Böyle anlamlı bir günü kutlamak üzere, İstanbul'da milyonlar toplandı. Taksim'de, en politik işçi kesimleri, yoksul, varoşta yaşayan ve çalışan, sendikalı sendikasız işçiler, işsizler; kadınlar ve gençler; doktorlar ve mühendisler; avukatlar ve aydınlar bir araya geldi. Partili, partisiz herkes rahatça beraber olabilmenin güzel bir sayfasını açtı.
Artık, 1 Mayıs gününü "Demokrasi Bayramı" olarak kutlayabiliriz.
Emek hareketleri olmasaydı, demokrasi diye bir siyasal rejim ne kadar mümkün olurdu diye düşünmekte yarar var.
200 yıllık mücadele
Türkiye'de demokrasiyi kurma çabalarının yaklaşık 200 yıllık bir tarihi gelişim süreci vardır. 1808'de Sened-i İttifak ile başlayıp, 1876'da Kanun-i Esasi'nin ilânı ile gelişen süreç, Türkiye Cumhuriyetinin bir eseri olarak günümüze kadar devam etmiştir.
Bu süreç içinde Cumhuriyet'in kuruluş dönemi olan 1923-938 arasında Çok Partili Sistem denemeleri yapılmış ise de başarılı olunamamıştır. 10 Aralık 1948 günü toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi" ni kabul etmiştir.
Dünyada barışın sağlanması, her şeyden önce, insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesine bağlıdır.
Birbirlerinin haklarına ve hürriyetlerine saygı göstermeyen milletler, barışı sağlayamazlar.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan yenidünya şemasında Türkiye, 14 Mayıs 1950'de yapılan seçimler sonucunda demokratik yöntemlerle Türkiye'de iktidar değişimini gerçekleşmiştir. Zaman zaman zora düşmüş olsa da bugün Demokrasi, günümüz Türk toplumu için kendisinden artık hiçbir şekilde vazgeçilemeyecek modern bir yaşam şekli haline gelmiştir.
Taksim'in mesajı
Bugün Türkiye'de meydanlarda 1 Mayıs'ı kutlayanların bu günün demokrasi bayramı olduğu bilincine varmaları, ülkemiz demokrasisinin çok mesafe kat etmesine yardımcı olacaktır.
Milyonların bir araya geldiği 2011 yılının 1 Mayıs günü Taksim Meydanı şu önemli bir mesajı veriyor: "Taksim, 1 Mayıs kutlamalarına yasaklanmış alandı. 1977'de kontrgerilla marifetiyle gerçekleştirilen olaylar sonucu kapatılmıştı. 1 Mayıs günü milyonların burada yeniden bir araya gelebilmesi Taksim'in yeniden kazanılması anlamına gelir. Emekçilerin özgüvenini kazanması anlamını taşır.
Ülkemizin kaosa sürüklendiği yıllarda 34 yıl önceki 1 Mayıs 1977'nin tablosu hala hafızalarımızdadır. Tarihi hafızamız, 1 Mayısların 'çatışma günü' olarak hatırlanmasından artık temizlenmelidir. 1 Mayıs 1977 olaylarının ve tüm faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasını beklemektedir."
