BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 26 Şubat 2013

Balkanların hassas terazisi

Avrupa'nın patronu Almanya'nın Başbakan'ı Merkel tarihi Ankara temaslarına başlarken, Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de, ziyaret ettiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'da ilginç bir açıklama yaptı: "Balkanlar'da sınırların değişimine izin verilemeyecek.
Avrupa'da sınırlar değişmeyecek."
İlginçtir, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da 2013-Ocak ayında, Avrupa'nın sınırlarının yeniden çizilmesine ve yeni bir devlet kurulmasına karşı olduğunu söylemişti. Önce Lavrov ve sonra durup dururken Alman Dışişleri Bakanı neden böyle konuştu?
Önemli bir mesaj veriyor olmalılar.
Bu bağlamda, diplomatik çevrelerde bazı sorular akıllarda geziyor:
Avrupa'nın ve Balkanların sınırlarında değişiklik mi olacak?
Sınır değişikliği için çalışanlar mı var?
Varsa kim bunlar? Nasıl bir sınır değişikliği hazırlığı var?
Küresel güçlerden Rusya ve Almanya, Avrupa'da harita değişikliği istemezken, Ortadoğu ve Afrika'da harita değiştirecek olayların tam göbeğinde yer alıyorlar.
Avrupa'nın diplerinden bazı sesler kulağımıza geliyor. Dip seslerine bakarsak, Avrupa coğrafyasında ne oluyor?
Avrupa haritası İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden çizildi. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra, Çekoslavakya'dan Çek Cumhuriyeti ve Slovakya çıktı. Yugoslavya'nın dağılmasıyla Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ Makedonya, Bosna Hersek, Slovenya, Kosova yeni devlet olarak çıktılar. Sovyetler dağılınca, Beyaz Rusya, Ukrayna, Moldova bağımsız devlet oldular. Avrupa haritası değişti.
2013'lerde yeniden değişme ihtimali yüksek. Avrupa Birliği sarsılıyor. Birliğin üçe bölünmesi söz konusu. Bölünme sınır değişikliğine götürebilir. Uzun süredir, Belçika'nın bölünmesinden, İskoçya'nın ayrı devlet olarak İngiltere'den kopmasından bahsediliyor. Belçika, Flaman ve Valon olmak üzere iki ayrı devlet olabilir. "Büyük Arnavutluk" projesine göre, Arnavutluk ile Kosova'nın birleşmesi sıcak gündem haline gelebilir.

POLONYA KARTI MASADA

Hatırlayalım: Birinci ve İkinci Dünya Savaşı Avrupa'da çıktı. Soğuk savaş döneminden sonra Balkanlar parçalandı. Bir statüko oluştu.
Bu nedenlerle, Rusya ve Almanya "Aman Avrupa böyle kalsın" diye düşünüyorlar.
Fakat Arap Baharı'ndan çıkacak harita değişikliğine pek itirazları yok. Neden? Küresel ekonomik savaş var da ondan. Almanya ve Rusya'nın, sıcak bölgelere inme konusunda yüzyıllık planları hiç kenara itilmemiştir ondan.
Peki, en büyük patron ABD ne düşünüyor?
Rusya ve Almanya'nın el ele vererek Avrupa'yı idare etmelerine, Avrasya kapılarını tutmalarına herhalde müsaade etmeyecektir.
ABD'nin Polonya ve Macaristan üzerinde yeni hazırlıkları olduğu fısıltıları da kulaklara geliyor.
Amerika'nın yeni bir siyasi projesi, Rusya ile Almanya arasında kopukluk yaratmaya yönelik Polonya hamlesidir. Polonya-
Macaristan üzerinden doğu Avrupa içinde bir orta kuşak Amerika ekseni, yani Amerikan'ın köprüsü olacak. Amerika bunu tek başına yapamaz. Ortadoğu'da olduğu gibi Doğu Avrupa ve Balkanlar üzerinde Türkiye ile bir ve beraber olmak zorunda.
Türkiye ne yapıyor?
Balkanlar'da ortaya çıkan bunalımlar Türkiye'yi yakından etkileyebilmekte ve Balkanlar'da barış ve istikrarın korunması Türkiye için bu açıdan da hayati önem taşımaktadır. "Bölgesel sahiplenme" ve "kapsayıcılık" ilkeleri gözetilerek şekillendirilen Balkan politikamız bu coğrafyada yaşayan azınlık, soydaş ve akraba topluluklarına çok yakın olmaktan geçer.

SONUÇ:
Türkiye, 100 yıldır olmadığı kadar, hem Ortadoğu hem de Balkanlarda tarihsel ve bölgesel konjonktürü yakalamıştır.
Bu konjonktür ne getirir?
Türkiye, Balkanlarda; Kosova, Bosna-Hersek ve Makedonya'nın devlet yapılanmasının güçlendirilmesini sağlayarak, 'Balkan Birliği'ne giden yolların taşlarını döşer. Türkiye, Ortadoğu'da; Yeni Irak ve Yeni Suriye ile 'Mezopotamya Birliği'ni kurmak için sessiz diplomasi kanallarında uzun nefesli koşuya başlar.