Ayrıca, Türkiye devlet bakanlıkları sisteminden icraatçı bakanlık sistemine geçti.
Devlet bakanlıkları kaldırıldı. Koordinasyon daha da kolaylaştı.
Şimdi sırada bakan yardımcılıkları kaldı...
O isimlerin de belirlenmesinin ardından 61.
Hükümet, Başbakan Erdoğan'ın "ustalık kabinesi" olarak yola devam edecek.
Bakanlar Kurulu'nun önemli bir revizyona tabi tutulacağını tahmin edenler yanıldılar.
Erdoğan, Hükümet'te köklü değişiklikler yapmadı. Dün, Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı yeni kabineye sadece 6 yeni isim girdi. 3 bakanın da yeri değiştirildi.
Başbakan, başarıyı ödüllendirdi...
Bazı eksiklikleri giderdi...
Yeni dönem için de yeni takviyeler yaptı...
Erdoğan, yola beraber çıktığı, parti içinde ağırlıklı isimlerden olan Bülent Arınç'ı Başbakan Yardımcılığına getirdi. Kabinedeki ikinci isim yaptı. Vefa, başarı ve ahenge verdiği önemi ortaya koydu. "Demokratik Açılım"ın önemli ismi olan Beşir Atalay'ı İçişleri Bakanlığı'ndan Başbakan Yardımcılığı'na kaydırdı. Bu tasarrufla açılım çalışmalarının önümüzdeki dönemde daha üst düzeyde ele alınacağını gösterdi.
Bir başka Başbakan Yardımcısı da ekonominin patron koltuğunda oturan ve AK Parti Hükümetlerinde önemli görevler üstlenen Ali Babacan oldu. Böylece, istikrara verilen önem ortaya çıktı.
Ak Parti'nin Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ ise, Meclis'te yaptığı başarılı çalışmalar sonunda ödüllendirilerek Başbakan Yardımcısı yapıldı. Bozdağ, muhtemelen önümüzdeki dönemde Parlamento ilişkilerinden sorumlu olacak. Hükümet-
Parlamento ilişkilerinin daha sağlıklı, ahenkli ve hızlı çalışmasını sağlayacak.
İcracı bakanlara gelince...
Özellikle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yerlerini korumuş olmaları, başarının altının çizilmesi açısından son derece önemli. Binali Yıldırım, teknokrat gibi çalışan bir bakandı.
Ulaştırma alanında Türkiye'de "devrim" sayılabilecek icraatların altına imza attı. Recep Akdağ da sağlık alanında Türkiye'ye önemli merhaleler atlattı.
Ak Parti'nin yüzde 50'lik seçim başarısının ardında, uygulanan ulaştırma ve sağlık politikalarının oldukça önemli bir yeri var. İşte bu yüzden bu iki usta kabinedeki yerlerini korudu. Ömer Dinçer'in, Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılması, yeni bir dönemin habercisi. Dinçer, Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde bürokrasideki önemli reformların altına imza attı. Bakanlık koltuğunda da son derece disiplinli çalışmaları ile dikkatleri çekti.
Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılması, önümüzdeki dönemde eğitim alanında önemli adımların atılacağını gösteriyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargı alanında önemli değişikliklerin yapıldığı bir dönemde bakanlık koltuğundaydı. Başarılı bir dönemi geride bıraktı. Siyasi polemiklerden kaçındı; sakin ve ağır başlı bir politika izledi. Bu yüzden de koltuğunu korudu.
Ahmet Davutoğlu'nun uyguladığı aktif dış politika ile yerinde kalacağı zaten başından beri belliydi.
Nihat Ergün, Taner Yıldız, Mehmet Şimşek, Ertuğrul Günay, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış gibi isimler, geçtiğimiz dönemde oturdukları bakanlık koltuğunu dolduran isimlerdi. Onların da "ustalar" arasında yer almaları şaşırtıcı olmadı.
En önemlisi de kabineye Ak Parti'nin seçim zaferine ciddi katkılar yapan bir isim eklendi.
TOKİ Başkanlığı sırasında büyük başarıların altına imza atan Erdoğan Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanı oldu. Bayraktar ismi, önümüzdeki dönemde bu alanda da önemli atılımlar yapılacağının habercisi.
Şimdi sırada bakan yardımcılıkları var...
Öyle görünüyor ki, bakan yardımcılıkları hükümet üyelerini ciddi anlamda rahatlatacaklar.
Ak Parti Meclis Grubu ile ilişkileri onlar götürecek, yerel sorunlarla onlar ilgilenecek ve sivil toplum örgütleri ile iç içe çalışacaklar.
Böylece, bakanların üzerinden büyük bir yük kalkacak. Bakan Yardımcıları, "ustaların" maharetlerini daha rahat göstermelerini sağlayacak.
Hayırlı olsun...
