Tarihi 25 Şubat 2013

Öcalan'ın derdi

"Gidiyorlar, gidecekler" derken, BDP'lilerin İmralı ziyareti gerçekleşti.
Ardından da Öcalan'ın gönderdiği kısa mesaj kamuoyu ile paylaşıldı:
"Devletin elinde tutsaklar var. PKK'nın elinde de tutsaklar var. PKK tutsaklara iyi davranmalı. Umarım en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar."
Bizim basın da bu sözleri yorumlayıp, hemen müjdeyi verdi:
"Örgütün elindeki kaymakam adayı ile 4 uzman çavuş serbest bırakılacak."
Oysa, Öcalan'ın sözlerinin altında o kadar önemli mesajlar var ki... Öcalan, "tutsak" kelimesini özellikle kullandı. "Tutsak" harpte ele geçirilmiş savaş esiri demek! Biz istediğimiz kadar "terörist" olarak değerlendirelim; o kendisini Türkiye Cumhuriyeti ile savaşan askeri bir yapının "komutanı ve önderi" olarak görüyor. Öcalan, kendisine çok farklı bir misyon biçiyor. Öcalan'a göre, cezaevlerindeki PKK'lılar ile KCK'lılar, tutuklu ya da hükümlü değil, birer tutsak. Kendisini de aynı kategoride düşünüyor.
Demek ki...
Sürecin sonunda kendisinin ve onların serbest bırakılmasını bekliyor.
Daha ilk açıklamasında verdiği mesaj bu.
Öyle görünüyor ki, görüşmeler devam edip süreç ilerledikçe, daha açık ve net ifadeler kullanacak.
***
Henüz yeni başladık ve yapılan ilk açıklama ortada...
Bunlar, "Kimse süreci provoke etmesin" diyen Öcalan'ın ağzından çıkan sözler. İlk gelen sözde "ılımlı" mesajlar.
"Ilımlısı" bu olduğuna göre, bundan sonra gelecekleri varın siz düşünün!
Şimdi sormak istiyorum: Ortada bu üslupla konuşan Öcalan varken, başkaca bir provokasyona gerek var mı?
Başbakan da söylüyordu. Bizler de biliyorduk. Türkiye gerçekten zor bir sürecin içine girmişti.
Şimdi görüldü ki, sanıldığından çok daha sormuş!
***
CHP'de adaylar şekilleniyor
Yerel seçimler yaklaşıyor. CHP, aday belirlemek için şimdiden kolları sıvadı.
CHP, geçtiğimiz seçimler yaptığı hatayı tekrarlamayacak. Önemli merkezlerdeki belediye başkan adayları 6 ay öncesinden belli olacak.
CHP
kulislerinden gelen bilgilere bakılırsa, mevcutlar büyük ölçüde yola devam edecek. İzmir'de Aziz Kocaoğlu ile Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen'in yeniden adaylığı garanti. CHP, Antalya'da Mustafa Akaydın, Ordu'da Hüseyin Turan ve Aydın'da Özlem Çerçioğlu ile halkın karşısına çıkacak.
Tabi, Baykalcılar Akaydın'ı istemiyorlar.
Ancak, engelleme güçleri yok. Antalya'daki asıl kavga alt belediyeler için yaşanacak. İzmir'de de Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın Büyükşehir adaylığı için yaptığı çalışmalar etkili olacak gibi görünmüyor.
İstanbul'da ise büyük bir kavga var...
Mustafa Sarıgül, CHP üyesi olmamasına rağmen en önde gelen isim. Arkasında eski bakanlardan Hüsamettin Özkan var.
Örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan tarafından destekleniyor. Partinin önemli isimlerinin Sarıgül adına Kılıçdaroğlu ile görüşmeler yaptıkları söyleniyor.
Sarıgül ise, Gürsel Tekin ve ekibini hiçbir yerde istemiyor. CHP'de Tekin ve ekibi, Sarıgül'le bir "var oluş, yok oluş" mücadelesi veriyor.
Ankara'ya gelince, ihtimal de dedikodu da çok. Adaylık için "sıfır ihtimal" olmasına rağmen, MHP'li Mansur Yavaş'ın bile ismi geçiyor. Sinan Aygün'le sonuç alınacağını savunanlar bulunuyor. Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, "Ben de varım" diyenlerden.
Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'u istiyor.
Kılıçdaroğlu ise, son 15 gündür Haluk Koç'u sürekli olarak Ankara'daki etkinliklere gönderiyor.
Koç, Ankara için sürpriz isim olabilir.
Adana ve Gaziantep gibi illerde anketlerle aday aranıyor. CHP'li olmasa da sevilen isimler belirlenmeye çalışılıyor.
CHP, aday göstereceği meclis üyelerinin yarısını ön seçimle belirleyerek halkın eğilimini listelerine taşımayı düşünüyor.