Tarihi 17 Mart 2011

Geç bile kaldık

Yıllardır yazıyorum, Japonya'daki patlamaların ardından yine aynı noktadayım. Bu ülkenin nükleer enerjiye ihtiyacı var. Türkiye nükleer enerjide son derece geç kaldı.
Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin... Kalkınma atağına devam etmek istiyorsak, dünya ne yapıyorsa onu yapmak ve nükleer santralimizi kurmak zorundayız!
Üstelik, Japonya ile Türkiye'nin durumu da son derece farklı. Orada yaşanan şiddetteki depremlerin Türkiye'de olma ihtimali sıfır.
Ayrıca o santraller eski teknoloji. O günden bu yana köprünün altından çok sular aktı. Nükleer santraller çok daha güvenilir hale geldi.
Deniliyor ki:
- Nükleer santraller tehlikeli.
Hayır, değil. Gerekli tedbirleri aldığınız zaman aksine son derece güvenli. Bugün pek çok Avrupa ülkesinde kullanılıyor. Nükleer santraller, çevreye termik santrallerden çok daha az zarar veriyor.
Üstelik, dört bir yanımız nükleer santrallerle çevrili. Eğer varsa, oralardaki risk zaten bizi tehdit ediyor!
Bizim bu imkânı kullanmaktan kaçmamamız, risk altında yaşamadığımız anlamına gelmiyor.
Kendisine "çevreci" adını veren grupların tepkilerine gelince...
Onlara kalırsa, idare lambası dönemine geçip, mum ışığında oturmamız gerekli. Onlar, bu yönde atılması planlanan her türlü adıma karşılar. Çevreye hiçbir zararı olmayan hidroelektrik santral yapmaya kalkıştığınızda da aynı tepkiyi gösteriyorlar:
- Olamaz, yapılamaz, yapamazsınız. Çevreyi katledeceksiniz, buna izin veremeyiz!
Ardından da "İşsizlik her geçen gün artıyor" diye bağırıyorlar.
İyi de onu yapmaz, bunu yapmazsak işsizliği nasıl önleyeceğiz? Rakiplerimizin elindeki imkânlara sahip olmazsak, onlarla nasıl rekabet edeceğiz?
Madem nükleer santraller bu kadar zararlı, "medeni" dediğimiz Avrupa ülkeleri halen neden bunları kullanıyor? Her fırsatta "örgütlü topluma" örnek olarak gösterdiğimiz o ülkelerdeki halk niçin kazan kaldırmıyor?
Demek ki:
Kazın ayağı hiç de öyle iddia edildiği gibi değil!
Türkiye ilerleyecek, daha da gelişecek ve büyüyecek. Bu hedefe doğru ilerlerken de teknolojinin getirdiği bütün imkânları kullanacak.
Kim ne söylerse söylesin, ne kadar engellemeye kalkarsa kalksın...
Bu ülke için nükleer santraller, artık ertelenmesi ve kaçınılması mümkün olmayan bir mecburiyet

* * *
CHP'DE KAZAN KALKTI
Türkiye seçime doğru giderken, CHP yine karıştı. Ön seçim ve demokrasi isteyen CHP'liler, Türkiye'nin dört bir yanında ayağa kalktı. www.onseçimistiyoruz.com isimli bir internet sitesi açıldı. Buradan CHP'de "ön seçim yapılması için" tam 220 bin imza toplandığı ilan edildi.
Ön seçim isteyen CHP'liler, dün Taksim Hill Otel'de bir araya geldiler. Yapılan toplantı sonucunda CHP yöneticilerine şu mesaj verildi: "Halkın iktidarının ilk adımı ve parti içi demokrasi için ön seçim yapılmalı.
Hani Kılıçdaroğlu söz vermişti."
Elazığ'da ciddi gelişmeler oldu.
Olağanüstü kongre için toplanan imzalar sonucunda mahkeme kararı il kongresi yapıldı. Ancak, yönetime seçilen isimler toplu halde istifa etti.
Neden mi? Çünkü, yıllarca CHP'nin mücadele ettiği Septioğlu Ailesi'nden Feyzi Septioğlu'na Genel Merkez tarafından adaylık sözü verilmesine tepki gösterdiler.
Konya'nın durumu da malum. Konya'da da Atilla Kart'ın ardından 5 kişiye birden ikinci sıranın söz verildiği iddiaları, zaten var olan sıkıntıyı daha da büyüttü.
Antalya'da ise eski il yöneticileri Ümit Uysal, Devrim Kök ve Alican Deveci'nin öncülüğünde "ön seçim istiyoruz" kampanyası başlatıldı.
Bu kervana önümüzdeki günlerde yeni illerin de katılması bekleniyor.