Listeye bir bakın...
Hurşit Güneş, Kılıçdaroğlu'nun gelişi ile birlikte CHP'ye Genel Başkan Yardımcısı oldu. Geçmişte ise, Kemal Derviş'e son derece yakın bir isimdi.
Kemal Derviş'in danışmanlığını yapmıştı.
Faik Öztrak, CHP'de Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturdu. Kemal Derviş döneminde Hazine Müsteşarlığı görevinde bulunuyordu.
CHP'nin yeni Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil de Kemal Derviş'e yakın bir isim. O da Kemal Derviş kontenjanından CHP'li olmuştu.
Yeni Genel Başkan Yardımcılarından Gülsüm Bilgehan'ın durumu da farksız.
Bilgehan da geçmişte Kemal Derviş kontenjanından CHP'ye girdi.
CHP'nin yeni genel başkan yardımcılarından bir başkası Umut Oran. O da geçmişte Kemal Derviş'i destekleyen ve fikirlerini savunan iş adamları arasındaydı.
Alaattin Yüksek, geçmişte CHP'nin İzmir İl Başkanıydı. O da Kemal Derviş'e yakınlığı ile biliniyordu. Şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı.
CHP'nin yeni genel başkan yardımcılarından Sencer Ayata da üniversite öğretim üyesi olarak Kemal Derviş'i destekliyordu.
Gelelim CHP'nin Parti Meclisi'ne...
Orada da Faruk Loloğlu ve Binnaz Toprak gibi Kemal Derviş'e yakın isimler var.
Sözün kısası...
Kemal Derviş'e CHP'nin yeni yönetimini şekillendirme görevi verilseydi, bu kadar bile yapamazdı!
Geçmişe dönüp, 57. Hükümet dönemindeki tartışmaları hatırlayalım. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Kemal Derviş için "Koalisyonun dördüncü ortağı gibi hareket ediyor" diyordu:
- Liderler Zirvesi'nden sık sık dışarı çıkıyor. ABD ile bazı görüşmeler yapıyor. Daha sonra tekrar toplantıya giriyor.
ABD ile bu kadar sıkı fıkı ilişkiler içinde bulunan Kemal Derviş'e yakın kadrolar, bugün "solcu" CHP'nin yönetim kademelerinde!
CHP içinde bunu hazmedemeyenlerin sayısı az değil.
CHP yönetimindeki bir başka garip durum da şu:
Kemal Derviş'in, Ecevit'in DSP'sini bölüp parçaladığı günlerde, partiyi sonuna kadar terk etmeyen iki isim vardı. Biri Emrehan Halıcı, diğeri de Erdoğan Toprak'tı. Bu iki isim de Kemal Derviş'e sert eleştiriler yöneltiyordu.
Bugün Emrehan Halıcı da Erdoğan Toprak da CHP'ye genel başkan yardımcısı oldu. Dün ateş püskürdükleri Kemal Derviş'e destek verenlerle kol kola çalışıyorlar.
Nereden nereye!
Şimdi sıkı durun. Ortaya çıkan bu tablo, CHP içinde oldukça ilginç senaryoların üretilmesine yol açtı... "Kemal Kılıçdaroğlu gidici" diyenler var!
Bu tezi savunanlar, Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye Genel Başkan seçildiğinde koyduğu "yüzde 40" hedefine dikkati çekiyorlar:
Ardından Kılıçdaroğlu'nun bir başka sözünü hatırlatıyorlar:
- Başarısız olursam çeker giderim.
Ve şu yorumu yapıyorlar:
- AKP ise, yüzde 50 gibi bir hedefin peşinde. Ayrıca pastadan MHP, BDP ve diğerleri de pay kapma yarışında.
Kılıçdaroğlu'nun seçimde yüzde 40'ı yakalaması imkânsız. Bu durumda başarısız sayılacak ve gidecek. Belki de bütün bu olup bitenler, asıl hedefe doğru atılan adımlar. Kılıçdaroğlu gidince, yerine Kemal Derviş gelecek.
Önce komandolar CHP'ye sızdı.
Ardından piyadeler girecek.
CHP, gerçekten de fokur fokur kaynayan bir kazan gibi!
İç kavga bütün şiddeti ile devam ediyor.
Son kurultayda yapılan tasfiyeler yeterli görülmedi. Gürsel Tekin ve ekibi, şimdi de il ve ilçelerdeki Önder Sav ve Deniz Baykal yanlılarını temizlemek için formüller geliştiriyor.
