BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 18 Kasım 2014

Türkiye'nin Berlin Duvarları

Birinci dünya savaşının 100'üncü yıldönümü içindeyiz. Gelecek yıl (2015) Çanakkale zaferinin ve Osmanlı'yı yıkmak için planlanan Doğu meselesinin 100'üncü yılını yaşayacağız. 2016'da Osmanlı'nın lime lime parçalanması, Ortadoğu'nun cetvelle çizilerek devletçikler kurulmasını sağlayan Sykes-Picot anlaşmasının 100'üncü yıldönümünü yaşayacağız.
100 yıl önce başımıza çorap ören ülkelerin,100 yıl sonra da aynı aynı oyunları oynadıklarını görünce tarihi iyi okumak ve yeniden yorumlamak gereği net biçimde karşımıza çıkıyor.
Meşhur Sykes-Picot anlaşmasını herhalde Orta Doğu'da şu son yıllarda meydana gelen gelişmeler üzerine artık duymayan kalmadı. Anlaşmanın gerçek amacı, Orta Doğu'nun savaştan sonra Osmanlı'dan geride kalacak olan kısımlarında İngiltere ile Fransa'nın payını ayırmaktı. Bunun için 1915 yılının Kasım ayından 1916 yılının Mart ayına kadar bu devletler arasında görüşmeler yapıldı ve sonunda 16 Mayıs 1916'da anlaşma imzalandı. 2016 yılında anlaşmanın 100. yıldönümüne girerken, bazı sürprizler karşımıza çıkacaktır. Irak'ın, Suriye'nin bölündüğünü, Ortadoğu'da Filistin ve Kürt devletlerinin kurulduğunu, Ürdün'ün, Lübnan'ın ortadan kalktığını, Kuzey Afrika'da yeni devletçiklerin kurulduğunu görürsek şaşırmamalıyız.
O anlaşmayla, İngiliz'lerin neden Kerkük ve Musul'u aldıklarını, Filistin'ini neden kendilerine ayırıp İsrail'i kurduklarını, yeniden okuyamazsak 100 yılın ruhuna varamamış olacağız. Sorun elbette petroldü. Petrol olduğu belli olan bir sahada İngiltere petrolü olabildiğince kendi bölgesinde tutmak istiyordu. Petrolün tam olarak nelerde olduğunu Sultan Abdülhamit'in yaptırdığı haritalara, ajanları aracılığıyla ulaşmaları asla unutulmamalıdır.
İşte o anlaşma 100 yıldır İslam coğrafyasında kan ve gözyaşının devam etmesinin ve günümüz Orta Doğu'sunun sorunlarının başlangıcı oldu. Yıllarca sonu görünmeyen bir kör dövüşü böyle başladı.
Emperyalist devletler uyumuyor. Daha çok uzun yıllar boyunca da aynı şekilde süreceğinin işaretini her gün anlıyoruz.
Onun için, önümüzdeki 100 yılın 21'inci yüzyılın parlayan yıldızı olma şansı bulunan Yeni Türkiye'nin 100 yıllık prangaları kırmasına daha sıcak, daha yakın, daha derin bir güçle sarılmalıyız.

Prangaları kırıyoruz

9 Kasım 1989 tarihinde Berlin Duvarı yıkıldı. Onun 25'inci yıldönümü birçok aktiviteye sahne oldu. 100 yıl önce yıkılan Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden doğan Türkiye'de Berlin Duvarları'nı tek tek yıkıyor. Yeni Türkiye, ayağındaki prangaları kırıyor. Güzel Türkiyemiz, Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla gelişen Yeni Dünya oyunlarına uzak kalmıştıdı. Emperyalist Batı tarafından desteklenen PKK terör örgütüyle düşük yoğunluklu savaş içine sürüklendik. Atatürk Barajı'nın yapılmasın engelleyen Suriye'deki diktatör Hafız Esad'ın destekleriyle PKK'ya sağlanan lojistik üslerden rahatsız edildik.
Koalisyonlar, zayıf iktidarlar, ayrışmalar yüzünden kafamızı kaldırıp dışa bakamadık. Bugün, Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğluu liderliğindeki Yeni Türkiye, ayağındaki prangaları kırıyor. Alevi meselesine, Kürt meselesine neşter atıyor.

SONUÇ:
Kırılan prangalar 2023 yürüyüşünde BÜYÜK TÜRKİYE gerçeğini altın harflerle dünya tarihine yazacaktır.
Düne kadar dünyaya nizam veren 5 küresel devlet vardı. ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa... Bu 5 gücün belirlediği 20. yüzyıl düzeninin sonu geliyor. 21'inci yüzyılın belirlenmesinde, bu ülkelere ek olarak ve ön saflarda küresel güç olarak Çin'le beraber 4 yeni ülke var.
Türkiye, Brezilya, Hindistan ve Meksika...