Tarihi 7 Eylül 2011

İşte 'şımarmanın' sonuçları

Başbakan Erdoğan, dün malumu bir defa daha ilan etti. İsrail için "Şımarık oğlan rolünü oynuyor" sözlerini kullandı.
Bu benzetme, daha önce de Arap dünyasında dile getirilmişti. İsrail, gerçekten de kurulduğu günden bu yana Batının "şımarık çocuğu" oldu. İsrail söz konusu olduğunda "insan hakları" rafa kaldırıldı. Batılı ülkeler hep "görmedik, duymadık" rolüne soyundu. İsrail, şımardıkça şımardı...
Bölgesinde çok büyük katliamlara ve insan hakları ihlallerine imza attı!
Mavi Marmara baskını da işte bu şımarıklığın sonuçlarından biri oldu. İsrail, uluslar arası sularda silahsız insanlara saldırdı.
Dokuz vatandaşımızı acımasızca katletti, pek çok insanı da yaraladı.
Aslında bu baskın, İsrail'in sabıka dosyasına bakıldığında devede kulaktı. Son derece basit, alışılmış, olağan saldırılardan biriydi.
Tel Aviv yönetimi, her zaman olduğu gibi "Biraz bağırır, sonra da susarlar" diye düşündü. Çünkü, yıllarca hep öyle olmuştu.
Ancak, bu defa öyle olmadı. İsrail, karşısında sonuna kadar mücadeleye kararlı bir Türkiye buldu!
***

Şu geçmişte yaşananlara bakın:
Tarih 22 Temmuz 1946. Yahudi Terör Örgütü Irgun'un Kral Davut Oteli'ne düzenlediği saldırıda 96 kişi hayatını kaybetti. "Terör saldırısıdır" deyip geçiştirildi.
Tarih 9 Nisan 1948. Terör Örgütü Irgun, bu defa Deir Yasin Köyü'nde 254 Filistinli sivili katletti.
Suç, teröristlerin üzerine atıldı.
Ardından, İsrail Devleti bizzat devreye girdi.
Katliam işini Yahudi terör örgütlerinden devraldı... İzak Rabin'in açık emri ile 1948'te, Lida'da, El Tira'da, Tantoura'da, Hayfa'da, Saysaf ve Davayima köylerinde yüzlerce sivil Filistinli katledildi. İsrail, çevresine sürekli olarak ölüm kustu...
1968'de, İsrail uçakları Ürdün nehri boyunca 15'ten fazla köye napalm bombası yağdırdı. Resmi rakamlarla 80 kişi öldürüldü.
1970'de, Mısır sınırındaki Abu Za'abel bombalandı. Hedef seçilen fabrikada çalışan 70 işçi katledildi.
1972'de, Suriye'ye ait 7 köy uçaklarla bombalandı. 200'ün üzerindeki masum insan öldürüldü.
1973'te, Libya Hava Yolları'na ait bir yolcu uçağı düşürüldü. 107 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti.
1981'de, Beyrut'a hava saldırıları düzenlendi. İsrail jetleri 300 sivili öldürdü.
Yüzlercesini de yaraladı.
1982'de, Sabra ve Şatilla'da Falanjist milislere verilen destek sonucu 991 kişi acımasızca katledildi.
1990'da Kudüs, 1996'da Kana, 2002'de Batı Şeria, 2004'te de Nuseyrat katliamlarına imza atıldı. Çoğu kadın ve çocuk 2 bine yakın sivil hayatını kaybetti. "Medeni" batı dünyası bunların tamamını görmezlikten geldi. Hep İsrail'in sırtını sıvazladı.
Zaman zaman da destekleyen açıklamalar yaptı.
Batılı devletler, İsrail'i alabildiğine şımarttı...
Bölgede bir "canavar" yarattı!
***

Ve "Yeter artık" diyen Türkiye sahneye çıktı... İsrail'e, bütün dünyanın gözleri önünde "katiller" denildi.
Uluslar arası hukuka saygısızlığı yüzlerine vuruldu.
Yapılan resmi açıklamalarda, İsrail Devleti'nin "Gayrimeşru eylemlerin altına imza attığı" açıktan dile getirildi. İsrail bu defa çetin cevize çattı!
Deniliyor ki:
- Türkiye durup dururken başına bir de İsrail belası aldı.
İsrail
'den gelen açıklamalara bakılırsa, hiç de öyle değil. Göreceksiniz, bu şımarık tavırları sürdürmesi, asıl İsrail'in başına iş açacak. İsrail, artık hem bölge, hem dünya dengelerinin değiştiğini, hem de karşısında farklı bir Türkiye bulunduğunu anlamak ve bu gerçeği kabul ederek yaşamak zorunda.