Tarihi 20 Mayıs 2011

MHP'nin sıkıntı ve çelişkileri

Türkiye,seçim öncesi pek de alışık olmadığımız bir tartışma yaşıyor. Her gün yeni bir kaset ortaya çıkıyor; kamuoyu yeni iddialarla çalkalanıyor. Tartışmaların odağındaki parti de MHP.
MHP'ye yönelik kaset kampanyası Çin işkencesi gibi!..
Önce, Genel Başkan Yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu'nun görüntüleri ortaya çıktı. Genel Başkan Devlet Bahçeli sert tepki gösterdi. Her iki isim de hem partiden, hem de adaylıktan istifa ettirildi. Basına açıklamada bulunan MHP'li yöneticiler ise "gereği yapılmıştır" dediler:
- Biz ilkeli davranır, bunları aramızda barındırmayız.
Ardından teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez kâbusu yaşandı. Didinmez'le birlikte MHP İstanbul adayı İhsan Barutçu'nun görüntüleri ortaya çıktı. MHP yine "gereğini" yaptı. Direnmelerine rağmen, her iki ismin de istifaları alındı. Çin işkencesi devam etti...
İnternette, "geldi geliyor" ya da "pek yakında" gibi ifadelerle bu kasetlerin devamının geleceği ortaya konuldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partinin üst yönetimi istifaya davet edildi. Yetmedi, kasetlerinin çekildiği iddia edilen MHP'nin 6 yöneticisinin ismi daha kamuoyu ile paylaşıldı.
Durum bu olunca, MHP başlangıçtaki tavrını sürdüremedi. "Biz ilkeli siyaset izliyoruz, gereğini yaparız" söylemlerinin yerini, "Büyük bir komplo ile karşı karşıyayız" açıklamaları aldı.
Genel Başkan Devlet Bahçeli de "Kim elinde ne varsa açıklasın" tavrı içine girdi:
- Yel kayadan bir şey almaz. İsmi geçen arkadaşların istifasını istemeyeceğim.
MHP
'de kasetlere ilk gösterilen tepki ile taban tabana zıt bir görüntü ortaya çıktı!
***

İddia edildiği gibi gerçekten ortada yeni kasetler var mı? Bu kasetlerin içeriği ne?
Görüntüler ya da diyaloglar ilk ortaya çıkanlardan daha mı vahim, yoksa daha mı hafif?
Bunların hiç biri belli değil. Bahçeli, buna rağmen, görüntülerde ne olursa olsun, kimsenin istifasını istemeyeceğini şimdiden ilan ediyor.
Bu büyük bir çelişki!
Madem bu kasetler önemli değil, Recai Yıldırım'ın niçin istifası alındı? Ülkücü gençler, neden Metin Çobanoğlu'nun aracını tahrip etti? İlk kaset ortaya çıktığında niye "Bizi rezil ettiniz" tepkileri ortaya konuldu?
Dün, bu tür tavırlara "ilkeli politika" adı veriliyordu.
Peki ne oldu, gelinen noktada ne değişti?
İlke nereye gitti?
***

MHP yöneticileri diyorlar ki:
- Partimize karşı girişilen organize bir faaliyetle karşı karşıyayız.
Doğrudur, öyle olduğu görünüyor. Hiç itirazım yok.
Ancak, bir başka gerçek de gözümüzün önünde duruyor. Eğer internetteki iddialar doğruysa, ortada sadece organize bir kampanya yok. Organize bir şekilde uygunsuz görüntüler veren ya da konuşmalar yapan isimler var!
MHP'ye yönelik olarak organize bir kampanya yürütülmesi, o görüntülerin var olduğu gerçeğini değiştirir mi?
Olayı neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Lime lime dökülüyor.
***

Nereden nereye...
Başlangıçta, görüntüleri internete düşen MHP'li yöneticileri istifa ettiren Devlet Bahçeli, şimdi kamuoyunun karşısına çıkıp, "Kimsenin istifasını istemeyeceğim, sorumluluğu üzerime alıyorum" diyor.
Doğru, sorumluluk kendisine ait.
Bahçeli'nin gelinen noktada yapacağı bir şey yok. Çünkü, tartışılan bu isimler kendisinin seçtiği kurmay kadro! MHP'deki bu görüntü 12 Haziran seçimlerine olumsuz yansırsa, doğal olarak fatura da kendisine kesilecek.
Ben, gelinen noktada sadece bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Bu köşede, daha adaylar belirlenirken MHP yönetiminin ülkücü tabanı temsil etmediğini yazmıştım.
Şimdi sormak istiyorum:
- Elinizi vicdanınıza koyup cevap verin. MHP'nin bu yönetimi ülkücü tabanı temsil ediyor mu?