Yeni düzeni kuruluşunu doğru okuyabilmek için, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra dünyanın köşe başlarında yarattığı sarsıntıları iyi anlamak gerekiyor.
ABD Başkanı (Baba) George Bush 11 Eylül 1990'da (ilginç bir tesadüf!) Kongrede yaptığı konuşmada, "Eski düzen sona ermiş ve dünya tarihinde yeni bir dönem açılmıştır; bu yeni dönemde yeni bir düzene ihtiyacımız var" dedi.
Gerçekten, Soğuk Savaş dönemi sona ermiş ve belirsizliklerle dolu yeni bir dönem açılmıştı.
Yeni sürecin Avrupa'nın uzun süreden beri ağır aksak işlemekte olan birleşme eğilimine yeni bir ivme kazandırdığı gözlerden kaçmıyordu. Almanya Doğu Almanya'yı yutmuş, Doğu Avrupa'yı da bir arka bahçe durumuna getirmişti.
Amerika, Körfez Savaşı'yla yeni müdahaleler dizisini Somali, Bosna, Kosova , Afganistan ve Irak'a uzatmıştı.
Asya'da yeni bir güç olarak ÇİN çıkıyordu. Rusya tekrar süper güç olmaya başlamıştı.
En sorunlu ve çatışmalı bölge hiç kuşkusuz dünya petrol rezervlerinin yüzde 66'sının üzerinde oturan Ortadoğu'ydu.
11 Eylül 2001 saldırıları, yeni dünya kuruluşunda büyük bir mertebe sıçraması ve kesin bir dönüm noktası olmuştu.
Amerikan'ın Irak saldırısı Ortadoğu'da yeni harita hazırlıklarını gündeme taşımıştı.
Tunus'ta başlayan, Mısır, Suriye'ye uzanan gelişmeler Birinci Dünya Savaşı sonrası Fransa ve İngiltere tarafından dizayn edilmiş olan suni siyasi sınırlar ve onun üzerindeki totaliter yapıların yıkılması olarak karşımıza çıkmaktadır.
İçine çekilen bir ABD ile onun yerini alabilir miyim ümidini taşıyan Rusya, Brezilya, Çin, Türkiye gibi çok sayıda aktör vardı. Ve... Türkiye böyle bir dünyaya hazır olmak zorundaydı.
İÇ VE DIŞ DİNAMİKLER
Dünyada ve özellikle Ortadoğu'da YENİ RESİM ortaya çıkarken, Türkiye'de yepyeni bir iktidar idareyi ele alıyordu. 2002 yılında, AK Parti'nin Başbakan Erdoğan başkanlığında iktidara gelmesiyle Türk baharı yaşanmaya başladı.
Değişim ve dönüşümü başlatan Erdoğan hükümeti YENİ TÜRKİYE inşasını sürdürüyor. En hassas dinamikler, 2014 yılında, 1920'den beri ilk kez Cumhurbaşkanı'nı halkımızın seçmeye hazırlanması, Türkiye'nin yepyeni bir döneme imza atmasıdır. Yeni bir anayasa çıkarılması, ileri demokrasiye geçiş hamleleri, Başkanlık modeli yeni dönemin önemli başlıklarıdır.
YENİ ORTADOĞU
Filistin, Mısır, Suriye ve Irak'taki gelişmeler Yeni Ortadoğu'nun nasıl olacağının işaretlerini veriyor. "Yeni Ortadoğu" büyük ölçüde siyasi ve idari sisteminin yanı sıra belki kültürel ve ekonomik sınırları bile bugünkünden çok farklı olacak yeni bir Türkiye'nin oluşması demektir.
Ayrıca kültürel, etnik ve dinsel gerçekler çerçevesinde şekillenecek bir Suriye ve yepyeni bir Irak da demektir.
Yeni Ortadoğu şekillenmesinde etkili rol alan YENİ TÜRKİYE'nin de otuz yıldır büyük miktarda can ve mal kaybına yol açan hatta enerjisini verimliliğe dönüştürmede en önemli ayak bağı olan terör örgütü PKK ile başlattığı çözüm süreci de, devasa bir değişim olarak YENİ ORTADOĞU haritasına damga vuracaktır.
Bu bağlamda, Başbakan Erdoğan Irak Bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani'yi Diyarbakır'a davet ederek, devasa değişime ivme kazandırmanın işaret fişeğini ateşlemiştir. Nasıl, Avrupa Birliği oluşturmak üzere, ikinci dünya savaşında sonra Avrupa'daki ülkeleri birleştirmek, özellikle komşu ülkeler arasında oluşan savaş dönemlerini tamamen sonlandırmak için atılmışsa, Türkiye ile Irak Kürt federe devleti, sonra Irak ve yeni Suriye ile aynı gelişmeyi sağlamak mümkündür.
On yıllarca savaşmış Almanya ve Fransa, aynı gayeyle bir araya gelmişse, Türk, Kürt, Arap halkları demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bilinçli örgütlülük ve eylemleriyle YENİ ORTADOĞU haritasının çizimini sağlayacaktır. Bu sürecin belkemiği Türk-Kürt-
Arap kardeşliği parantezinde şekillenecektir.
