BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Haziran 2013

Fidan merceğinden Taksim kılıflı 'büyük oyun'

Başbakan, çok titizce ve stratejik bakışla hazırlanan devlet analiziyle, Taksim Gezi olayları üzerinden kurgulanan BÜYÜK OYUN'u halkımızın makul ve mantıklı süzgecinden geçmesinin önünü açtı.
Şimdi, makul ve mantıklı analiz yapacak detay bilgilere sahibiz.
Büyük fotoğrafın çerçevesini çizelim:
Taksim Gezi Parkı kılıfıyla Türkiye'de büyük bir oyun oynanmak isteniyor.
Park bahanesiyle Türkiye ekonomisi üzerinde ağır tahribat yapılmak arzulanıyor.
Taksim ambalajının üzerine ağaç koyarak, çevre hassasiyeti konularak büyüyengüçlenen Türkiye'nin yavaşlatılması hedefleniyor. Mavi Marmara sonrasında aktif şekilde devreye sokulan bağımsız dış politikanın önü kesilmek isteniyor.
'Büyük oyun'u kurgulayanlar kimler?
Üst halkası Batı ve İsrail'dir.
Türkiye'ye bağımsız dış politikanın bedeli ödetilmek istenirken, yakın coğrafyanın kılcal damarlarına yönelmesi, enerji kanallarına göz dikmesinin faturası masaya konmaya çalışılıyor.

HAKAN FİDAN'IN İŞARETİ

Taksim Gezi ambalajı içinde oynanan 'büyük oyun'un özellikle iki başlığı gözden kaçmamalı. Çok dikkate alınmalıdır.
1- MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI'na (MİT), Taksim üzerinden yapılan planlı saldırı.
2- Taksim üzerinden KANAL İSTANBUL yapılmasın rezaleti.
MİT'e yapılan planlı saldırının çok önemli bir arka planı var.
Taksim'le MİT arasında nasıl bir bağ kuruluyor?
Hangi beyin bu bağlantıyı kuruyor?
MİT Müsteşarlığı'na Hakan Fidan'ın getirilmesinden sonra İsrail'in tuhaf saldırılarını hiç unutmamalıyız. Yurtdışı bağlantılı saldırılar üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yaptığı açıklama, yabancı odakların 'büyük oyun'unu gözler önüne seriyor.
MİT açıklaması şöyle:
"Ağırlıklı faaliyetlerini bölgesel ve küresel stratejik sorunlara yönelten teşkilatımızı çağ dışı uygulama faaliyetinin içinde göstermek; gerçek dışı olduğu kadar, haksız ve mesnetsizdir. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın milli iradenin emrinde olmasını hazmedemeyen, yeni vesayet arayışında olan yerel ve uluslararası odakların bir süreden beri teşkilatı ve yöneticilerini karalama gayretinde oldukları kamuoyunca malumdur."
MİT'in faaliyetlerini ağırlıklı olarak bölgesel ve kürsel stratejik sorunlara yöneltmesinden kimler zarar görüyor?
Ortadoğu üzerinde büyük oyuncular, İngiltere, Rusya, Almanya, Fransa, İsrail değil mi?

KANAL İSTANBUL PROJESİ

MİT'in, milli iradenin hizmetinde olmasını hazmedemeyenler kimler? Statükocular, eski vesayetçiler, derin devlet kalıntıları değil mi?
Çünkü MİT bir zamanlar, Afrika'daki, Asya'daki darbeleri haber verir ama Türkiye içinde darbe hazırlığı yapanları Başbakan'a söylemezdi. Askeri vesayetin emrinde görev yapardı. İkinci önemli konu, Taksim Platformu'nun 'Kanal İstanbul Projesi'nin durdurulmasını Hükümet'ten istemesidir.
Gençlerin çevre direnişi ile Kanal İstanbul'un nasıl bir bağlantısı olabilir?
Kanal İstanbul Projesi'nden herhalde Türk milleti rahatsız olmuyor. Esas rahatsız olanlar İngiltere'dir, Rusya'dır. Boğazlar üzerinde tarihi oyunlar oynamayı bilen ülkelerdir.
Çünkü Kanal İstanbul Projesi, Montrö Anlaşması'nın pratikte güzergâhını değiştirecek, Montrö üzerinden oyun oynamak isteyenlerin heveslerini kursakta bırakacaktır.
Kanal İstanbul yoluyla, İstanbul Boğaz'ında yabancı gemiler için sağlanan imtiyazlar sona erecektir. Türkiye'nin ulusal çıkarları için hayati derecede önemli olacak Kanal İstanbul üzerinde bağımsız davranma hakkımız doğacaktır.
Bazı yabancı devletler İstanbul Boğazı'nın statüsünün, Kanal İstanbul'a taşınacak olmasından rahatsız olmuşlar, bu rahatsızlık 'Gezi Parkı Komitesi'nin söylemine dönüşmüştür.
BÜYÜK OYUN'u görelim.
BÜYÜK FOTOĞRAF'
ı hiç aklımızdan çıkarmayalım.