Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 11 Mayıs 2017

Ne de çok!..

Olur da bir yerlerde karşınıza çıkabilir diye, önce özet bir bilgi: Dünya üzerinde Birleşmiş Milletler'e üye olan 192 ülke var. Ancak mesela Uluslararası Futbol Federasyonu FİFA'ya bağlı 208 ve Uluslararası Basketbol Federasyonu FIBA'ya bağlı 213 ülke mevcut.
Biraz karışık bir konu bu. Sebebi ise bazı ülkelerin BM tarafından ya da BM üyesi bazı devletler tarafından tanınmıyor oluşu ile alakalı. Vatikan BM'ye üye olmaya gerek duymayan bir ülke iken, KKTC bize göre bir devlet, ama tanıyanı az. Aynı şekilde Tayvan, Kosova, Batı Sahra, Abhazya, Güney Osetya ve başka bazı ülkeler, tanıyanı ya olmayan ya da sayısı az olan ülkeler...
Ansiklopedilere göre dünya, huzurlu ve istikrarlı bir şekilde yoluna devam eden yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı bir küredir. Hemen bütün ülkelerin eşit oya sahip oldukları Birleşmiş Milletler vardır ve bu kuruluş tıpkı kuruluş anlaşmasında yazdığı gibi dünya barışı için çalışıp çabalamakta ve bunu sağlamaktadır da...
BM üyesi olan ve olmayan ülkelerin çoğu bağımsızdırlar.
Bu, teorik olarak kendi kararlarını kendilerinin aldıkları manasına gelir. Bu ülkeler arasında barış ve huzur olabilmesi için de BM, bütün mekanizmaları ile çalışmakta ve çıkan problemlere müdahil olarak dünyanın dönüşünün kusursuz olabilmesi için elinden geleni yapmaktadır...
Ancak, okuyanlara 'Büyüklere masallar' tadında gelen bu bilgiler sadece kağıt üzerinde böyledir. Muhtemelen hayata yeni başlayan çocukları ürkütmemek ya da kafalarını karıştırmamak için, ansiklopediler yanında ilk ve orta dereceli okulların kitaplarında böyle yazmaktadır yani.
Ancak, 7 milyar insanın büyük bir bölümü başta BM'nin yapısının taşıdığı çarpıklıklar olmak üzere, aslında ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olunan bir dünyada yaşadığımız konusunda, yeteri kadar bilgi sahibi. Bazı insanlar açısından teorik planda olsa da, bazıları açısından doğrudan maruz kaldıkları haksızlıklar ve zulüm sebebiyle pratik bir bilgidir bu.

Haini bol ülke...

Dünya üzerindeki ülkelerin çoğunda, ansiklopedilerde yazanların yalan olduklarını bilseler de, bunları doğru kabul etmek gerektiğini savunan insanlar vardır.
Bunlardan bir bölümü, doğrudan bu durumdan faydalanan ülkelerin vatandaşlarıdır ve durum zaten lehlerine olduğu için, istisnalar hariç, seslerini çıkarmazlar.
Dünyanın aslında güllük gülistanlık olduğu tezine inanan ya da inanıyormuş gibi yapanların bir bölümünün, mevcut yalan rüzgarının doğrudan sıkıntılarını çeken ülke vatandaşlarından oluşması, hikayenin belki de en garip yanı. Bunlar arasında, hakim sistem tarafından kendilerine sunulan yağlı kemikler sebebiyle bu durumun tadını çıkaranlar vardır tabii. Kalanları ise durumun farkında olduklarını beyan etmenin başlarını derde sokabileceğini düşünenlerden oluşur...
'Dünyanın 5'ten büyük olduğu' sloganıyla, mevcut uluslararası sistemin korkunç aksaklıklarla malul olduğunu, bulduğu her fırsatta haykıran bir lider var başımızda. Şükür ki insanımızın önemli bir kesimi de liderin izini takip ediyor.
Ancak uluslararası sistemin hakimiyetinin tartışmasız sürmesi gerektiğine inanan ya da inandırılanlar da var aramızda. Bunlar, ülkemizin sistemin uyumlu ve söz dinleyen bir üyesi olması için uğraşıyorlar, bütün güçleriyle hem de... Kısacası, bol miktarda hain mevcut içimizde...
Nasıl olup da haini bu kadar bol bir ülke haline geldik sorusu; acilen cevap bekleyen, çok ama çok önemli bir soru...