Tarihi 13 Aralık 2012

Bahçeli'nin Türkeş'i

İktidar, Başkanlık Sistemi konusunda MHP'yi "9 Işık"la sıkıştırınca, Devlet Bahçeli hemen karşı atağa geçti.
"Rahmetli Başbuğumuz Türkeş bugün yaşıyor olsaydı" diye başladı:
- 9 Işık kitabını yeniden bassaydı, Başbakan'ın Başkanlık Sistemi hırsını görüp, 9 Işık'tan o bahsi çıkarırdı.
Devam edip gitti...
Bahçeli'nin söyledikleri doğru olabilir mi?
Alparslan Türkeş yaşasaydı, gerçekten öyle mi yapardı? Dokuz Işık'ta değişikliğe mi giderdi?
Yıllarca uğruna mücadele verdiği bir doktrini sırf Erdoğan için değiştirir miydi?
İnsanüstü güçlere sahip olmadığım için bu soruya cevap veremem.
Sadece bir tahminde bulunabilirim.
Üstelik, bunu yaparken Devlet Bahçeli gibi kesin de konuşamam.
Ama benim tanıdığım Türkeş, Bahçeli'nin söylediklerinin tersi bir tavır içine girerdi. Türkeş, "Lider, doktrin ve teşkilat tartışılamaz" diyen bir isimdi.
Hatta daha da ileri gidip aynen şu sözleri söylemişti:
- Davadan döneni vurun! Ben de dönersem beni de vurun!
Kendisine karşı çıkanlar ve eleştirenler olabilir, Ancak, Türkeş, net ve omurgalı bir insandı. Yıllarca mücadele ettiği fikirlerden vazgeçip, kolay kolay "pardon" diyecek bir adam değildi.

* * *
Bugün, "Türkeş yaşasaydı, şöyle ya da böyle yapardı" demek çok kolay.
Çünkü, Alparslan Türkeş aramızdan ayrılalı yıllar oldu. İlaveten, söylenenleri tekzip edecek, "hayır" diyecek bir makam da yok.
Herkes her şeyi söyleyebilir...
Bir başkası kalkıp, "Türkeş yaşasaydı" diyebilir:
- Artık devir değişti. Bugünkü şartlarda, MHP'nin bütün yan kuruluşlarının kapısına kilit vururdu.
Böylece, Ülkü Tek ve Ülkücü İşçiler gibi Alparslan Türkeş döneminin güçlü yan kuruluşlarının etkisizleştirilmesinin ve sadece tabeladan ibaret bırakılmalarının doğru olduğunu savunabilir.
Bir diğeri "Ülkü Ocakları da gereksizdi" diye ekleyebilir:
- Türkeş yaşasaydı, Ülkü Ocaklarını bugünkü gibi sadece tabeladan ibaret bir kuruluş haline getirirdi.
Sağdan soldan tartışmaya katılanlar da çıkabilir:
- Aslında Türkeş bu MHP'nin Gençlik Kolları'nın gereksiz olduğunu hep düşünürdü. Biz de onun yolundan gidiyoruz. Bakın, ne güzel oldu. Artık, MHP'nin Gençlik Kolları Başkanlığı yok.

* * *
Biliyorsunuz, Türkeş döneminin geleneksel "Erciyes Kurultayı" artık yapılmıyor.
Şimdi, "Türkeş yaşıyor olsaydı, O da kesin yasaklardı" denilebilir:
- Çünkü, Türkeş zamanında kene salgını yoktu. Kırım Kongo kanamalı hastalığı ülkücüleri tehdit etmiyordu.
Artık, "Bu Türk Kurultayı da zaten hiçbir işe yaramıyordu" savunmasını yapanlara rastlanabilir:
- Türkeş çok uğraştı, çok didindi.
Yazık oldu, onca emek ve zaman boşa gitti. Türkeş de bunu görür ve o kurultayı yasaklardı.
Mesela, MHP'yi etkisiz kalmakla eleştirenlere şöyle bir cevap bile verilebilir:
- Türkeş, meydanlarda on binleri topladı da ne oldu? Rahmetli bugün hayatta olsaydı miting yapmak gibi boş işlerle uğraşmazdı.
Denilebilir, söylenebilir...

* * *
Alparslan Türkeş'in vefatının ardından, her 4 Nisan'da Anadolu'dan insanlar Ankara'ya akardı. Ölüm yıldönümlerinde mezarının başında on binler bir araya gelirdi.
Artık, 4 Nisanlarda küçük bir heyet kabrini ziyaret ediyor.
Çünkü, "trafik kazaları" meydana geliyor. Artık, Türkeş'i sevenlerin, Anadolu'dan Ankara'ya akarken hayatlarını riske soktukları anlayışı hakim.
Eminim yaşıyor olsa ve Türkeş'e sorulsa kendisi de böyle davranılmasını isterdi