BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 30 Mart 2014

Büyük ve yeni Türkiye

Askerliğimi yedeksubay-asteğmen olarak yaptım.18 ayı tamamladığımda, komutanlarım, "Teğmen olarak subaylığa devam etmemi" önerdi. Bir subay olarak teğmenlikten itibaren normal bekleme süreleriyle yükseldiğim taktirde, 41 yıl sonra ordunun en yüksek rütbesinde Orgeneral-
Oramiral olabileceğimi söylediler. Subayların normal bekleme süreleri: Teğmen 3 yıl, Üsteğmen 6, Yüzbaşı 6, Binbaşı 6, Yarbay 4, Albay 4, Tuğgeneral& Tuğamiral 3, Tümgeneral &Tümamiral 3, Korgeneral & Koramiral 3, Orgeneral & Oramiral 3 yıl Bu öneri karşısında, Orgeneral olup, Genelkurmay Başkanlığı'na kadar gelip gelemeyeceği mi düşündüm.
Genelkurmay Başkanlarının rahmetli Turgut Özal'a kadar Cumhurbaşkanlığını ele geçirdiklerini de düşününce, darbeci olmadığım için içim ürperdi. Basın kartlı ve kadrolu bir gazeteci olarak askere gittiğimden ve mesleğe olan aşkım medyaya dönmeme vesile oldu.

Bugün, 30 Mart 2014...
Orduda kalsaydım, şu anda Tümgeneral rütbesinde olacaktım, değilim. Ancak askerim. BÜYÜK VE YENİ TÜRKİYE'NİN ASKERİYİM. Sandığa, bir asker olarak oyumu atacağım.
Peki, Büyük Türkiye'nin askeri olmak ne demek? Büyük Atatürk ve arkadaşlarının bina ettikleri Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü demokrasisiyle muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasıdır.
Adnan Menderes'in Fatih Rüştü Zorlu'nun, Hasan Polatkan'ın canlarını feda ettikleri demokrasinın ülkemizde sarsılmaz bir güce ulaşmasıdır.
Merhum Turgut Özal'ın hayalleri özlemlerinin yerini bulmasıdır.
Türkiye'den eski mirasımız topraklara, Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar'ın kılcal damarlarına yeni kan akıtılmasıdır.
Gözlerini Türkiye'ye çevirmiş, Bağdat, Şam, Beyrut, Kahire, Saray Bosna, Bakü, Lefkoşa ve diğer tüm kardeş ve dost ülkeleri bağrına basmaktır.
Tokyo'dan Viyana'ya, Paris'ten Torontay'a kadar 5 kıtadaki tüm Türki vatandaşlarına moral ve heyecan vermektir. Milletin eğilmeyeceğine, Türkiye'nin yenilmeyeceğine inanmaktır...
Aziz halkımızın, Büyük Türkiye ideali için oy atacağına inanıyorum.
Büyük Türkiyeciler'in atacağı oylarla, Demokrasiye, milli iradeye, İstiklale, istikbale, hürriyete, bayrağa, Türkiye'nin geleceğine, istikrarına, birliğine sahip çıkılmış olacaktır. Kumpasçılara, tuzakçılara, yabancı uşaklarına, İngiliz muhiplerine, kripto hainlere, darbecilere, kaosçulara, iç siyaseti dizayn etmeye çalışan siyaset mühendislerine en büyük darbe vurulacaktır.

Dış yansımaları
"Büyük Türkiye"
için atılacak bir oy stratejik öneme haizdir. Son 11 yıldan bu yana Türkiye'nin yaşadığı siyasi ve ekonomik istikrar, ülkemizin küresel sistemin önemli aktörlerinden biri haline gelmesine yol açtı. Her oyun dış dünyadaki yansımasına 2 örnek:
BİR) Rusya'nın, Kırım'ı ilhak etmesi, Karadeniz'de Türkiye'yi kilit duruma getirdi.
Aşağıda Suriye yukarıda Karadeniz'de Ukrayna. Ülkemiz, önümüzdeki dönemde, yeniden Batı karşısında çok stratejik pozisyona doğru ilerlerken, enerji koridorlarında da kilit pozisyon kazanması dikkatlerden kaçırılmamalıdır. İKİ) Türk donanması, 148 yıl sonra, Ümit Burnu'nun güneyindeki sularla yeniden kucaklaşmak için yola çıktı.
1870'den beri Türkiye'nin Hint okyanusuna çıkamaması ızdırap verici bir durumdu.
Sandıklara atılacak her oy, rotasını Afrika Kıtası olarak belirleyen Türk Deniz Kuvvetlerine moral ve heyecan kazandıracaktır.

SONUÇ:
'Büyük Türkiye' için verilecek her oy, Türkiye'nin, yeni dinamizmi ve gelişme trendlerinde, "Milli karakterli, bağımsız duruş'' birçok olumsuz denklemi de yok edecek. 100 yıl sonra karşımıza çıkan fırsat ve menfaatlere korkmadan uzanmamıza vesile olacaktır.
GELECEK , "KÜÇÜK" KALMAK İSTEYENLERİN DEĞİL, "DAİMA BÜYÜK" OLMAYA KARAR VERENLERİNDİR.