Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 5 Ocak 2017

Hayat tarzı değil, hayatlar...

Geçtiğimiz Salı günkü grup toplantısında, 'Kendilerinin Türkiye'nin sorunlarını çözme yollarını düşünürken, iktidarın başka şeyler düşündüğünü' söylemiş Kılıçdaroğlu... Sanki her derde deva bir formül bulmuş gibi, 'Anayasa değişiklik teklifini geri çekin' çağrısını da tekrarlamış CHP Genel Başkanı. Yalvarır gibi hem de...
TBMM Genel Kurulu'na gelmesi için gün sayılan Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişle ilgili teklifin geri çekilmesi, sadece Kılıçdaroğlu'nun talebi değil. Yılbaşı gecesi Ortaköy'deki gece kulübünü basıp 39 kişiyi gözünü bile kırpmadan katleden alçağı gönderenler de aslında aynı şeyi istiyorlar. Onlar da, 'Aman Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçmeyin' diyor çünkü...
Ülkemize biçilen ve oldukça dar olan elbiseyi zorlama gayretinde olan herkes ve her yapının yoğun dış husumet ve bunun uzantısı olarak ciddi bir iç dirençle karşılaştığı, acı bir gerçek...
Ülkeyi ve milleti düşünerek atılmaya çalışılan adımları engelleyebilmek için görevlendirilmiş gibi davrananlar, sureta haktan gözükerek yaptılar bu işleri.
Mevzuatın buna uygun olup olmadığı ayrı bir konu. Ama hakim çevrelerin mantalitesi böyle davranmayı gerekli kılıyordu. Çünkü onları var eden güçler, hükümranlıklarının ancak böyle davranmakla devam edebileceğini öğretmişti onlara...
Sanayileşme yolunda atılmaya çalışılan adımlara, 'Sanayi nemize gerek kardeşim, biz bir tarım toplumuyuz' sözleriyle mani olundu. Sistemin dayattığı şartları zorlamaya çalışan rahmetli Menderes, Özal ve Erbakan Hoca vesayet mekanizmaları kanalıyla eninde sonunda devre dışı bırakıldılar.
Şimdi aynı şeyi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yapmak istiyor birileri. Ama geçmiş olsun!..
Köprülerin altından çok sular aktığı ve insanımız çok fırın ekmekler yediği için, aynı deliklerden sokulmama konusunda kararlı çünkü...

TERÖRE AÇIK DESTEK...
Ortaköy'deki terör saldırısının Kayseri'de, Beşiktaş'ta ve daha önce başka yerlerde yapılanlardan farkı yok. Saldırıların taşıdığı mesaj da, herhangi bir kişiye, kuruma, zümreye değil, doğrudan Türkiye'ye yani hepimize... Korkun diyorlar bize, korkun ve boyun eğin...
Boyun eğmek, bölgede arzu edileni yapmak değil sadece... Büyük projelerden vazgeçmemiz; milli gelirimizi eğitim, sağlık, bayındırlık gibi alanlara değil, uluslararası rant çevrelerinin kasalarına aktaracak düzenlemeler yapmamız ve benzeri şeyler isteniyor...
Korkar ve boyun eğersek, yöneticilerimize de, 'Her ne istiyorlarsa yapın da, başımızı beladan kurtarın' deriz zannediyorlar...
Dışarıdakiler neyse ama içimizdekilerin de milletimizi tanımadıkları belli.
Bazı çevrelerin Ortaköy'deki gece kulübü saldırısıyla ilgili yorumları, tam da 'Başınıza yaşam tarzı kadar taş düşsün' denilecek türden. Elindeki otomatik silahla hedef ayrımı yapmadan ve şarjör değiştirirken etrafı şok edecek türden patlayıcı kullanarak katliam yapan ölüm makinasının hedef aldığı, birilerinin hayat tarzları değil, doğrudan doğruya hayatlardı çünkü. Kapıdaki polisin ve güvenlik görevlisinin yanında içeride bulunan değişik milletlerden, değişik inançlardan insanların hayatları...
Güya teröre karşı yapılan açıklamaların arasına hayat tarzı ve laiklik mefhumlarını sıkıştırıp ardından:
'Anayasa değişikliği teklifini geri çekin!' diyenler, teröre destek verdiklerinin açıkça anlaşıldığının farkındalar mı acaba?..