Tarihi 14 Ekim 2011

Siyaset şeffaflık gerektirir

Bu hafta boyunca gündemimizde CHP vardı. CHP içindeki gelişmeleri yazdım.
Haftanın son yazısını da yine CHP'ye ayırmak istiyorum.
Yazdıklarım üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak eleştirel bir cevap göndermiş...
İddialarına bakılırsa, "gerçeklerle ve iyi niyetle bağdaşmayan" bir yazı yazmışım.
İlaveten, "iyi niyetli olmayan yaklaşımım" sonucu "gerçek olmayan bilgi ve söylemler" üremiş...
Peki ben ne yazmıştım?.. CHP Genel Merkezi'ne alacak tahsil etmek için bir avukat ile icra memurlarının gittiğinden bahsetmiştim. Tarihini ve saatini de vermiştim. Şimdi Erdoğan Toprak'a sormak istiyorum:
- Bu doğru mu değil mi? Doğru ise, yargı yolu ile ödenmesi istenen borç ne kadar?
Cevap vermek isterse yayınlayacağım.
***

Erdoğan Toprak, "Partimizin 20-30 milyon borcu yoktur" diyor. Devam edip, "Elde edilen bilgilerin gerçek olup olmadığını teyit etmemek, doğru ve gazeteciye yakışan bir üslup değildir" yorumunu yapıyor. Durum bu olunca ben de soruyorum:
- CHP Genel Merkezi'nin piyasaya ne kadar borcu var?
Bir başka soru daha:
- Ayrıca il ve ilçe örgütlerinin piyasaya ne miktarda borcu olduğunu biliyor musunuz? Kesin rakamı bilmiyorsanız, ne kadar olduğunu tahmin ediyorsunuz?
Cevap gelirse, bunu da yayınlayacağım.
İşte, "iyi niyetli" yaklaşımı gösteriyorum.
Aynı iyi niyeti de bekliyorum.
***

Üstelik, CHP'nin "borç batağı" içine girdiği benim iddiam da değil. Bunu, CHP içinde etkili ve yetkili makamlarda bulunan insanlar söylüyorlar.
Bazı il ve ilçe yöneticileri "kapıyı açmaktan çekiniyorum" diyor:
- Alacaklıların gelip "borcunuzu ödeyin" demelerinden çekiniyorum!
Gerçek Gündem
isimli inernet sitesinde yazan Barış Yarkadaş ise, "CHP Genel Merkezi'nin borcunun 11 milyon lira olduğu" bilgisi edindiğinden bahsediyor.
Yani eski para ile 11 trilyon lira.
Yine aynı sitede mali işlerden sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş'in açıklamaları var:
- CHP Genel Merkezi benim yönetimde olmadığım 2009 seçimlerinde örgütlere 35 trilyon vermiş. Bizim yönetimde olduğumuz 2011 seçimlerinde TV ve gazete reklamlarına 50 trilyon, örgütlere ise 20 trilyon ayrıldı. İşte sıkıntı da burada...
Aradan 2 yıl geçmiş, ama örgütlere seçim harcamaları için 15 trilyon eksik gönderilmiş.
Ayrılan para neredeyse yarı yarıya kesilmiş.
CHP Genel Merkezi örgütleri bırakmış; onların yerine Kılıçdaroğlu'nun gazete ve televizyon harcamalarına ağırlık vermiş.
Durum bu olunca, CHP örgütlerinin borç sarmalı içine girmeleri çok doğal değil mi?
***

Üstelik, CHP Genel Merkezi referandum sırasında örgütlere 1 lira bile göndermedi. Örgütler, bütün harcamaları cepten yaptı. Şimdi bir isim veriyorum.
Seydişehir eski ilçe başkanı Yunus Uysal'ın, Genel Merkez'den belgeli 8.000 lira alacağı var. Pek çok eski ve yeni ilçe başkanı da aynı durumda. Türkiye'de 957 ilçe bulunduğu düşünülürse, ortaya trilyonlarca lira alacak çıkar. Ayrıca, seçimde cepten harcayıp, alacaklarını tahsil etmeyi bekleyen CHP'li il başkanları da var.
Bitmedi, bu kadarla da kalmadı... İl ve ilçelerin personel, SSK primi, elektrik, telefon ve internet borçlarını da alt alta koyun, varın tahmini siz yapın!
Bu sütunda yazılan 20 milyon (trilyon) hiçbir şey değil! Gerçek tabloyu görebilmek için eski Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş'in, görevi devrederken, verdiği rapora bakmak lazım. Orada sadece Genel Merkez borçları ile ilgili verilen rakam, her şeyi ortaya çıkarır.
Bu rapordaki bilgiler de açıklanırsa, söz veriyorum yayınlayacağım.
Erdoğan Toprak, gönderdiği yazıda "gerçek olmayan bilgilerden" söz ediyor.
O durumda "gerçek bilgileri" alt alta sıralayıp açıklamak da kendisine düşüyor.
Çünkü, siyaset şeffaflık gerektirir!