BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 12 Ağustos 2013

Sarıgül-Kılıçdaroğlu gizli anlaşma yaptı mı?

Ramazan bayramının son günü, Erzincan'da 'Mustafa Sarıgül' ismi üzerinden bir taktiksel deneme yapıldı.
Planlandığı anlaşılan 'Erzincan toplantısı' üzerinden nasıl bir mesaj verilmek istendiğini irdeleyelim.
Erzincan Bayram Şenlikleri'nde bulunan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, Refahiye Çukurçimen Köyü Haydardede Cemevi açılışındaki, "1 Eylül'de Cumhuriyet Halk Partisi saflarında yerimi alacağım" sözleri sosyal medyaya planlı olarak yansıtıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu'na, gazeteciler hemen bu PLANLI ÜFÜRMEYİ sorduklarında, "Hayır netleşen bir durum yok" karşılığını aldı... Kılıçdaroğlu, 1 Eylül sorularına ısrarla cevap vermekten kaçındı.
Akabinde, Sarıgül'de üzerinde düşünülmüş taşınılmış bir açıklama yaptı: "Halk CHP'ye katılmam yönünde tezahürat yaptı. Bende 'bugüne kadar bölen parçalayan olmadım. Yarın da olmayacağım.
Yurttaşlarım beni nerede hangi görevde görmek isterse ben orada olurum."

Gizli anlaşma

Son günlerde artan bir önemli fısıltı var.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Mustafa Sarıgül, VIP adamların önünde gizli anlaşma yaptılar mı?
Bir G gününe kadar, işi saklama kararı alınmış olabilir mi? Beykoz görüşmesi yalanlandı, ama neyse...
Gizli anlaşma'yı paranteze alırsak, Sarıgül konusunda, Kılıçdaroğlu'nun izlediği -iki ileri bir geri-taktiklerini, siyasette deneyim kazanma provaları olarak görmeliyiz.
Sarıgül'ün arkasındaki beyinler tarafından dikkatle yürütülen algı yönetimi taktikleri de fena değil. Peki, Kılıçdaroğlu ve Sarıgül gizli anlaşma neden yapmış olabilirler?
Derin kulislere göre, ikisi de Deniz Baykal'dan çok çekiniyor. Baykal'ın hışmından korktukları için, bir G gününe kadar, gizli anlaşmaya dikkat ediyorlar.
Bizans taktiklerini iyi bilen siyaset taktisyenleri bu durumu, "ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK'' olarak yorumluyor.
Görünen şu: Bu taktik, iki parçaya bölünmüş CHP içi dengelere karşı kullanılıyor. Öyle bir noktaya gelinir ki, malum medya ve büyük sermaye desteğiyle Sarıgül'e itiraz edecek kanallar kapatılacaktır.
Bu arada, İstanbul adayı olmak için varını yoğunu ortaya koyan Gürsel Tekin de küstürülmemiş olacaktır.

Zamanı daraltma
"CHP, Mustafa Sarıgül ve İstanbul" parantezinde iç-dış etkili odakların ikinci korkuları, Başbakan Tayyip Erdoğan.
Sarıgül'ün CHP adaylığı zamanlaması ince elenip sık dokunuyor. Ak Parti'ye karşı bir 'zaman daraltması' planı var. Erdoğan'ın Sarıgül'ü müthiş bir propaganda ile konuşamaz hale getirme, köşeye sıkıştırma, dolayısıyla CHP'yi bir potada eritme imkânı en büyük korku. Bir G günü beklenmesinin altında, hücumlardan az zararla çıkma, Ak Parti'nin İstanbul adayının açıklanması ve bu adaylar arası çekişme de beklentiler arasında. "CHP -Mustafa Sarıgül ve İstanbul" algı yönetmenlerinin bir beklentile ri de, yeni Gezi rüzgârları. Mustafa Sarıgül, Almanya'da şöyle konuşmuştu: "Ekim ayı muazzam bir ay.
Biliyorsunuz Ekim ayı devrimlerin olduğu bir aydır. Ekim çıkışların da olduğu bir aydır.
Ekim ayı hepimiz için hayırlı olur uğurlu olur"

Tarihte Ekim ayı:
21 Ekim 1805'te Fransa imparatoru Napolyon Trafalgar'da Britanya'ya yenildi.
İkinci defa Waterloo'da yenilip esir düşen Bonapart sürgün edildiği uzak bir adada öldü. Avrupa tarihinde Napolyonik Çağ olarak bilinen çağ sona ermişti.
Ekim 1870'de Fransa'da İç Savaş tırmandı, Karl Marks'ın işçi taburları hükümet merkezi olan Belediye Sarayı'na saldırıp bazı hükümet üyelerini tutukladılar.
Ekim 1917'de, Lenin önderliğindeki Bolşevikler bir darbe ile iktidarı ele geçirmiş.
'Komünizm' dünyanın başına bela edilmişti.
Ekim 1918'de Almanya'da Spartaküs Grubu ayaklanma çağrısı yaparak, iç isyan başlatmıştı. Spartaküs grubunun programı Bolşeviklerin (Rus tecrübesinin) kopyasıydı.
29 Ekim 1923'te Türkiye'de Cumhuriyet ilan edildi.
Sarıgül'ün bahsettiği Ekim devrimi hangisi olabilir?