BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 7 Mayıs 2011

Saldırının dış boyut mesajı

Kastamonu saldırısına çok yönlü bakmak gerekiyor. Saldırı biçimi, saldırı zamanı, verilmek istenen mesajlar ve daha önce meydana gelen olaylarla benzerlikleri üzerinde durulmasını gerektiren bir olayla karşı karşıya bulunuyoruz. İki tanınmış Türk istihbaratçı, MİT eski daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak ve Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Başkanı Bülent Orakoğlu'nun birbirlerinden habersiz yaptıkları analizler, Kastamonu baskınının arkasında PKK içinde yer alan yabancı servislerin bulunduğu tezine ağırlık kazandırıyor.
Prof. Dr. Mahir Kaynak, TAKVİM'e "Kastamonu baskını PKK markalı yabancı servis işi. Hem iç hem dış boyutları vardır" derken, bu açıklamadan haberi olmadan Bülent Orakoğlu'nun yaptığı analizde, "Bu eylemde çapraz ateş v.s profesyonelliğin olduğu görülüyor. Kastamonu baskınına yabancı güçlerin (İsrail'in) dahil olup olmadığı netlik kazanmalı. PKK terör örgütü içerisine bir takım yabancı servislerin elamanları girmiş olabilir" sözleri, baskına yeni boyutlar getirdi.
Bülent Orakoğlu ilginç bağlantıları açıklıyor:
Saldırı sadece PKK terör örgütü tarafından yapılmış olsa bile çok ciddi bir şekilde irdelenmesi gerekiyor. Önceden hazırlanmış profesyonel bir eylem tarzı ile karşı karşıyız. Erdoğan'ın konvoyuna yapılan saldırı birçok anlam taşıyor.
Türkiye'de yapılacak olan seçimi engellemek ya da seçimi AK Parti'nin kaybetmesine yönelik bir takım dış ülkelerinde çabası olduğu gözüküyor. Burada İsrail'i ve lobisini kast ediyorum. ABD'deki neocanları da kast ediyorum. Netice de PKK taşeron bir örgüt.
Şayet ne kadar profesyonel bir eylem olduğundan yola çıkarsak işin içinde bağlantılar olma olasılığı yüksek. Başbakan'a bir gözdağı verilmek istenmiş olabilinir''

MAVİ MARMARA-İSKENDERUN

Burada dikkat çeken söz, "Başbakan'a bir mesaj verilmek istenmiş olabilir" sözüdür.
Kastamonu saldırısını çok yönlü inceleyen stratejistler, iki tanınmış istihbaratçının "yabancı servis işi" sözünün yabana atılamayacağını, bu sözün İsrail'in bu yıl Gazze'ye gidecek gemilere saldırı olasılığı açısından da değerlendirilmesi üzerinde durdular. İlginç bir iddiada bulundular: İskenderun baskını ile Kastamonu baskını arasında da bir bağlantı kurulmalı."
Bu bağlantının detayı üzerinde şöyle duruluyor: 2010 yılı Mayıs ayında Gazze'ye insani yardım götüren MAVİ MARMARA gemisi, Mossad ve İsrail askerlerince baskına uğramış ve arkada 54 ağır yaralıyla 8 şehit bırakmıştı. Aynı saatlerde İskenderun'daki Donanma Komutanlığı roketli saldırıya uğramış, 6 askerimiz şehit olmuştu. Bu bir mesajdı.
İncelemeler, İskenderun baskınının MOSSAD destekli bir PKK operasyonu olduğu iddialarına ağırlık kazandırmıştı. Hain planı uygulayanlar halen bulunamadı.
Bu yıl da Mavi Marmara Baskını'nın yıldönümü olan 31 Mayıs 2011 tarihi karadan konvoy, denizden 20 gemilik konvoy ve havadan Tel Aviv'e inecek bir uçakla tekrar Gazze'ye hazırlık yapılırken, İsrail yine sert uyarılarda bulundu. Yetkililer, isim vermeden bazı ülkeleri uyardı.
Ilgaz baskını dolaylı bir uyarı mesajı olmasın?
Eğer, Kastamonu saldırısı PKK bağlantılı yabancı servis işiyse, İsrail'in bu yılda gelecek gemilerinize saldırırız demesini, ardından Ilgaz saldırısının gerçekleşmesini birlikte okumayı bir olasılık olarak aklımızdan çıkarmamalıyız''