BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 2 Kasım 2013

Nükleer zamanı

2023 hedeflerine ulaşmak için en titiz çalışmaların ENERJİ alanında olduğunu biliyoruz. IMF prangasından kurtulan Ankara, 'ekonomik bağımsızlığın' tadını çıkararak, dünyanın istediği ülkesinde istediği şirketlerle görüşmeler yapabiliyor.
Çekinmeden anlaşmaya varabiliyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın, petrol ve gaz imkânları kısıtlı Türkiye'nin, 2023 yılında dünyanın onuncu ekonomisi olmasında anahtar rol oynayan, enerji temini konusunda gösterdiği büyük çabanın bugün farkında olmasak bile, gelecekte ne kadar hayati olduğunu daha iyi anlayacağız. Son dönemin en güncel konularından biri hiç kuşkusuz nükleer enerji ve bunu sağlayan nükleer santraller.
İşadamı Nihat Özdemir son yılların en başarılı stratejik kararlar alabilen ve çok yönlü bir insan.
Bir süre önce, Elektrik Dağıtıcıları Derneği (EL-DER) Başkanı oldu.İstanbul havalimanı ihalesini de kazanan Limak Holding'in patronu Nihat Özdemir'in Türkiye'nin hayati bir alanında da yapacağı çalışmaları dikkatle takip edeceğiz. Özdemir'in yaptığı bir açıklamaya dikkati çekmek istiyorum: 2023 yılında 500 milyar kWh'lık elektrik tüketimi hedefleniyor ve bu gerçekleşecek. Elektrik üretiminde nükleerin yüzde 25 pay alacak.
Akkuyu ve Sinop nükleer santralleri devreye girerse, yüzde 25'i oradan gelir.
Yüzde 25'i rüzgâr, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanacaktır.
Doğalgazın payı da yüzde 25'e geriler, kalan yüzde 25'lik kısım ise kömürden üretilir...
ABD'de 104, Fransa'da 58, Japonya'da 54, Rusya'da 32, Güney Kore'de 20, Almanya'da 17, Ukrayna'da 15, Çin'de 12 adet nükleer santral bulunuyor. Türkiye ekonomisinin büyümesiyle enerji talebi daha da artacak ve bu büyümenin yakıtı enerji sektörü olacağı için, Akkuyu ve Sinop santrallarına paralel 3. santralında çalışmaları hızla sürdürülüyor. Çin ve Güney Kore şimdiden, yakından ilgileniyor.

YER SEÇİMİ TİTİZLİĞİ

Atom Enerji kurumunca, yer tespiti ile ilgili Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri ağırlıklı olmak üzere 8 ilde nükleer santral yatırımı ön etütleri gerçekleştirildi. Daha önce, Kırklareli-İğneada, Ankara-Nallıhan (Sarıyar Barajı yanında), Beyşehir- Seydişehir, Akçakoca-Ereğli, Ankara-Kırıkkale (rafineri yakınlarında) yerleri belirlenmişti.
Depremsellik, güvenlik, çevre, nüfus, su kaynaklarına erişebilirlik gibi 43 kriteri gözeterek yapılan etütler sonucunda, Karadeniz, Akdeniz ve Trakya bölgelerinde öncelikli etütler yapılıyor.
Nihat Özdemir, kaçak elektrikle ilgili de dikkati çeken bir not verdi: Bugün, Van gölü ve Dicle bölgeleri hariç, Türkiye'de elektrikteki kayıp-kaçak oranı yüzde 10'un altına indirilerek, Avrupa ortalamalarının gerisine çekildi.
2010 yılı sonunda yüzde 17 olan genel kayıp kaçak oranı ise dağıtım 2012 sonu itibariyle 4 puan düşürülerek yüzde 13'e düştü.
Kayıp kaçaktaki bu azalmayla Türkiye 10 milyar kWh`lık elektrik kazancı sağladı. Bu sayede zaten çok yüksek olan tüketim artışının daha da yükselmesinin önüne geçildi.
Bunun TL olarak karşılığı ise yaklaşık 2 milyar...