BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 25 Eylül 2009

Menderes türbede neler düşündü

Tam adı Ebu Hanife En-Numan Bin Sabit. Fıkıh ve kelam bilgini. İslam'ın hukuk öğretisi fıkhı sistemleştirmiş ve 4 Sünni mezhebinden Hanefiliği kurmuştur. Kurduğu mezhep birçok İslam toplumunca kabul edilmiş Arap ülkelerinin yanı sıra Türkiye, Hindistan, Pakistan, Çin ve Orta Asya'ya kadar yayılmıştır.
Ehli sünnetin 4 büyük imamının 1.'si İmamı Azam Ebu Hanife'nin türbesi Bağdat'tadır.
1954 seçimlerinde DP'den milletvekili seçilmiş olan Sebati Ataman, (Nazlı Ilıcak'ın "Menderes'i Zehirlediler!" adlı kitabında konuşuyor) bugün yaşanan olaylara tanıklık ediyor.
Rahmetli Adnan Menderes, Türkiye'nin mutlaka Ortadoğu politikası olması gerektiğine inanıyordu. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü'den bu politikanın belirlenmesini istemekteydi.
Adnan Menderes, Bağdat'ta İmam-ı Azam hazretlerinin türbesini ziyarete gitmiştir. Sebati Ataman hatırasını anlatıyor:
"Dualarımızı okuduk, ayrılacağız. Adnan Bey kımıldamıyor. Öylece kaldı, adeta murakabeye daldı. Nihayet silkinip kendine geldi. Dışarı çıkarken yanına yaklaştım ve sordum: "Beyefendi, bir murakabeye daldınız, merak ettim, o esnada ne düşündünüz?"
Kolumdan tutup bir kenara çekti ve şu cevabı verdi: "Sebati, bu mezarını ziyaret ettiğimiz şahsiyet, burada ve yakın şarkta, bizim memleketimiz de dahil bütün İslam ülkelerinde ebedi olabilecek bir nizam kurmuştur. Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra bu nizam da yıkılmış, darmadağın olmuştur. Şimdiki İslam ülkelerinin vaziyetini görüyorsun. Bu nizamın başka esaslar dahilinde yeniden kurulması, sulh ve sükunun avdet etmesi lazımdır. Biz de buraya bunun için geldik."
Menderes'in sözlerini dinlerken, gözüm yaşlar içinde kalmıştı. Bana "Ağlıyor musun?" diye sordu ve sürdürdü: "Ağlama, bu olacak, muhakkak olacak, biz görmeyeceğiz ama torunlarımız muhakkak görecek."
Ataman ekliyor: "Menderes çok büyük adamdı."
Türkiye ile Irak arasında 24 Şubat 1955'te imzalanan ve sonradan İngiltere, Pakistan ve İran'ın da katılımıyla Ortadoğu'nun Türkiye'nin önderliğinde toparlanması çabasının arkasındaki dış politika manzarası budur.

2008 ziyareti milat oldu

Rahmetli Menderes'in "Bu olacak, muhakkak olacak, biz görmeyeceğiz ama torunlarımız muhakkak görecek'' sözleri gerçek oluyor.
Ortadoğu için yeni bir model teşkil eden 'Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Konseyi'nin oluşturulmasına Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak 18 yıl aradan sonra Temmuz 2008'de yaptığı Bağdat ziyaretinde karar verildi. "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi" nin ortak kabine toplantısı Ekim'de yapılacak. Türkiye ve Irak arasında başlayan yeni dönem, Erdoğan'ın 9 bakanla birlikte Bağdat'a gitmesiyle çok farklı bir noktaya taşınacak. Erdoğan ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin başkanlığında ortak kabine toplantısı ile iki ülke ilişkilerinde tarihi dönem başlayacak.
Bağdat'ta Ekim ayında icracı 9 Türk bakanın katılımıyla gerçekleşeçek toplantıda 40 önemli konuda anlaşma imzalanacak...
Toplantının temel hedefi "iki ülke ekonomilerinin entegre bir yapıya kavuşması ve iki ülkenin ortak güvenlik alanını oluşturmak için işbirliği yapması" olarak açıklanıyor.