Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 18 Şubat 2017

Çalışınca oluyor...

İstanbul Manama, Manama Riyad, Riyad Doha, Doha Medine-i Münevvere, oradan Cidde, Mekke-i Mükerreme ve dönüş...
Bahreyn'le aramızdaki 320 milyon dolarlık ticaret hacminin mümkün olduğu kadar yukarılara çıkarılması, gezinin önemli hedeflerindendi. Bunun için 2-3 Mart'ta İstanbul'da yapılacak Türkiye- Bahreyn Karma Ekonomik Komisyon toplantısı ve İş Forumu, önemli bir fırsat.
Körfez İşbirliği Konseyi dönem başkanı olan Bahreyn'le yapılacak görüşmeler, Körfez ülkeleri ile yapılması hedeflenen Serbest Ticaret Anlaşması açısından da önemli.
Bir ada devleti olan Bahreyn'i Suudi Arabistan'a bağlayan 1986'da hizmete açılan Kral Fahd Köprüsü gibi bir köprünün daha yapılmasının planlandığı biliniyordu. Cumhurbaşkanımız köprü ihalesine ülkemiz firmalarının da katılması için Suudi Arabistan ve Bahreyn yetkilileri ile görüşmeler yapması sonrası, ihaleye Türk firmalarının da çağrılacağı açıklandı.
Hemen belirtelim ki, deniz üzerinde yaklaşık 25 kilometre uzunlukta bir köprü söz konusu. Maddi karşılığı da 5 milyar dolar civarında.
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife'nin, Cumhurbaşkanımızın ziyareti anısına Manama'da Türk mimar ve mühendislerine 15-20 bin kişilik bir cami yaptırtmayı kararlaştırması da, gezinin bir diğer neticesi.
Cumhurbaşkanımızın Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Naif, Vekil Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ve Hadimü'l-Haremeyn Kral Selman ile yaptığı görüşmelerde askeri, siyasi, ekonomik, ticari, savunma sanayine yönelik, alt yapı, üst yapı konularının ele alındı.
Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yeni kurulan ve ilk toplantısını 7-8 Şubat'ta Ankara'da yapan Türkiye-Suudi Arabistan Koordinasyon Kurulu sonrası yapılan bu görüşmelerin, iki ülke arasında bundan sonra çok daha farklı ilişkilerin gelişebileceğinin müjdesiydi.

Kan uyumsuzluğu

Gezinin Katar bölümündeki görüşmelerin, bu ülkenin Türkiye'deki yatırımlarının daha da artması ve turizm tabanlı yeni projeler üzerine yoğunlaştığı anlaşılıyor. İki ülke arasında 2017'de gerçekleştirilecek 2 milyar dolarlık savunma sanayi projeleri de, görüşmelerde gündeme gelen konular arasında...
Her üç ülkeyle yapılan görüşmelerde Suriye, Irak, Filistin ve benzeri bölgesel meseleler üzerinde durulduğu ve ortak bakış açısının geliştirildiği anlaşılıyor.
Yine aynı ülkelerin ülkemizin FETÖ ile mücadelesine gönüllü bir şekilde destek sağladıkları ve gereken adımları attıkları da biliniyor.
Üç ülkeyi kapsayan Körfez gezisi, 'Koşan ve terleyen' bir Cumhurbaşkanı'nın neler yaptığını ve neler yapabileceğini, bir kez daha göstermiş oldu. Gezinin her aşamasında, ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini bir adım daha yukarılara nasıl taşınacağını gösteren adımlar atıldı ve bundan sonra atılacakların da yolları hazırlanmış oldu.
Ülkemiz medyasının bir bölümünün Körfez gezisinin ülkemiz açısından ciddi faydalar sağlayan yönlerini görmezden gelmeleri ve işin magazin sayılacak yönlerine eğilmeleri, ibretlik bir durum.
Gezinin Bahreyn, Riyad, Doha ayağı ticari ve askeri açılardan atılan güzel adımlara sahne olurken, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere bölümü de, ülkemizi idare edenlerin, milletimizle ortak değerleri paylaştıklarının en açık göstergesi oldu.
Özellikle bu hususta rahatsızlık duyan ve bunun çeşitli şekillerde belli edenler de, milletimizle aralarında nasıl bir kan uyumsuzluğu olduğunu tekrar ve kuvvetli bir şekilde göstermiş oldular...