* Dünyada, kaç milyar Müslüman var?
* Kaç İslam devleti var?
* İslam aleminin lideri kim olabilir?
1900'lerde dünyada 200 milyon Müslüman varken bugün 1,5 milyara çıktı. Araştırmalara göre, 2050'de İslam, Hıristiyanlığı geçerek dünyanın en büyük dini haline gelecek.
ABD'li Pew'in, araştırmasına göre dünyada her 4 kişiden 1'inin Müslüman olduğunu ortaya koydu.
Müslüman nüfusun 3'te 2'si 10 ülkede yaşıyor. 6'sı Asya'da (Türkiye, Endonezya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, İran) 3'ü Kuzey Afrika'da (Mısır, Cezayir ve Fas) 1'i de Sahra Altı Afrikası'da (Nijerya) bulunuyor.
Birleşmiş Milletler'de 193 devlet üye olarak bulunuyor. Bunun 63'ü İslam ülkesi.
63 İslam ülkesinin lideri Türkiye olursa, BM yepyeni bir pozisyona geçer mi? işte, dünyanın geleceğine ilişkin bu soru çok derin bir anlam içeriyor.
ERDOĞAN VE YENİ BM
Başbakan Erdoğan'ın, BM'nin yapısına ilişkin sert eleştirileri ve son olarak Filistin için yapılan oylamada, İslam aleminin ortak hareketini dikkatle gözleyenler, bazı gerçeklere ulaşmakta zorluk çekmez.
Erdoğan'ın Batı'ya dönük sorgulayıcı bakışı ilk olarak 2011 yılı eylül ayında New York'taki BM ziyareti sırasında başlamıştı.
Sıkça "BM'ye artık güvenmiyorum" diye söze giriyor Erdoğan ve özellikle BM Güvenlik Konseyi'ndeki "egemen güçler" diye adlandırdığı daimi üyelere tavır alıyor ve şöyle diyor: BM'ye ne kadar güveniyorsun denildiğinde, 'güvenmiyorum'. Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu yapının tezahürüdür. 3 kıtadan sadece malum inanç gruplarının temsil edildiği bir yapı var. BM'de halkı Müslüman olan bir ülke bile yok'' Bu cümlenin arkasından, yeni bir öneride bulunmuştu:
BM Genel Kurulu kalkıp 5 ülke liderinin dudakları arasında. Daimi ve geçici üye ayırımı olmasın ve her kıtanın her dinin her milletin temsilcisi olsun. Suriye'de insanlar katlediliyor. BM ne yapıyor? Seyrediyor."
Erdoğan, Mısır gezisinde de, İslam dünyasının çok ciddi yaralarına parmak basmış, hakikaten, vicdanı olan her Müslüman'ı sarsacak, kendine getirecek dokunuşlarda bulunmuştu: Yeryüzünde yaşanmakta olan tüm acıların hakiki müsebbibi BM örgütü. BM, Batılılar'ın kendi düzenini sürdürmek için oluşturduğu bir örgüt. Daimi beş üyeden başka hiç birinin bir kuruşluk değeri yoktur. BM'nin vicdanı yoktur. Araplar artık uyanmalı. Arap'ın uyanması, Türk milletini tanımasıdır."
Bu cümlelerin şifrelerinde, Erdoğan'ın, Türkiye için hedeflediği 'yeni bölgesel ve küresel rolün' yaratacağı 'fırsatlara' işaret var. İslam dünyasının liderliğine soyunan Erdoğan, İslam alemindeki bazı dengelerin değişmesinde çok etkili. Filistin'in devlet olmasında önünü açan BM oylamasında, İslam alemi ilk kez orak hareket etti. Bu Başbakan Erdoğan'ın derin etkisi ile oldu.
Çoğu petrol zengini olmasına rağmen bütünüyle bakıldığında geri kalmış ve dünya siyasetinde söz sahibi olamamış İslam coğrafyası bir lider aramakta. İslam aleminin liderliği için Türkiye, Mısır ve İran ilk akla gelen ülkeler. İran'ın, Şii bloğu öncüsü olduğunu düşünürsek, Türkiye ve Mısır'ın daha şanslı olduğu anlaşılır. Yıllardır, Mısır ve Türkiye keskin rekabetin içindeydi.
Arap Baharı sonrasında Kahire-Ankara yakınlaştı. Erdoğan, Mısır'daki gelişmelerde olağanüstü derecede belirleyici oldu. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, Erdoğan'a çok güveniyor, desteğini yaşamsal buluyor.
Türkiye, 2007'den beri 'Küresel oyun kurucu' gibi davranıyor. Suudi Arabistan ve Katar'la çok yakın işbirliği var. "One minute" ile başlamış, anti-İsrail politikalar çok dikkatle yürütülüyor. Asya ve Afrika'ya açıldık.
Afrika'daki büyükelçilik sayısı 35'i aşan, bu kıtanın İslam ülkeleri Türkiye'yi yakından tanıma fırsatı buldu. Müslüman ama aynı zamanda demokratik değerlere bağlı, NATO üyesi Türkiye 'Model ülke' olarak dünya Müslümanlarına sunuluyor.
SONUÇ: Erdoğan, Müslüman-demokrat bir ülkenin lideri olarak aktif davranışlar içinde kendi uluslararası algısını ve Türkiye'nin imajını İslam dünyasının liderliği ve sözcülüğü konumuna pozisyonlamış durumda.
BM'nin yeni yapısını ortaya çıkarmaya adaydır.
Son dönem söylemleri ve ziyaretleri bu fotoğraf içinde değerlendirilirse, İslam aleminin liderliği için tarihi bir fırsat var. Bu konuda Türkiye'nin ve Başbakan-Başkan Tayyip Erdoğan, bölge için bulunmaz bir şans.
