BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Mart 2011

TÜSİAD bir yanlıştan döndü

TÜSİAD'IN yeni Anayasa taslağı ilginç tartışmalara yol açtı. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in yeni Anayasa konusunda üç gün içinde geri adım atmak zorunda kalması merak uyandırırken, perde gerisinde sert tartışmaların yaşandığı öğrenildi.

TÜSİAD'taki gelişmeleri yakından takip edenler, bir taraftan Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner'in üç gün içinde farklı kulvarlara yuvarlandığını, diğer taraftan taslağın bazı kritik maddeleri üzerinde ve özellikle Cem Boyner'in sözlerine büyük tepkilerin oluştuğuna işaret etti.

Sert tartışmaların, Cem Boyner'in, "İnsanların mutluluğu, ülkenin bölünmesinden daha önemli" sözleri ve değiştirilmez maddelerde üzerinde yoğunlaştığı, bu görüşlerin toplumda büyük tepkiye yol açtığı belirtildi. "Buzdağının suyun altında kalan kısımlarında" meydana gelen sert tartışmalar sonucu, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in, "Ben de rahatsız oldum düşüncesi ile Cumhuriyet'in laik ve sosyal bir hukuk devleti olması niteliklerini, devletin dili, başkenti ve bayrağı konularını içeren Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesi yönünde ne geçmişte ne de bugün bir görüş ve önerimiz olmamıştır" şeklinde bir açıklama yapmak zorunda kaldığı belirtildi. Ümit Boyner'in, "Anılan belge bir TÜSİAD görüş raporu değildir. Değiştirilmez maddeler bölümü Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr.
Turgut Tarhanlı'ya ait
şahsi yorum ve değerlendirmelerdir" demesi de dikkati çekti.
Cem Boyner'in, "Arkasında durmayacaksanız rapor açıklamayın" uyarısında bulunması sonrasında, TÜSİAD'ın üç gün sonra, raporun arkasında durmadığını göstermesi de tartışılıyor.
Türkiye'nin stratejik beyinlerinden, Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Büyükelçi Özdem Sanberk, TÜSİAD'taki gelişmeleri TAKVİM'e analiz etti.
Büyükelçi Sanberk, "Cem Boyner'in sözleri yanlıştı. TÜSİAD'ı bağlayan sözler sıkıntı yarattı. Değiştirilmez maddeler konusu çok kritik noktalara insanları götürüyordu. Ümit Boyner'in yeni açıklaması doğrudur. O görüşlerin iki profesöre ait olduğu açıklanması hayırlı olmuştur" dedi. Samberk, "Devlet olmazsa insan onurunu kimse koruyamaz. Devlet olmazsa demokrasi olmaz. Yeni anayasa devlette huzur olsun diye çıkar. Anayasa kutuplaşma yaratmaz. Yanlış algılar üzerine tartışma olmazdı. İki bin yıllık devlet inancına sahip Türkiye için, farklı algılar yaratan konuşmalarla bunun sarsılmak istenmesi yanlıştı. Yanlıştan dönüldü" yorumunda bulundu.

Bir toplantı için Brüksel'de bulunan Büyükelçi Samberk, bazı sorularımızı da yanıtladı:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, "2023 yılında Türkiye AB üyesi olacaktır" açıklaması ne anlama geliyor?
2023 yılında AB diye bir birlik kalmayabilir. Almanya, Fransa bizi engelliyor. Bakınız, Merkel ve Sarkozy ülkelerinde seçim kaybediyorlar. Zorla güzellik olmaz. AB'de oluruz olmayız fark etmez. Türkiye için, AB idealleri önemlidir. Türkiye batıda bulunacak, çevresine de dikkat edecek, el uzatacak. Türkiye, batı ile Asya ve Afrika arasında köprüdür. AB akıllı ise bizi 2012'de üye yapar.''

MAVİ MARMARA RAPORU

BM'nin Mavi Marmara soruşturması ne durumda?
BM'ye Türkiye raporunu verdim.
Mavi Marmara BM raporu 15 Mayıs'ta yayınlanacak. İki raporda Türkiye haklı, İsrail suçlu. BM'den İsrail'in özür dilemesi ve tazminat vermesi kararını bekliyoruz. Bunun dışında hiçbir kararı kabul etmeyiz."

Dünya sorunlarını çözmede BM'nin mevcut yapısı yeter mi?
Günümüzde istikrar ve güvenlik baskıyla korunamaz. Arap coğrafyası derin bir istikrarsızlık ortamına girdi.
Bu noktada Türkiye ve ABD kilit rol oynayabilecektir. BM Güvenlik Konseyi ve BM sistemi yeni dünya düzeninin gerçekleri göz önünde bulundurularak ayrıntılı bir reforma tabi tutulmalıdır. Türkiye'de BM'de etkin konumda bulunmalıdır."