BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 1 Ocak 2014

Yeni yılın parolası: Çankaya harekatı

Geçti bir yıl daha, acısıyla, sevinciyle bıraktık 2013'ü arkada. Geçen yıllara bakarken, oyun oynuyorlardı birileri, İş başındaydı kaosun militanları, hiç eksik etmediler etrafımızdan hainleri.
Gerek yok, endişeye korkuya, sağlamdır Türkiyemizin kodları.
Geldi yeni bir yıl daha.
Hissediyoruz; yeni soluklar aldıracak halkımıza. Kalkacaktır üstümüzdeki bulutlar, 2014'te de değmesin Canım TÜRKİYEM'E nazarlar... VEFA, sadece İstanbul'da bir semt adı değildir. Belki de birçoğumuz Vefa'yı, "Hâlâ İstanbul'da bir semt olduğunu sanıyoruz..." İstediğimiz zaman uğrayabileceğimiz...
Günümüzde değişen ve insan ilişkilerinde belki de en çok sarsıntıyı yaşıyor vefa. Elimizden uçurup kaçırıyoruz 'vefa'yı ve içinde sakladıkları bütün güzellikleri.
Dostluğu... Özveriyi... Dayanışmayı...
Yardımlaşmayı... Paylaşmayı. Bir başkadır; Vefa. Bazen, incinen... Bazen, alınganlık gösteren... Bazen, insanın iç dünyasında hırpalanıp sorgulanan... Bazen, yaralanan ve kaybedilen bir duygu...
Kaybeden vefa olmuyor, biz oluyoruz, biz...
Vefa'yı unutmayalım ve unutturmayalım.
VEFA GİBİ ÇANKAYA'DA SADECE BİR SEMTİN ADI DEĞİLDİR. Çankaya Türk siyasetinin barometresidir. Yasaların, önemli kararnamelerin hayata geçmesinde ya da en kritik atamalarda Köşk'ün inisiyatifinin devreye girmesidir. Bu denli kritik bir misyon taşıyan Cumhurbaşkanlığı seçimi elbette kaderine terk edilemiyor, şansa bırakılmıyor.
Yıl 1923 aylardan Ekim 29... Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyet denilen halk rejimi kuruldu. Atatürk'ten başlayarak Cumhurbaşkanlığı misyonu için büyük savaşlar verildi. 2000'li yıllara kadar, Asker halkın demokrasi yoluyla idareyi ele almasını hep engelledi. 1950'ye gelindiğinde, İnönü CHP'si gücünü yitirmişti; çok partili dönemle beraber, seçimi kazanan Demokrat Parti ile ilk kez halkın iradesini iktidara taşımıştı. DP Başkanı Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçilmiş.
İşte tam demokrasi tahta çıktı derken, Adnan Menderes ve Celal Bayar 1960 yılında askeri darbeyle devrilmiştir, Darbenin lideri koltuğunda yine bir asker vardır.
1980 sonrası, Başbakan Turgut Özal, toplumsal ve siyasal desteğin gücünü arkasına alarak Çankaya'da özlenen dengeyi kurdu.
Sonra ölümün boş bıraktığı koltuğu Süleyman Demirel ivedilikle doldurdu.
Arkasından Ahmet Necdet Sezer, hiçbir parti çoğunlukta olmadığı için 2000 yılında uzlaşma ile Cumhurbaşkanı seçildi. 2007 yılında halkımız bir kez daha başını kaldırıp, "Çankaya benimdir" diyerek Abdullah Gül'ü 864 rakımlı tepeye çıkardı. Ülkelerin siyasi, sosyal ve ekonomik tarihlerinde çok önemli dönüm noktaları vardır. 2014'te bu özelliği taşımaktadır. Ülkemizin geleceğini belirleyecek 3 seçimin bu yıl yapılması gündemde. 30 Mart'ta yerel, Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim.
2014'te, Cumhuriyet, Demokrasi ile 2007 tacına 2. kez takacak. Çankaya, ilk kez direkt halkımızca belirlenecek. 26 Ağustos 2014'te görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yerine geçecek isim ve siyasi dengelerin değişmesi yıla damgasını vuracak özellikler gösteriyor.

Kim Cumhurbaşkanı olacak?
Kim Başbakan olacak?
Türkiye'nin fay hatlarıyla oynanmadığı takdirde, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet tarihinde halkımızın bizzat seçimiyle Çankaya'ya çıkacaktır. 2015 seçimleri öne alındığı takdirde, Başbakan Abdullah Gül Başbakanlık koltuğunda, yeni döneme imza atacaklardır. Seçim öne alınmadığı taktirde, 2015 yılı haziran ayına kadar geçici Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olarak bazı isimler öne çıkacaktır.
Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu bu görevi layıkıyla yapacaklardır. Büyük Türkiye yürüyüşünün motoru, bu yıl yeniden kurgulanacak. 2014 yılı sadece yeni Cumhurbaşkanı ve Başbakan çıkarmayacak.
Türk siyasetinin omurgası değişecek. 2023 vizyonuna uygun kadroların önü açılacak.18 yaşındaki gençlerin oyların eklenmesiyle genç ve dinamik isimlerin parlamasına yol açacak.

HEDEF: Dünyanın 10. ekonomisi olmak.
2 trilyon dolarlık Milli gelir. Fert başına 25 bin dolar ve refaha yürüyen bir Millet...
Yakın coğrafyanın, küresel gücü olmak. Enerji koridorlarına ellerini uzatan, yeni Ortadoğu'nun haritasını çizmek üzere masaya oturan bir Türkiye.... Bu bir hayal değil. 21.

Yüzyıl'ın karşımıza çıkardığı gerçeklerdir.