BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 7 Haziran 2011

The Economist'in arkasındaki gizli el

Dünyaca ünlü İngiliz haftalık dergi "The Economist"te yayınlanan makalede Türk seçmenleri CHP'ye oy vermeye çağırmasının arka perdesinde ne olabilir? Şimdi düşünelim. Bir İngiliz dergisi, Türkiye'de bir siyasi parti veya adaya yönelik olarak neden propaganda yapar? İktidara üçüncü kez gelme olasılığı yüksek AK Parti'yi yıpratmak için neden bu işe girer?
The Economist'in, emperyal bir çabayla sanki Türkiye toplumu oyunu nasıl kullanacağını bilmiyormuşcasına, 'hangi partiye oy verilmesi' gerektiğini söylemesi anlamsızdır. The Economist'in yazısını geçmiş ve gelecek açısından değerlendirmekte yarar var.
Türkiye önemli bir ülke, burada kimin iktidara geleceği başkalarını da yakından ilgilendiriyor. İngiltere'nin ismi, genellikle Birleşik Krallık olarak kullanılır. Birleşik Krallık, Britanya İmparatorluğu döneminde kapsadığı çok geniş coğrafya nedeniyle "Güneş Batmayan İmparatorluk" olarak anılmıştır. İngiliz emperyal nizamıyla ve dünyadaki etkin güçlerle paralel hareket eden Economist bu yazıyı boşuna yazmamıştır.
Tanınmış Yahudi ve lobilerinin İngiltere'de çok güçlü konumda olduğu bilinmektedir. Bu yazıda gizli İsrail'i koruma ve kollama harekatı vardır. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İsrail'i köşeye sıkıştıran, Ortadoğu coğrafyasında cirit atmasını engelleyen, Müslüman ülkelerde çok yüksek itibarının korkusu vardır. Üçüncü kez iktidara gelecek Erdoğan'ı kıskanma, onun önünü nasıl keserim tavrı bulunmaktadır. İngiliz gazetesi bunu neden yapmış olabilir?
Tarihin yapraklarını çevirelim, İngiliz-Yahudi işbirliğinin neden çekindiklerinin kılcal damarlarına dokunalım.
Tarih sayfaları, Ortadoğu haritasının önemli bir bölümünü İngilizler'in çizdiğini, bu işi sonradan başbakan da olacak Sir Winston Churchill henüz 'Koloni sekreteri' sıfatını taşırken Kahire'de gerçekleştirdiğini yazmaktadır. Churchill 1922'de, bir pazar günü öğleden sonra, oturmuş, cetveli almış ve Ortadoğu'nun sınırlarını çizmiş.
Türkiye'nin sınırlarını çizerken birinci önceliğinin petrol, madenler, gelecek yılların muhtemel sorunlarının tohumunu ekmek olduğu daha sonra anlaşıldı.
Irak sınırını çizerken, İran'la ve Türkiye'yle savaşa kadar gidebilecek ihtilâfların tohumunu da sınırlara yerleştirdi. Suriye ile ihtilâfa konu sınırın Türkiye'ye ait olmasını sağladı, Hatay'ın statüsünü tam belirlemedi... Beşşar Esad işbaşına gelene kadar, plebisitle Türkiye'nin parçası olmayı kabul etmiş 'Hatay' iki ülke arasında düşmanlık konusu olarak kalmıştı. Ürdün ile Suudi Arabistan'ın sınırlarını belirlerken genişçe bir kavisli bölge kalmıştır cetvelle çizilen haritada; kendisine "Bu ne?" diye soranlara, Churchill, "Yemeğin rehaveti üstüme çökmüştü, birden bir hıçkırık nöbeti tuttu, düz olsun derken çizgi hafif yamuldu" cevabını verir. O gün bugündür sınırın o çarpık kısmına 'Churchill'in hıçkırığı' deniliyor... İngilizler Ortadoğu'nun sınırlarını belirlerken, Fransızlar da kendilerine nüfuz alanı olarak bırakılmış Arap coğrafyasını harita üzerinde bölmeyi ihmal etmemiştir. Suriye Müslümanların çoğunluğu teşkil edeceği bir ülke olarak tasarlanmıştı; Lübnan ise Müslümanların hiçbir zaman çoğunluğa erişemeyeceği bir ülke... Ve, 1948'de İsrail Devleti'ni İngilizler yarattı.

YENİ ORTADOĞU HARİTASI
İngiltere'nin görünen ve görünmeyen gücü ne kadardır? Bu soruya verilecek yanıt, İngiltere'nin Ortadoğu'da ne kadar önemli konumda bulunduğunu ortaya çıkarır. Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın açıklamasına dikkat çekmek istiyorum: "İngiltere'yi bilmek, öğrenmek lazım.
ABD'nin dünya politikasını yürütenler Amerikalı değildir. Amerika'nın akıl hocası İngiltere'dir.
Washington'da önemli kararların hepsi İngilizlerin katılımıyla alınır. İngiliz politikası
ABD'nin doğru adım atması mümkün değildir."
11 Eylül'den sonra Amerika kimilerine göre petrol, kimilerine göre dünya hakimiyeti için önce Afganistan'a, sonra Irak'a müdahale etti. Sırada İran'ın olduğunu herkes biliyor.
Daha önce yazdık. ABD eski Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice yeni bir Ortadoğu'dan bahsederken "22 devlet çıkacak" demiş ve eklemişti: "Artık yeni bir Ortadoğu'nun zamanı geldi." Şu gerçeği açıkça konuşalım. Yeni Ortadoğu Haritası, İsrail'in istediği haritadır. İsrail'in en büyük sıkıntısı, Ortadoğu'da Türkiye'nin bölgesel güç konumuna gelmesidir. Küresel oyuncu özelliğini göstermeye başlamasıdır.
Patronları İsrail lobisi olan İngiliz dergisi The Economist'in neden CHP'ye oy istediğini, Erdoğan'ın üçüncü kez iktidara gelmesini nasıl engellemek istediğini şimdi daha kolay anlamamız mümkün olacaktır.
Economist'in yazılarına ve İngiltere kaynaklı yorumlara tarihi derinlikte bakmamız gerekiyor.