BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 1 Ekim 2013

Ankara duvarı yıkıldı

1989'da Berlin Duvarı 500 bin insanın katıldığı büyük eylemde çekiçlerle yıkıldı.
2013 yılının 30 Eylül'ünde ANKARA DUVARI milyonlarca insanımızın manevi desteğiyle yıkıldı.
Berlin'de yarım milyon insan rejimi protesto etmek için sokaklara döküldü.
Gelişen olaylar duvarın kaldırılmasını gündeme soktu.
Bu beklenmedik gelişme üzerine her iki Almanya'dan gelen insanlar, duvarın üzerinde buluştu.
Ve insanlar ellerinde çekiçlerle duvarı kırmaya başladı.
O gece duvarın üzerinde binlerce Alman'ın büyük bir coşku içinde buluşması, 45 yıldır ayrı yaşamak zorunda bırakılan Alman halkının yeniden birleşme umudunu taşıyordu.
28 yıldır Berlin'i ikiye bölen duvar yıkılıyordu, yıllardır ayrı yaşamaya mahkûm edilen insanlar kucaklaşıyordu.
Sonuç:
Birinci ve ikinci dünya savaşında çökmüş Almanya, bugün Avrupa'nın patronu olmuşsa, bilinmelidir ki, iki Almanya'nın, bölünmüş Alman toplumunun birleşmesinden ve kucaklaşmasının sonucudur.
30 Eylül 2013 tarihe nasıl yazılacak?
Türkiye'nin doğusu ile batısı arasındaki ayrılık oyunlarına son verildi.
Türk-Kürt çatışmasını tezgâhlayanlara darbe vuruldu.
Alevi-Sünni çatışmasını tezgâhlayanlara meydan boş bırakılmadı.
Keskin laik anlayışla başörtüsü üzerine kurulan duvar yıkıldı.
Başörtüsü yasağı ile özel okullarda farklı lehçelerde anadil eğitimin önünün açılması ve yaşam tarzına müdahaleye müeyyide getirilmesi çok olumludur.
Demoktikleşme paketi, "ileri demokrasi ile güçlü Türkiye" penceresi açılmıştır.
Sonuç: Dün Almanya, Berlin duvarının yıkılmasıyla, bugün Avrupa'nın patronu olmuşsa, Ankara duvarının yıkılmasıyla, sağ-sol, laik-Dindar, Türk-Kürt diye ayrılmaya çalışılan ülkemiz, BÜYÜK TÜRKİYE olmaya karar verdiğini dünyaya ilan etmiştir.

150 YILLIK HAYAL

Türkiye, demokratikleşme yolunda 150 yıldır birçok sıkıntıyı aşmayı başardı. Köklü reformlarla, sivilleşme ve demokratikleşme hamlelerin sürdürülmesiyle 2023 yılı, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında, çok daha güçlü, çok daha demokratik, çok daha özgür bir Türkiye'nin inşa edilmesinin BÜYÜK HEDEF olarak kurgulandığı bilinmelidir. "Demokrasi Paketi", içeriğini ne kadar eksik bulursak bulalım önemli bir demokratik gelişmedir. Ve bu tür her gelişme gibi ortaya yeni talepler, yeni demokrasi hareketini gündeme sokacaktır.
Başbakan Erdoğan'ın, demokrasinin istikrarını sağlayacak kurumsal, kültürel ve ideolojik dönüşümleri gerçekleştirmek üzere attığı adımların, siyasi tarihimizde bir beyaz sayfa olarak yerini alacağı inkâr edilemez.
Bu nedenle, Demokrasinin Derinleşmesini partiler üstü düşünerek takdir etmeli ve alkışlamalıyız.

MUHALEFETE GÖREV

Muhalefet partilerinden hayati bir beklentimiz var.
Pakette eksik olarak gördüklerini önerilerle belirtsinler, yeni paketlerde hükümete yol açsınlar.
Her demokratik adım Türkiye'yi hepimiz için daha yaşanabilir bir ülke haline getiriyor.
Pakete direnmeyelim.
Olanı takdir edelim.
Daha fazlası için yüreklendirelim.
Demokrasi, partilerin kaprislerinden daha önemlidir.

SIRA YENİ ANAYASA'DA

Türkiye'nin 2023 vizyonuna bakacak olursak; Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmiş, milli geliri 2 trilyon dolar seviyesinde, ihracatı 500 milyar dolara, dış ticaret hacmi ise 1 triyon dolara ulaşmış, dert başına milli geliri 20 bin dolar üzerine çıkmış bir Türkiye tasvir edildiğini görebiliriz.
Şimdi sırada, 2013 vizyonunu yeni bir Anayasa ile taçlandırmak herkesin en büyük hayalidir.