27 Ağustos'ta; Yeni Türkiye'nin doğum gününe tanık oldum. Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu'nun elele, Büyük Türkiye yürüyüşünü başlattıkları günün manevi dünyasında yaşadım. Artık, Türkiye'de her şeye Millet karar verecek.
10 Ağustos'ta aziz milletimiz sadece Cumhurbaşkanı seçmemiş, yüzyıllara meydan okuyan büyük devletler Selçuklu-
Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti'nin 'bayrak ismimilletin adamımuhafazakâr devrimci ' Tayyip Erdoğan'ı Çankaya'ya çıkarmıştı.
Aziz milletimiz, 27 Ağustos günü Ahmet Davutoğlu'nun 'Yeni bir lider, Bayrak isim' olarak dünya sahnesinde yerini almasına karar verdi.
Cumhur reisi ve Başkomutan Tayyip Erdoğan'ın gözünün içine bakarak konuşmasına başlayan Davutoğlu'nun o ilk cümleleri ne kadar içtendi. Duygu yüklüydü.
Milli ruhu coşturuyordu. Yüzyılların derinliğinden geliyor, geleceğe koşuyordu.
Türkiye tarihine dayanan efsane sözlerle aniden salonu ve milyonların gururunu okşayan bir atmosfer yaratıyordu: "Selam olsun insana, zamana ve mekâna... Eşrefi mahlukat olarak yaratılan insana selam olsun. Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgililer sevgilisine selam olsun.
Hacı Bayramı Veli'ye selam olsun. Aşkımızın piri Mevlana'ya, Hacı Bektaşi Veli'ye selam olsun. Ahmedi Hane'ye, Feqiye Teyran'a selam olsun. Alparslan Gazi ve yiğitlerine selam olsun. 92 yıl önce milletin istiklali için Kocatepe'ye yürüyen Mustafa Kemal'e selam olsun. AK Parti'nin kurucu lideri ve seçilmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun... Onunla birlikte bu kutlu yola çıkan herkese selam olsun...''
Bu asla bir veda değil
Erdoğan konuşmasını bitirirken, bir hüzün kapladı salonu. Kolay değil, darbelerle mücadele etmiş, kapatılma tehlikesi atlatmış, yerli yabancı hainlerin sinsi planlarını bozmuş, girdiği her seçimi kazanmış bir BÜYÜK LİDERİ partinin başından ayrılıyor görmek.
Erdoğan, salondaki gözyaşlarını görüyor, aziz milletinde fertlerinin hüzünlendiğini hissediyordu. Son cümlelerini derin sevgi seli arasında şöyle tamamladı: "Şunu bilmenizi istiyorum bizim bu kongremiz bir misyon değişikliği değildir, sadece bir isim değişikliğidir.
Ve asla bir veda değildir. Bilesiniz ki bu da bir fatihadır, bir başlangıçtır. Yeni bir açılıştır, milattır. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Biriz, iriyiz, diriyiz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye'yiz'' Ahmet Davutoğlu manifesto niteliğinde yeni dönemde 9 başlık altında bir RESTORASYON hareketine başlayacaklarını söyledi. Ekonomi, dış politika, kültür, yargı, çözüm süreci gibi başlıklarda gecelerini gündüzlerine takacağını vurguladı.
SONUÇ: Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti birbirini takip eden büyük devletlerin adıdır. Bir millet uyanmıştır.
Milli ruh şahlanmıştır. Çankaya'da Tayyip Erdoğan, Başbakanlıkta Ahmet Davutoğlu, kutlu yürüyüşün işaret fişeğini atmıştır. BÜYÜK TÜRKİYE davasının neferleri söz veriyoruz:
Büyük lider-muhafazakâr devrimci Tayyip Erdoğan, bundan sonra nerede olursa olsun, hangi görevi deruhte ederse etsin, derinliklerin dibine kadar arkasında milyonlarla yürümeye kararlıyız.
ALLAH KUTLU YÜRÜYÜŞÜN BÜYÜK MÜCADELE İNSANLARINI AYIRMASIN.
