Tarihi 7 Haziran 2011

CHP çift çeker

CHP'deki sıkıntıyı aylar öncesinden yazmıştım. Genel Merkez ile örgütler arasındaki uyumsuzluğu ortaya koyup, il il yaşananları aktarmıştım...
Pek çok ilden ses çıkmadı, ama Konya Milletvekili Atilla Kart demediğini bırakmadı. Yazdıklarımı "pervasızlık ve bel altı vuruş yapma düzeysizliği" olarak nitelendirdi. Şahsımı "sistematik karalama yapmakla" suçladı. Hatta bu köşede yazılanların "utanç verici" olduğunu bile iddia etti.
Peki sonra ne oldu?
Örgütlerin bütün tepkilerine rağmen, Konya'da Atilla Kart'ın dediği oldu.
Kendi istediği il örgütünü atadı, liste de dilediği gibi tanzim edildi.
Ardından da Konya'da şaka gibi olaylar yaşanmaya başladı...
CHP'nin milletvekili adayı Durmuş Ali Karamut, hangi safta olduğunu unutup, Ak Parti adayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na övgüler düzdü:
- Kendisiyle iftihar ediyoruz, onur duyuyoruz.
Karamut,
hızını alamayıp, halktan Davutoğlu için destek bile istedi.
Daha sonra, CHP'li Tuzlukçu Belediye Başkanı Mustafa Sak olayı yaşandı.
Ahmet Davutoğlu ile birlikte Ak Parti seçim otobüsünün üzerine çıktı. Davutoğlu ile el ele verip vatandaşları selamladı.
Bitmedi, bu kadarla kalmadı. Şimdi de Atilla Kart'ın "olur"u ile göreve gelen İl Başkanı Cumhur Koyuncu'nun atadığı yöneticiler istifaya başladı. Çumra İlçe Başkanı Nazmi Özkan, örgütün kapısını kapatıp ortadan kayboldu. Herkes onu arıyor, ama kimse nerede olduğunu bilmiyor.
Selçuklu ve Karatay ilçe başkanlarının rahatsız olduğu söylentileri ayyuka çıkmış durumda.
Konya'da yeni atanan il yönetiminden de istifalar olduğu, ancak seçime kadar gizlendiği yönünde ciddi iddialar var.
Sıkıntı son derece büyük!
***

Konya'da değişim adımları atılırken, eski il ve ilçe yöneticileri için "niteliksiz ve kapasitesiz" değerlendirmeleri yapılmıştı.
Şimdi o "niteliksiz ve kapasitesiz" eski örgüt yöneticileri rüştünü ispat çabasında. Seçim öncesi "sandık formülleri" geliştirdiler. CHP'ye oy veren kitlelerle konuşup, "hangisi içinize sinerse onu yapın" diyorlar:
1) Bağımsız aday, bilgisayar mühendisi Özgür Akın'a oy verin.
2) Sandıkta MHP'yi destekleyin.
3) İlk iki şık içinize sinmiyorsa sandığa gitmeyin. "Niteliksiz olmakla"
suçlanan eski örgüt yöneticilerinin tek hedefleri var:
Bir önceki seçimde CHP'nin Konya'da aldığı 84 bin oyu 63 bine düşürmek ve Atilla Kart'ı seçtirmemek. Dün beğenmediği adamlar, bugün Atilla Kart'ın önündeki en büyük engel haline geldiler.
Konya'da dışlanan eski örgüt yöneticileri, olayı adeta kan davasına dönüştürmüş durumda. Genel Başkan bize üç defa söz verdi" diyorlar:
- Birincisi Cumhur Koyuncu'yu İl Başkanı yapmayacağını söyledi, ama yaptı. İkincisi, ön seçim yapacağını söyledi, ama yapmadı. Üçüncüsü, birinci sıraya Atilla Kart'ı koyacağını, buna karşılık dengeleri gözeteceğini belirtmesine rağmen, gözetmedi.
Genel Merkez
tarafından bütün talepleri geri çevrilen örgütler, şimdi "Madem öyle işte böyle" tavrı içindeler!
***

Sadece Konya'da değil, CHP'nin pek çok ilde örgüt ve "küskünler" problemi var. Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık koltuğuna oturması sırasında yaşanan iç hesaplaşmalar bu sonucu doğurdu.
Ön seçim yapılan 29 ilin dışında her yerde iç çekişmeler devam edip gidiyor.
Örgütlerdeki problemler, hemen her yerde açıkça hissediliyor.
Seçim kampanyası sırasında kendisini gösteren bu eksiklik, oy verme günü de etkili olacak. CHP, pek çok yerde sandık görevlisi bulamayacak. Üstelik, örgütlerde yaşanan sıkıntılar, CHP'nin alacağı sonucu bile etkileyecek.
Deniliyor ki:
- Nasıl Erdoğan Ak Parti'yi taşıyorsa, Kılıçdaroğlu da CHP'yi taşır; problem olmaz.
Doğru, Erdoğan karizmasıyla Ak Parti'yi taşıyor, ama arkasında güçlü bir örgüt var. Ak Parti dört çeker. Örgütsüz CHP ise, Kılıçdaroğlu ile sadece çift çeker.