptığı şantaj ve tehdit dolu son açıklama da oynanan oyunu deşifre ediyor: "Derhal müzakere başlayacak, izleme heyeti oluşturulacak, izleme heyeti Apo'yla görüşecek, bir an evvel somut adımlar atılacak. Yoksa bizim için süreç 15 Şubat'la birlikte son derece tehlikeli, kritik ve bitme noktasındadır."

Kandil senaryosu

Kandil'deki baronlar çözüm sürecinin kendi varlığına yönelik olduğunu düşünüyor. Irak ve Suriye'deki gelişmeleri fırsatçılığa çevirme politikasıyla hareket ediyor. Türkiye'de barışa yanaşmama karşılığında DERİN AMERİKA-AVRUPAİSRAİL'DEN önemli destekler almış görünüyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, PYD'nin kadın Eşbaşkanı'nı Paris'teki sarayında kabul etti. Almanya'nın Peşmerge'ye gönderdiği silahların bir bölümü PKK'nın eline geçti. İngiliz basını ısrarla "Bölgesel Parlamento" tezgâhını boşuna yazmıyor...

DERİN KAOS PLANI: HDP Başkanı Selahattin Demirtaş'ın arkasında yer alan yerli-yabancı güç odakları bir süreden beri Kandil senaryolarına göre yazı-yorumlarına başlamışlardı. Amerika tecrübesi yüksek bir bayan gazeteci açık açık yazdı: "Selahattin Demirtaş ya, yüzde 10 üstüne çıkıp gümbür gümbür Meclis'e girecek ya da % 8-9 gibi bir rakamla barajın altında kalacak.Peki, o zaman ne olur? KAOS... 2015 Türkiye'si bu haksızlığı kaldıramaz.

Türkiye ansızın istikrarsız ve kaotik bir yere sürüklenir. Parlamento dışı kalan Kürtler, Rojava'da yaptıkları gibi 'kendi yoluna gitme' kararı alır. Kantonlardan, yerel parlamentolardan söz etmeye başlarız. 6-7 Ekim olayları, seçim sonrası yayılır. Daha da önemlisi, dünya basını her gün bas bas bağırır, seçimlerin meşruiyetine gölge düşer. AB'yle ilişkiler biter. Ekonomi sendeler vs..."

Siyaseti dinamitleme

Davutoğlu, oyunların arka planını açıkladı: "Gezi, 17-25 Aralık ve Kobani olayları farklı 3 kesimin kaos çıkartma denemeleriydi. Şimdi bunları bir zeminde bir araya getirmeye çalışanları görüyoruz.
Çok tehlikeli bir trend. HDP 'Meclisi kilitleyeceğiz' ,CHP- Kılıçdaroğlu "direnin" diyor. MHP yanlarında. Kaos peşindeler..."
Kandil baronlarının şahin tavırları, HDP'nin "Türkiyelileşme açılımı"nı başarmasını sağlamaz. Belli ki, HDP'nin barajı aşamaması halinde, uygulamaya sokulacak KAOS PLANI hazır. Kaos'tan istikrarsızlık çıkarmaya şimdiden hazırlanarak, Kandil senaryosuna ümit bağlayan, CHP-HDP-MHP'yi, acaba, kimler yan yaya getirmiş olabilir?

SONUÇ: ÜST AKIL, YENİ TÜRKİYE LİDERİ TAYYİP ERDOĞAN'I 17/25 ARALIK'TA, 30 MART'TA VE 10 AĞUSTOS'TA YIKAMADI. AZİZ MİLLET, 7 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE DE TARİHİ TOKADI ATMAK İÇİN SABIRLA BEKLİYOR.