BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 26 Ağustos 2012

Asil Nadir'i kim yıktı?

Tarih, önümüze açtığı sayfalarıyla, "tekerrür etmemek" istediğini gözümüze sokar. İster ki, olanları ve sonuçlarını akıllıca düşünelim , gerekli dersleri çıkaralım, benzer hataları tekrar yapmayalım. Tarih, sayfalarını insanoğlunun gözüne sokarken, ona yolunu bulması için de bir fırsat verir.
Tarih, özveriyle önümüze sayfalarını açarken, hedefimizin ne olması gerektiğini, düşmanın kimler olduğunu, düşmanı bırakıp, başkalarıyla uğraşmanın, düşmanın ne kadar çok işine yaradığını, ve buna benzer daha pek çok şeyi anlatıyor.
Bu bağlamda, günümüzdeki olayları daha iyi anlayabilmek için tarihten ders alınacak önemli hem de çok önemli bir örnekle konuya girelim.
Lozan'da İngilizlerin ciddi bir istihbarat oyunu oynadığından Türkiye haberdar değildir.
Lozan'ın karşı taraftan bilgi çalmaya dönük operasyonları üzerinde duran nadir bir İngilizce araştırmaya göre İngilizler, İstanbul'a yerleştirdikleri özel yetiştirilmiş telgraf çalma ve çözme ekibi sayesinde Türk hükümetinin Lozan'a çektiği telgrafları bizimkilerden önce yakalıyordu. Çözüyor ve Lozan'daki ekibimizin eline ulaşmadan önce Londra'ya ulaştırıyorlar, gereken emirler verildikten sonra Lozan'da müzakere masasına, bizim elimizdeki kozları bilerek oturuyorlardı. Bu ahlaksızca oyunun farkında olmayan Türk tarafı, müzakerelere girip çıkıyorlardı ama telgraflaşmaları kendilerinden önce okumuş rakipleriyle aynı masada oturduklarından bihaberdiler. Çünkü, İngiltere, 1. Dünya Savaşı'nın hemen ardından bir Kod ve Şifre Okulu açmış ve mezunların bir kısmını İstanbul'da kurduğu kablosuz dinleme merkezinde istihdam etmiş olması tesadüf değildi. (Araştırmacı yazar Mustafa Armağan: Bir diplomatın dediği gibi bunun, briç masasında karşısındakinin elindeki kartları bilerek oynamaktan farkı yoktu. (K. Jeffrey-A. Sharp, "Lord Curzon and the use of secret intelligence at the Lausanne Conference", The Turkish Yearbook, 1993.) Bir zamanların dünyanın en büyük işadamı Asil Nadir, İngiltere'de 10 yıl hapse mahkum edildi. Bir çok insan bu olaya, 'Dolandırıcılık yaptı,ceza aldı,ekonomik bir konu' diye bakabilir.
Aslında,bu olay Türkiye'nin tarihten ders almasını gerektiren ölçüde çok ama çok önemli bir konudur.
Libya'da, Mısır'da, Suriye'de yaşanan olayların içindeki güçlü İngiliz istihbaratı MI6'in oyunlarını, Kıbrıs'taki küresel kavgaların şifrelerini, KKTC'nin kaderini, Doğu Akdeniz'de Avrupa'yı yüzyıl yaşatacak petrol rezervlerine kadar bir çok olayı kapsamaktadır.
Nadir'i güçlü İngiliz istihbaratı yıkmıştır. 1990'da, İngiliz-ABD istihbaratı rahmetli Rauf Denktaş'ı yıkması ve karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmasını istemiştir. Asil Nadir buna karşı çıkınca, ipi çekilmiştir.
KKTC'nin yaşam damarlarını kırmak ve Türkiye'nin Akdeniz'de bir bölgesel oyuncu olmasını engellemek için hayasızca planlar yapmışlardır.
KKTC'nin tanınmış gazetecisi Reşat Akar, MI6'nın ve Rumlar' ın (Avrupa demek) oyunlarını deşifre etmektedir: İngiltere'deki duruşma sırasında mahkemeye sunulan resmi belgelere bakıldığı zaman; Asil Nadir'in ve Polly Peck imparatorluğunun nasıl çökertildiğini anlamak zor değil. KKTC'de ve Türkiye'de birçok gazete satın alan, bir imparatorluk kurarak Kıbrıs Türkü'nün tarım ürünlerini dünyaya satan Asil Nadir'in, etki yaratmasına, Türk bölgesinde siyasi güç temin etmek istemesine engel olunmuştur. Asil Nadir, çok büyük tatil köylerinin inşasını başladığı, ayrıca Nobel Havayolların'ı yarattığı için yıkılmıştır."
Rum gazeteci Galanos'un ifşaatlarına bakınız: Asil Nadir, KKTC'de birçok insana iş veriyor, yurt dışında Türk propagandasına maddi destek sağlıyor, yabancı basında reklamların parasını ödeyerek KKTC'nin büyümesine çok aktif bir destek veriyordu. Nadir, Kıbrıs sorununun çözümünün önünde bir engel olarak algılanıyordu.
AKDENİZ'İN SİNGAPUR'U:
Asil Nadir, Mağusa bölgesi için sürekli planlar sunuyordu. Kuzey Kıbrıs'ı 'Singapur' yapma düşüncesi vardı.
Halihazırda o bölgede bazı otelleri vardı ve tüm otelleri elde etmek istiyordu. Girne'de de otelleri vardı. Bu girişim Rum tarafında hiç de iyi karşılanmamıştı. Bunu engellemek için elimizden geleni yaptık. Singapur örneği Rumlarda büyük bir korku yaratmıştı'' İngiltere'nin Kıbrıs'ta Dhekelia ve Akrotiri isimli iki üssü bulunuyor. İki üs tüm Ortadoğu'daki elektronik haberleşmeleri dinleyebilecek kapasitede radarlara sahip. Üslerde ayrıca her türlü hava şartında gözetleme, komuta, kontrol ve iletişim görevlerinde kullanılan AWACS uçakları bulunuyor.
Libya olayında olduğu gibi savaş uçakları konumlanıyor. Ne tesadüf, ABD-İngiltere tarafından Annan planı hazırlanmış. İlginçtir, Kıbrıs'taki İngiliz üslerine kimse dokunamamıştır.
İngiliz istihbaratına yakınlığı ile tanınan gazeteler ve Sunday Times "İngilizler istihbarat sinyallerini Kıbrıs'taki üslerinden biliyor. Bu bilgileri ABD'ye veriyor" diye yazdı.
KKTC'ye ambargolar sürüyor, AB dönem başkanlığını Rum lideri yapıyor, Rumlar ile İsrail anlaşmış.
Doğu Akdeniz'de petrol bulmuş.
İşletenler, Amerikan-İngiliz petrol kardeşleri.İkinci kuyu, gelecek yıl açılacak. Ve MI6, 1990'da başlattığı operasyonla Asil Nadir'i yıkıyor.
Dolayısıyla KKTC çökertiliyor.
Nereden nereye?