Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 18 Mayıs 2017

Yanlış hesaplar

Cumhurbaşkanımız'ın ABD Başkanı Trump'la yaptığı görüşmeden ülkemizin tezleri aleyhine bir neticenin çıkacağı hayalleri kuranlar, hüsrana uğradılar.
Cumhurbaşkanımız'ın Trump tarafından hoş karşılamayacağını hatta belki de terslenebileceğini umuyorlardı.
Birilerinin yanlış hesap yapmalarının sebebi, bulunduğu coğrafyayı alt üst ederek kendisini sürekli bedel ödemek zorunda bırakacak girişimlere Türkiye'nin katlanmak zorunda kalacağını düşünmeleri.
Bölge üzerinde başkalarının yapacağı bazı operasyonlara katkı sağlayarak çıkar sağlayabilecekleri hesabı yapanlar tarihe baksalardı, yanlış yaptıklarının farkına varırlardı. Özellikle de yakın tarih ihanet edenlerin her halükarda hüsrana uğradıklarını gösteren örneklerle dolu.
Osmanlı'nın çöküşe yüz tuttuğu zamanlarda sömürgecilerin petrol bölgelerini ele geçirmek için kullandıkları kişi, aşiret ya da gruplara tam olarak neler vaat ettiklerini bilmiyoruz. Ama Osmanlı'yı parçalamak ve bölgeyi yeniden dizayn etmekte onları tepe tepe kullandıkları kesin.
Sömürgecilerin o dönemde kullandıkları kişi ve grupları kandırdıklarına kesin gözüyle bakabiliriz.
Muhataplarına, 'bu işlerin böyle olmasını istiyoruz, çünkü buraları sömürmek niyetindeyiz' diyemezlerdi.
İhanete zemin hazırlamak üzere bol keseden devletler, devletçikler, otonom bölgeler vaat ettiler muhtemelen.
Osmanlı'yı paramparça edip, menfaatlerine uygun yeni haritalar oluştururken de, hainlere verdikleri sözleri tutmadılar tabii. Belli bir hedefe ulaşabilmek maksadıyla ve tutulmamak üzere verilmişti o sözler.
Dönemin en meşhur isimlerinden olan Lavrence'in, kendisi üzerinden verilen sözlerin tutulmaması dolayısıyla İngiltere'ye küskün öldüğü söylenir. Batılı devletlerin ikiyüzlülüğü kendileri için çalışan vatandaşlarını bile hayal kırıklığına uğratacak kadar katmerlidir zira...

SONLARI HEP HÜSRAN...
Tarihte olup bitenlerden yeteri kadar ders almayanların haddi hesabı yok.
O zamanlar çöküşü mukaddermiş gibi gözüken bir yapıya ihanet için ikna edilen ve sonra yüz üstü bırakılanlar vardı. Şimdi ise yükselen bir güce karşı kullanılmak istenen hainler söz konusu.
Çöküşü hızlandırmak için kullanılanlar, sonuç istenilen gibi olduğunda boş birer çuval gibi kenara atıldılar. Ne istediklerinin ve ne beklediklerinin önemi yoktu çünkü.
Önemli olan kendilerini ihanet için ikna eden sömürgecilerin hesaplarıydı. Bunu anlamak istemeyen ve ısrarla söz verileni bekleyenler de, hizmet ettikleri tarafından acımasızca yok edildiler.
Şimdi Türkiye'nin ve bununla paralel olarak bölgenin yükselişini durdurmak için kullanılanlara da çeşitli vaatlerde bulunuluyor muhakkak. Bunların neler olduğunu ya da olabileceğini ana hatlarıyla biliyoruz.
Ancak geçmişte olup bitenler ve hakim güçlerin gelecek hesapları düşünüldüğünde, bugün verilen vaatlerin hiç birisinin gerçekleşme şansı olmadığını da biliyoruz. Bölgeyle ilgili hesaplar, ihanet etmeleri için ikna edilenlerle paylaşma üzerine yapılmaz çünkü.
Amaca ulaşıldığında da, süreçte kullanılanların bertaraf edilmelerine gelir sıra. Ve bu da kolaylıkla gerçekleştirilir.
Kölelerin efendilerine karşı yapabilecekleri bir şey yoktur çünkü.
Artık yükselen bir güç olan Türkiye, birileriyle beraber değil, birilerine rağmen yükseliyor. Bu yükselişi durdurma niyetinde olanların teşvikiyle gerçekleşen ve büyük yaralar açacağı zannedilen ihanet girişimleri de, birer birer tesirsiz hale getirildi ve getiriliyor, şükür.
Ülkemiz ve bölgemizle ilgili olarak uzaklarda tasarlanan operasyonlarda rol alanlar, eninde sonunda Türkiye'nin dediğinin geçerli olacağını artık anlamışlardır umarız...
Bir de şu yanlış hesaplardan vazgeçseler...