BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Ağustos 2014

Osmanlıspor hayırlı olsun

Derin ve anlamlı bir geçmişin günümüzde yeniden canlanmasını gösteren, bir milletin uyanışının işaret fişekleri özelliğindeki iki önemli gelişmeden bahsetmek istiyorum.
BİR) ANKARASPOR'UN ismi Osmanlıspor oldu. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Ankaraspor'un isim değişikliği başvurusunu onayladı. İKİ) MALAZGİRT 1071, TARİHİMİZ BİR, HEDEFİMİZ BİR. Malazgirt Zaferi'nin 943'üncü yıldönümü olan 26 Ağustos için hazırlanan Yeni Malazgirt afişleri yurt genelindeki tüm bilboardlara asıldı. Bu iki güzel olay, bir tesadüfün eseri değildir.
Bu güzel gelişmelerin, Prof.
Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Perşembe günü Başbakan olarak isminin açıklanacağı
tarihi güne denk gelmesi bir ilahi takdir olmalıdır... Büyük devletler 20 yıllık, 50 yıllık programlar açıklardı, Türkiyemiz önündeki yılın ne getireceğini düşünmekten kendini alamazdı.
Uzun vadeli plan yapacak gücü kendimizde bulamazdık. Daha doğrusu buldurmazlardı. Şimdi 2023, 2053, 2071 yıllarını hedefleyen günlere ulaştık.
2002 yılında iktidara gelen AK Parti'nin Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'yi getirdiği noktadaki en önemli başlıklardan birincisi 'Selçuklu-Osmanlı-Türkiye' üzerinde yoğunlaşan düşünce yapısıdır.

Stratejik zihniyet devrimi

Hatırlayalım... 15 yıl önceye kadar, maalesef Selçuklu ve Osmanlı fazla konuşulmamış, tartışılmamıştı.
Selçuklu Devleti, Türkler'in İslamiyet'le buluşmasından sonra kurduğu en güçlü devletlerden birisiydi. Pek çok açıdan Osmanlı kurumlarını, medeniyetini beslemiş, Osmanlı'ya kaynak oluşturmuş bir medeniyetti. Osmanlı dünyaya hükmetmiş bir küresel gücün adıydı.
Dolayısıyla günümüzde Selçuklu ve Osmanlı döneminin tekrar konuşulması, tartışılması bir zihniyet devriminin sonucudur.
12 yıllık dönemde hayat bulan düşüncenin temel kodlarını Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Stratejik Derinlik kitabında bulmuştuk. Davutoğlu'nun Başbakan olacağı önümüzdeki günlerde STRATEJİK DERİNLİK kitabı yeniden tartışılacak, üzerinde yeni araştırmalara ve makalelere konu olacaktır.
Hatırlayalım: Prof. Dr. Davutoğlu'nun Stratejik Derinlik'teki tezlerin ve söylemin bugün "dış politika" alanında hâkim referans noktası olması 100 yıldır içine kapanan-kapatılan aziz milletin yeniden dirilişinin ifadesiydi.
Stratejik derinlik, milletin şahlanış dönemini temsil ettiği düşünülen Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi kudretine yeniden erişmek, BÜYÜK TÜRKİYE hedefinde idealleştirilmiş bir, 'Selçuklu-Osmanlı-Türkiye' felsefesine vücut vermekti.
Davutoğlu'na göre tarihsel mirasın ve bilincin insan iradesini de aşacak şekilde tarihe yeniden ağırlığını koyduğunu ima ettiği yerde doruğa ulaşırdı. Bu noktada "stratejik zihniyet" kendiliğinden sürükleyici bir özne halinde geri gelecekti.
Nitekim 12 yılda Türkiye, bir stratejik zihniyet devrimi de yaşamaktadır.
Yıkıcı ve yakıcı muhalefet, Türkiye'nin İslam coğrafyasıyla yakından ilgilenmesini yadırgıyor olabilir. "Selçuklu-Osmanlı-Türkiye" felsefesinde hayat bulan BÜYÜK TÜRKİYE iddiası açısından bakarsak Gazze'ye atılan bombalar, Mısır'da darbecilerin elinde ezilen halk, Irak'taki karanlık tablo, bizi ilgilendirmektedir.
Suriye, bizim geçmişimizdir. Somali, Yemen yüzyıllardır etkisini sürdüren deniz jeopolitiğinin Yeni Türkiye'yi kapsama alanına almasıdır.

SONUÇ:
10 Ağustos 2014'ten itibaren Türkiye'nin önünde YENİ BİR YÜZYIL açıldı. Yeni yüzyıl sürecinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminin kodları şudur:
ASLIMIZA DÖNMEK, BİR MİLLETİN YENİDEN UYANIŞINI İLAN ETMEK.
BÜYÜK TÜRKİYE'YE YÜRÜMEK, TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI KAZANMAK, YAKIN COĞRAFYAMIZIN PETROL, GAZ, AKARSU, TARIM TOPRAKLARIYLA BİRE BİR İLGİLENMEKTİR.