Tarihi 8 Mart 2010

Tasfiye sürecindeki gerginlik

Ahmet Türk, DTP'nin kapatılmasının ardından son derece önemli bir tespitini aktarmıştı:
- Parti kapatıldığında protesto için Diyarbakır'da yüz binler bekliyorduk, ama olmadı.
Bu sözler hayal kırıklığını açıkça ortaya koyan bir itiraftı. Halk, PKK ekseninden bir türlü çıkamayan DTP'ye beklediği desteği vermemişti.
Yüz binlerin katılması beklenen protesto gösterileri, bir takım küçük gruplarla sınırlı kalmıştı.
KCK operasyonlarında da farklı olmadı.
PKK'nın Meclis uzantıları sert tepki verirken, halktan aynı destek gelmedi.
ROJ Tv kapandı. Hakkari'de BDP'lilerin öncülüğünde bir protesto gösterisi düzenlendi.
Oturma eyleminin ardından sadece 50 kişilik bir grup sokağa döküldü ve güvenlik güçleri ile çatıştı.
Bütün bunlar, PKK'nın tasfiye sürecine girdiğinin göstergeleri. Olmuyor, PKK artık kitleleri eskisi gibi yönlendiremiyor. Bölge halkı, terör örgütüne her gün yeni bir hayal kırıklığı yaşatıyor.
***

PKK, darbe üstüne darbe yiyor...
Önce, örgütün Kandil'deki üst düzey yöneticileri ABD tarafından "uyuşturucu kaçakçısı" ilan edildi. Ardından Avrupa'da düğmeye basıldı. Belçika ve Fransa'da düzenlenen operasyonlarda örgütün üst düzey yöneticileri tutuklandı. En önemlisi de ROJ Tv'nin kapısına kilit vuruldu. İbre tersine döndü. Terör örgütünün güvendiği dağlara kar yağdı.
Avrupa'daki bu operasyon, Kandil'i de Türkiye'yi de etkileyecek. Örgütteki moral çöküntüsü her geçen gün daha da büyüyecek.
Türkiye, terörle mücadelede PKK'ya karşı son derece ciddi bir psikolojik üstünlük sağlamış durumda.
***

Dünyada konjonktür değişti. Bundan sonraki süreçte geçen her gün terör örgütünün aleyhine olacak. PKK da bunu görmüş durumda.
Tabii ki PKK'nın gelişmelerin nereye doğru gittiğini görmesi sonucu değiştirmeyecek. Terör örgütü, her şeye rağmen direnecek. Doğal olarak havlu atıp bir köşeye çekilmeyecek. Yeni eylem yolları deneyecek, yeni terör hareketlerini uygulamaya koyacak.
Abdullah Öcalan'ın, İmralı'dan söylediği, "Ben artık aradan çekiliyorum" sözleri de aslında örtülü bir eylem talimatı. Şimdi sorabilirsiniz:
- Terör örgütü geniş kitleleri yönlendirme kabiliyetini yitirdiğine göre, Öcalan eylem talimatı verse ne olur, vermese ne değişir? Örgüt, geniş kitleleri yönlendirme gücünü kaybetme başladı, ama eylem kabiliyetini yitirmedi. Bu süreçte, kendisini güçlü gösterebilmek için farklı yollar deneyebilir.
Kamuoyunda büyük ses getirecek sansasyonel ve kanlı eylemlere girişebilir. Bu eylemlerle kamuoyuna bir mesaj vermeye çalışabilir: "Bakın, ben hala güçlüyüm"
Böylece, yeniden toparlanmaya ve kitleler üzerindeki etkisini artırmaya çalışabilir. Tasfiye sürecinde gerginliği daha da tırmandırabilir.
Güvenlik güçlerinin buna karşı hazırlıklı olması gerekir.
***

Kim ne derse desin, kim aksini ispat etmeye çalışırsa çalışsın. Türkiye içi, Kuzey Irak ve dünyada yaşanan gelişmeler ortada. PKK açısından bakıldığında, terör örgütü sıkıntılı bir tablo ile karşı karşıya.
PKK, darbe üzerine darbe yiyor.
B aşamada, Türkiye'nin de akıllı ve hızlı hareket etmesi gerekiyor. Terör örgütü ile arasına mesafe koyan, PKK ve onun siyasal uzantılarından uzaklaşan bu kitleler kazanılmak zorunda.
Türkiye'nin bu yönde atacağı her adım, PKK'yı daha da yalnızlaştıracak. Akıllı davranılması halinde, PKK'nın yapacağı her eylem, kendisi açısından "eksi" hanesine yazılacak.