Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Mayıs 2016

Bulanık suda balık avlamak

Müzmin AK Parti ve tabii ki Recep Tayyip Erdoğan muhaliflerine göre, ülkede her şey çok kötü ve gittikçe de kötüye doğru gidiyor.
Ekonomide, sağlıkta, eğitimde... alınan mesafeler, hak ve özgürlükler konusunda sağlanan gelişmeler... aslında yok onlara göre. Her şey ilerlediğimizi, geliştiğimizi ve daha da gelişmeye doğru gittiğimizi gösteriyor olsa da onlara göre bütün bunlar bir kandırmaca.
Bu zevatın tuzu kuru ve dolayısıyla gelişmelerden en çok kazanç sağlayan kesimden olması da işin cilvesi.
Muvafıklar arasında kabul edilebilecek bazılarında da, madem ki birileri bu kadar ağır eleştiriler yapıyor, o halde mutlaka aksayan bir şeyler vardır şeklinde özetlenebilecek bir tavır var. Bunlardan bazıları memnuniyetsizlikleri dolayısıyla böyle davranıyorlar. Bazılarının benzer tavırlarını da, zaman zaman değişik mekanlarda bir araya geldikleri müzmin muhalif kesim mensuplarına şirin gözükme gayreti ile izah edebiliriz.
Başladığı günler neyse ama Gezi Olayları'nın aslında birkaç ağaçla ilgili olmadığı anlaşıldığında bile naif tavırlar takınanlar vardı, hatırlarsınız.
Onlara göre, ortalığı yakıp yıkan, kırıp döken ve hatta yağmalayanlar masum gençlerdi ve bütün yaptıklarını da polisin kendilerine sert davranmasına tepki duydukları için yapıyorlardı.
Masum gençlerin talepleri dinlenir ve sorun olarak gördükleri konularda çözüm bulunabilirdi, onlara göre.
Talep aktarmak için yetkililerle görüşmeye gidenler ağaçlardan nerdeyse hiç bahsetmeden Üçüncü Köprü, Yeni Havalimanı, Kanal İstanbul muhabbetine girdiklerinde bile pek uyanış olmamıştı bu kesimde. Gerçekte neler olup bittiğine temas etmek, nargile ya da okey sohbetlerinde bir araya geldikleri müzmin muhalifler nezdinde hoş karşılanmayabilirdi çünkü.

Türkiye sadece Türkiye değil...

Müzmin muhaliflerin üst perdeden dile getirdikleri itirazların, birilerince daha pes perdeden dillendiriliyor olması da aynı sebepten. Suriye meselesini iyi niyetle girişilen ve ama sonrası kontrol edilemeyen bir girişim olarak görüyorlar mesela.
Suriye'nin sadece Suriye'den ibaret olmayıp; İran, Rusya, Çin, ABD ve AB ülkelerinin müdahil olduğu karmaşık bir mesele ile karşı karşıya olunduğunu bildikleri halde hem de. AK Parti'nin iktidara geldiği dönemlerde hızlı giden değişimlerin artık durakladığı, arzu edilmeyen bazı gelişmelerin yaşandığı yorumları da satır aralarında dans ediyor artık. Hangi durumda ne gibi yanlışlıklar yapıldığı ve o durumda aslında neler yapılsaydı doğru sayılabileceği gibisinden ayrıntılara ise girmiyorlar tabii... Türkiye'nin sadece Türkiye'den ibaret olmadığı ve gerek bölgemizin ve gerekse inanç coğrafyamızın bizdeki gelişmelere odaklandığı gerçeğini biliyorlar oysa. Bunun aynı zamanda ülkemiz, bölgemiz ve inanç coğrafyamızla ilgili hesapları olanların husumetini çekmek demek olduğunu da... Niyetin halis, yapılanların da çoğunlukla doğru ve yerinde olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Gerçekten yanlış olan bir şeyler varsa, eleştirmek de boynumuzun borcu. Ama bunu gereği gibi yapmak varken, 'bulanık suda balık avlar' gibi her şeyi birbirine karıştırmak, yanlış olsa gerek...