BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 8 Temmuz 2011

Bülent Arınç ve 'Sözcülük' müessesesi

Başbakan'ın "Ustalık Kabinesi"nde hükümet sözcülüğüne usta bir siyasetçi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç getirildi.
Bu görevlendirmenin hem şekil hem mana bakımından bazı özellikleri var.
Partinin ikinci adamı konumundaki bir usta siyasetçinin bu göreve gelmesi, ileri demokratik ülkelerin çok önem verdiği bir kuruma Türkiye'de de aynı bağlamda yaklaşmanın ifadesidir.
En önemli ihtiyaç bilgi ihtiyacıdır kamuoyu açısından. Doğru bilgi verilmediği sürece ortalıkta yanlış yorumların dolaşmasının önüne geçilemez. Devletin şeffaflaşması ve çağdaşlaşması yolunda, bütün kurumlar için ''sözcülük'' müessesesi çok kritik bir konumdur.
Önümüzdeki dönemde yeni anayasa ve Kürt meselesi detaylı tartışılacaktır.
Sorunların çözümü doğal olarak yasal düzenlemeler, yeni uygulamalar gerektiriyor.
Hangi değişikliklere niçin gerek olduğunu tartışırken toplumun yeterli bilgiye kavuşması açısından hükümet sözcülüğünde usta bir siyasetçinin bulunmasının büyük yararları olacaktır.
Amerika'da sözcülük kurumu çok gelişmiştir. Türkiye'de de Dışişleri Bakanlığı, sözcülüğe bir kurumsal yapı kazanmıştır. Eski sözcülerden Büyükelçi Hüseyin Diriöz, NATO Genel Sekreter Yardımcısı olmuştur.
Son sözcü Büyükelçi Burak Özügergin Zagrep'e atanmıştır. Bugün görevde olan Selçuk Ünal son olarak Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği'nde müsteşar olarak görev yapmaktaydı.

Adliyeye sözcülük

Ergenekon davası Türkiye tarihinin en önemli davasıdır. Süreç içinde kamuoyunu yeterli ölçüde bilgilendirmeye büyük ihtiyaç duyuldu. Bu tür davalarda kamuoyunun da ikna olması çok önemlidir. Beşiktaş adliyesinde, bir ''sözcülük'' kurumuna ihtiyaç vardır.
Nitekim HSYK ile Adalet Akademisi'nin ortaklaşa düzenlediği çalıştayda, bu konu ele alındı. Yargının, kamuoyunu yakından ilgilendiren davalarda kamuoyunu ilgilendirmek için 'Basın Sözcüsü' oluşturması görüşü ağırlık kazandı. Bundan sonra önemli adliyelerde basın sözcüsü olacak ve açılan davalarla ilgili basının sorularını yanıtlaması imkanının yaratılmasına doğru yol alınmaktadır.
Başbakan Yardımcılığına atanan Prof.Dr.
Beşir Atalay, içişleri bakanı olduğu dönemde dikkati çeken bir açıklamada bulunmuştu: ''İçişleri Bakanlığında 'bakanlık sözcülüğü' uygulaması planlanıyor.
Uygulama ile güvenlikle ilgili tüm bilgiler tek elde toplanacak ve kamuoyuna bildirilecek."
Bu gelişmenin, yeni İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından devreye sokulması ileri demokratik yapıya konan önemli bir taş olacaktır.
Türkiye, bölgesel güç olmanın, büyük devlet olmanın özelliklerinden birisi olan ''sözcülük ''kurumuna ağırlık vermek pozisyonundadır. Millet adına görev yapan tüm kuruluşların birer birer millete açılmanın, bilgi vermenin heyecanını taşıdığını düşünmekteyiz.