Tarihi 15 Nisan 2011

Tutarsızlık diz boyu

Milletvekili aday listeleri açıklandı. İsimleri gören herkes, farklı ifadeler kullansa da aynı noktada birleşti:
- CHP de, MHP de merkez sağa göz kırptı. Her iki partinin listesinde de geçmişte merkez sağ partilerde siyaset yapan pek çok isim var.
Tabii, bu gelişmeyi eleştirenler ile birlikte sert tepki gösterenler de oldu. Tepkiler, CHP'de Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve Turhan Tayan gibi isimlere yöneldi.
MHP'de de Sümer Oral, Bahattin Şeker, Cemal Özbilen ve Cengiz Bulut gibi isimler eleştiri odağı oldu. İyi güzel de...
CHP ile MHP bunu ilk olarak yapmadı ki!
Bir önceki seçimde de listeler hazırlanırken aynı eğilim hâkim oldu. İlhan Kesici gibi merkez sağın önemli bir ismi CHP'den milletvekili olarak parlamentoya girdi.
İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk de CHP'nin milletvekiliydi. MHP ise, daha ileri bir adım attı. Başkanlık Divanı ile Devlet Bahçeli'nin danışmanlıklarına merkez sağdan pek çok isim alındı.
Demek ki... Her iki partide de uzun süreden beri bir değişim yaşanıyor. CHP, adaylarını seçerken "sosyal demokratlık" kriteri kullanmıyor. MHP de "ülkücülük" kriterinin önemli olduğunu düşünmüyor.
Deniliyor ki:
- Merkez sağın eskimiş ve yıpranmış isimleri, CHP ve MHP'ye bir fayda getirir mi?
Getirir ya da getirmez. Ancak, aday listeleri gösteriyor ki, her iki partide de tercihler bu yönde. Bence, buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok. Siyasi partiler içinde kimse liderlerin "Sorgulanamaz tek seçici" olarak liste belirlemesine itiraz etmediğine göre, bu sonuca da katlanacak!
***

Tutarsızlık, CHP ve MHP yetkililerinin yaptıkları açıklamalarda. Listedeki bu isimlerin tabanı rahatsız ettiği yorumlarını yapanlara sert tepki gösteriyorlar:
- Partimizi hedef alan bu yorumlar, art niyetli olduğu gibi, aynı zamanda partimizi yıpratmaya yöneliktir.
Mantığa bakın!.. Onların hikmetlerinden sual olunmaz.
Dilediklerini yaparlar, istedikleri gibi davranırlar. Başkaları ise eleştiri hakkını bile kullanamaz. Çünkü... "Taban" denildiği zaman, her şart altında peşlerinden gidecek, düşünmeyen ve sorgulamayan askerler akıllarına gelir. CHP'de, ayrılıp Ak Parti'ye gidene "dönek" adı takılır... MHP'ye "Sen ne yapıyorsun?" diye sorana "hain" damgası vurulur. Bu partilere dışarıdan gelenler ise, geçmişte ne yaptıklarına ve ne dediklerine bakılmadan el üstünde tutulur! Tutarsızlık diz boyu!
***

Sözüm CHP'yi ve MHP'yi yönetenlere...
Madem ki tercihiniz bu, "sosyal demokrasi" nutukları atmayacaksınız. Sol adına ahkâm kesip, bu görüşteki insanlara dayatmada bulunmayacaksınız:
- Senin yerin bu çatının altıdır.
Ya da "Ülkücü iradeden" söz etmeyeceksiniz. Siz, geçmişin merkez sağ isimlerinin peşine takılırken, onların da sizin peşinizden gelmelerini istemeyeceksiniz.
Sözün kısası: İnsanların hassasiyetlerini kullanmayacaksınız! Sizin önemsemediğiniz ve ciddiye almadığınız değerlerin arkasına saklanarak başkalarını suçlamayacaksınız!
Tabi siz yine de bildiğinizi yapmaya ve okumaya devam edebilirsiniz... İşte o zaman başkalarının da "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" diyerek karşınıza dikilmeye hakları olur. Onlar da amiyane tabiri ile gereken cevabı verirler: Yemezler!