BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 25 Eylül 2014

Akdoğan: Büyük resim (1)

Yeni MİT Kanunu'yla Türk İstihbaratı'nı hayati yetkilerle donatan düzenlemeler yapıldı. MİT'e dışarıda operasyon yapma yetkisi verildi. Yeni Türkiye'nin parlayan yüzü Müsteşar Hakan Fidan da Türk İstihbaratı'nın, dış operasyon birimlerini tahkim etmeye başladı. MİT, kazandığı yurtdışı operasyonel güçle, 49 rehinemizi kurtardı. MİT'e hayat veren o yetkiler ise şunlar:
1) MİT, yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş, tüm örgüt veya oluşumlar ve kişilerle doğrudan ilişki kurabilir.
2) Türk vatandaşları hariç, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde başka bir ülkeye iade edilebilir veya takas edilebilir.
3) MİT mensupları görevlerini yerine getirirken tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir.

Suriye cephesi...

IŞİD'e karşı mücadelede Irak'tan sonra "Suriye Cephesi" de açıldı. Suriye cephesinin önemli özellikleri var. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, net açıklamalarla 'Ortadoğu'daki Büyük Resmi' karşımıza koyuyor: "Suriye bağlamında. Çok gelişme oluyor, çok boyutlu, çok faktörlü bir denklem var orada. Yani burada yeni bir durum varsa herkesin de yeni pozisyonuna, yeni bakış açısına ihtiyaç var.
ABD'nin projesi ne: ABD'nin Suriye'ye dönük nasıl bir öngörüsü var, projesi senaryosu var önce bunu görmek gerek.
Birbiriyle savaşan gruplar eskiden ikiydi şimdi dört oldu, giderek artıyor. Herkes birbiriyle savaşıyor. Orada PYD var, IŞİD var, Özgür Suriye Ordusu var, Esed var.
Siz orada kiminle iş tutarak bir neticeye ulaşmak istiyorsunuz. Bu sorunun cevabı nedir ve bugüne kadar nasıl bir işbirliği geliştirdiniz?
İngiliz ve ABD basınına: Herkes Türkiye'ye ödev verme peşinde. Kimse Türkiye'yi test edemez, Türkiye'ye ev ödevi veremez. Bugüne kadar atılması gereken birçok adım vardı. 'Esed giderse ne olacağını bilmiyoruz, kimin geleceğini bilmiyoruz' mazeretiyle hiçbir adım atmayanlar, bugün utanmadan Türkiye'ye ödev veremezler.
Kobani'de ne oluyor: Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar çözüm sürecinin doğrudan parçası olan konular değil.
Ama bir şekilde süreci dolaylı olarak etkileyebilen konular olarak görülebilir. Yani çözüm sürecinde biz Türkiye içi bir meseleyi halletmeye çalışıyoruz. Diğerlerinin bağlamı farklı.
Suriye'de yaşananları Suriye politikası kapsamında ele almak lazım.
PYD değişmeli: PYD'nin önce pozisyonunu değerlendirmesi gerekir. Suriye bağlamında Esed'e bakışı ve pozisyonu bizim için önem taşıyor. Esed'i mı destekliyorlar?
Esed'e dönük bir karşıtlık, bir tavır içerisine girmiyor. Bu durum, zaman zaman destek gibi algılanabilir, nötr kalma gibi algılanabilir. Oysa geçmişten bu yana Kürtlere bölgede zulmeden, hiçbir hak tanımayan Esed rejimidir."

SONUÇ: Türk-Kürt kardeşliği, sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun da 100 yıllık parantezini kapatacak şifreler içermektedir. Bu bağlamda, Aysel Tuğluk'un, yani bir siyasinin kendi askerini taşlaması, dahası bunu o sırada Türkiye'ye sığınan Kürtler'i kurtarma esnasında yapması kabul edilemez. Ortadoğu'da yaşanan dram ortadayken, içeriden gerilim üretmek Türk-Kürt kardeşliğinin aklını ve ruhunu sabote etmekten öteye mana ifade edemez.