BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Şubat 2015

CHP cuntacıları neden sever?

Yakın siyasi tarihi yeniden okursak CHP'nin darbeler ve cuntalarla ilişkisine yönelik çok malzeme çıkar....
Yakın tarihimizde TSK, 1960 ve 1980 yıllarında iki kez yönetime el koydu, 1971 ve 1997 yıllarında ise hükümeti istifa ettirdi. 10 kez cuntaların darbe teşebbüslerine tanık olduk.
Bunların hepsinin arkasında veya yanında CHP hep var. 27 Mayıs'ı yapan askerlerden MBK üyesi Ahmet Er anlatıyor: "Biz ihtilal kararı veren subayların şahsiyetleri farklıydı. Hemen hemen çoğunluk, yüzde 90'ı CHP'nin taraftarıydı. Darbede ilk nüveyi Cumhuriyet Halk Partisi'nden olan subaylar oluşturdu. Bazı ihtilal üyeleri İsmet İnönü üzerinde tir tir titriyorlardı. İhtilale hazırlık yapan Halk Partili subaylar şöyle karar almışlardı; 'İhtilali yapalım, Demokrat Parti'yi kapatalım, iktidarı Halk Partisi'ne olduğu gibi teslim edelim.' İsmet Paşa'nın CHP taraftarı subayları toplanıyorlar. Toplantıda İsmet Paşa, o komite üyelerine şunu teklif ediyor. 'İktidarı bana teslim edin, size 6 yıl senatörlük vereyim.' diyor. Gazeteleri okuyorduk. Sol kesimden olan basın tahrik ve teşvike devam ediyordu."

Dündar Taşer anlatıyor

1960 ihtilalini yapanlardan merhum Dündar TAŞER'in anıları: "27 Mayıs günü erken saatlerde karargâhta, 'Nasıl yapalım, nasıl hareket edelim' diye konuşuyorduk.
Cemal MADANOĞLU Paşa 'Biz ne maliyeden anlarız, ne de adliyeden.
En doğrusu İsmet Paşa'yı getirelim, memleketi o idare etsin. Paşayı getiririz, ilan ederiz, olur biter...'
dedi."
Üyelerden Sıtkı ULAY "Arkadaşlar müjde, CHP iktidarı teslim etmemize karşılık hepimize ömür boyu mebusluk veriyor, bu fırsatı kaçırmayalım" yorumunda bulundu. Ulay, şunları söyledi: "CHP bizleri yani 14'leri komiteden uzaklaştırınca, komite zayıfladı.
CHP yandaşları güçlendi. DP'ye hasım olanlar ve CHP'nin tesirinde bulunanlar komite içinde daha kuvvetli hale geldiler.
Dışarıda 'Silahlı Kuvvetler Birliği' adıyla bir başka ihtilal komitesi kuruldu. Başkanı Talat AYDEMİR idi. Bu komite duruma tamamen hâkim oldu. Milli Birlik Komitesi'nin kukla haline geldi. Dıştaki komite baskı yaparak, idamları infaz ettirdi."
BÜLENT ECEVİT DÖNEMİ:
Merhum Ecevit 12 Mart cuntasına karşı çıkınca aziz milletimizce 1974 ve 1978'de iki kez iktidar olmayla onurlandırıldı. Aynı Ecevit 1997- 28 Şubat darbecilerinin iktidara getirdiği Mesut Yılmaz hükümetinde yer almaktan kaçınmadı.
DENİZ BAYKAL DÖNEMİ: Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanı olduğu dönemde, 28 Şubat (1997) post-modern darbesi ile 27 Nisan (2007) e-muhtıralı darbe girişimi oldu. Peki, her iki olayda ne yaptı, ne söyledi CHP lideri olarak Deniz Baykal? Meclis'te yeterli çoğunluğa sahip Refah yol hükümetini işbaşından uzaklaştırma amacıyla süreç başlatmış Türk Silâhlı Kuvvetleri için 'bir sivil toplum örgütü' yakıştırmasını yaptı. 367 garabet kararının Anayasa Mahkemesi'nden çıkmasını sağlayacak yolu açtı. "Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider" diyebildi. 27 Nisan e-muhtırası sonrasında ise, CHP adına ilk açıklama, genel sekreter Önder Sav tarafından yapılan "Gözümüz aydın, Türkiye'nin gözü aydın" açıklamasıydı.
KEMAL KILIÇDAROĞLU DÖNEMİ: Kılıçdaroğlu, 2010 yılında Genel Başkanlığa getirildi. O günden sonra Taksim/Gezi üzerinden kurgulanan kaosla iktidara devirme operasyonuna destek çıktı. Fethullah Gülen'le ittifak kurdu.
17/25 Aralık darbe teşebbüslerinin tam ortasında yer aldı. 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde Gülen ittifakı işe yaramadı.

SONUÇ: "CHP+Ordu= iktidar" formülü Türkiye'de bir dönem çok geçerliydi. Şimdi, "CHP+Fethullah Gülen=iktidar" formülü gündeme sokuldu ama, tutmuyor. Halkımız ne kadar değiştik derlerse desinler klasik statükocu yapılarından bir türlü dışarı çıkamayanlara oy vermiyor.... 7 Haziran seçimlerini de kaybedince ne yapacaklar?Kaostan iktidar çıkarmaktan vazgeçerler mi? ANLAMLI ATASÖMÜZ NE DİYOR?...CAN ÇIKAR, HUY ÇIKMAZ.....