Tarihi 10 Nisan 2013

Hangi CHP?

Bu köşede yıllardır yazıyorum. CHP'nin Bremen Mızıkacıları'na döndüğünü, her kafadan ayrı ses çıktığını sık sık örnekleri ile ortaya koyuyorum.
CHP'nin içinde bulunduğu bu durum, sonunda AK Partililer'i de isyan ettirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Biz de şaşırdık" dedi:
- CHP'nin Anayasa konusundaki hangi görüşüne itibar edeceğiz? Her vekil adeta CHP Grubu adına konuşuyor.
Doğru, yanlış değil.
CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda 3 üyesi var.
Atilla Kart ve Rıza Türmen farklı, Süheyl Batum farklı görüntü veriyor.
Açıyorsunuz gazeteleri, birinin 'ak' dediğine diğeri 'kara' teşhisi koyuyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Anayasa'nın başlangıç maddelerine kesinlikle dokundurtmayız" diyor.
CHP, sanki Kılıçdaroğlu'nu sıkıntıya sokmak için ufak da olsa bu maddelere dokunularak hazırladığı teklifi TBMM'ye veriliyor.
AK Partili Aydın'ın şaşırması çok doğal...
CHP, zaman zaman kendi tabanını bile şaşırtıyor. O yüzden örgütten Genel Merkez'e tepki mektupları yağıyor.

* * *
CHP tek bir parti ama içinde farklı ağızlar var...
Bir yanda Birgül Ayman Güler, Gülseren Onanç, Sezgin Tanrıkulu, Ercan Karakaş ve Hüseyin Aygün ağzı.
Diğer tarafta Haluk Koç, Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce ağzı.
Hepsi parti yöneticisi, ama hepsinin söylemi farklı!
Bitmedi, dahası var...
CHP, Doğu'da farklı, Batı'da daha farklı konuşuyor. CHP'nin Güneydoğu Heyeti içinde Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da var. Ne söyleyeceği de daha şimdiden belli. Yapacağı görüşmelerin ardından basına BDP görüşlerine yakın açıklamalar yapacak.
Yapacak, ama bunların hiç biri Genel Merkez tarafından kabul edilmeyecek. "Şahsi görüşüdür" deyip geçilecek.
Diğer parti yöneticileri ise Batı'ya gidip farklı söylemlerde bulunacak. Aynı film, bilmem kaçıncı defa tekrarlanacak.

* * *
CHP'nin parti yöneticileri, geçtiğimiz gün bir televizyon programında yan yana (pardon karşı karşıya) gelmişlerdi. Bir yanda Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın vardı. Karşı tarafta da Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç ve Parti Meclisi Üyesi Ercan Karakaş yer alıyordu. "Yenilikçiler", "gelenekçilerin" karşısına oturmuşlardı. Ya da kendilerine 'solcu' adını verenlerle 'ulusalcılar' karşı karşıyaydı.
CHP'yi ve parti politikalarını konuştular.
CHP'nin ideolojisinden, kimin 'daha solcu' olduğuna kadar hemen her konuyu alabildiğine tartıştılar.
Birinin söylediğine diğeri karşı çıktı. Bir CHP yöneticisinin sözleri, diğer CHP yöneticisinin savunduklarını tekzip etti.
Programda iki ayrı görüş vardı...
Sanki iki ayrı siyasi partinin yöneticileri tartışıyordu!

* * *
CHP'nin Genel Başkan Yardımcılarından biri olan Gülseren Onanç 'çözüm süreci' ile ilgili kamuoyu araştırması yaptırdı. Ancak, bu çalışmadan ne MYK üyelerinin ne de PM'nin haberi vardı.
Onlar da herkes gibi sonucu gazetelerden öğrendi:
"CHP tabanının yüzde 50'si süreci destekliyor."
Tabi ortalık karıştı. Her gün süreci yerden yere vuran diğer parti yöneticileri hop oturup, hop kalktı.

* * *
Ne demişti Kılıçdaroğlu? Önemli ve hassas konulardaki açıklamaları ya kendisinin ya da Parti Sözcüsü Haluk Koç'un yapacağını söylemişti.
Söylemişti, ama dinleyen kim?
CHP'de kamera ve mikrofonu gören açıklamayı patlatıyor. Parti içinde birbirine taban tabana zıt fikirler uçuşuyor. Bu fotoğraf da doğal olarak "Hangi CHP?" sorusunu gündeme getiriyor!