Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 27 Kasım 2015

Biz her gün sırtımızdan vuruluyoruz...

Birileri Ortadoğu'da mutlaka belirleyici olmak, böylelikle bölgeyi ve dünyayı domine etmeyi çok istiyor, bu kesin. Çünkü Ortadoğu enerjinin merkezi. Enerji de, teknolojinin damarlarında dolaşan kan demek. Bölgemizde dün yaşanan, bugün yaşanmakta olan ve muhtemelen yarınlarda yaşanacak olan birçok şey, görüntüde başka sebepler olsa da, aslında enerji üzerine yapılan hesaplarla alakalı. Enerjiye sahip olmak tabii ki önemli.
Ama bunun yanında, başka ülkelerin enerjiyi kolay ya da zor elde etmesi konusunda belirleyici olmanın önemi belki daha büyük.
Bu, bir yandan yüz milyarlarca dolar kazanmak ya da kaybetmek; diğer yandan da başka ülkelere hükmedebilmek ya da onların hükmü altına girmek manasına geliyor.
Enerjiye her şekilde hükmedebilme hesabı yapanlar belli ki ülkemiz konusunda sıkıntı çekiyorlar. Bir zamanlar genellikle 'uyumlu' davranan Türkiye, artık istenildiği gibi davranmaya yanaşmıyor. Çünkü başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere Yeni Türkiye'nin idarecileri; kimin ne istediğini, niçin istediğini ve bunun gerek ülkemiz ve gerekse bölge için ne manaya geldiğini iyi bilenlerden oluşuyor. İdarecilerimiz, yanlış hesaplar yapanlara anladıkları dilden cevaplar vermeyi de iyi bildikleri için, karanlık mahfillerde yapılan planlar gerçekleşme şansı bulamıyor bir türlü. Bu olmayınca da, hesap yapanlar adeta çıldırıyor ve uzun vadede kullanmak üzere tezgahladıkları oyunları -muhtemelen tam olarak olgunlaşmasını bekleyemeden- bir bir sahneye koyuyorlar.

RUS MEDYASI GİBİ...
Türkiye'nin yürüyüşüne sekte vurmak üzere yapılan 7 Şubat 2012, Gezi olayları, 17-25 Aralık, 7 Haziran'a yönelik benzemezler ittifakı ve birden bire alevlenen terör saldırılarına bir de bu açıdan ve tabii dikkatlice bakmakta büyük fayda var. Bölgeyi hakimiyetleri altına almak için uğraşanların içimizdeki beyinsizleri de aktif bir biçimde kullanarak atmaya çalıştıkları bu adımlar, belli ki bölge üzerine yapılan hesaplara karşı çıkacağı kesin olan Yeni Türkiye'yi durdurmayı amaçlıyordu. Bölgeyi kendi arzularına göre domine etmek isteyenlerin kendi aralarında da hırlaştıkları malum. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü anlamak için herhalde yakın tarihte birçok Avrupa ülkesinde ve bu arada ABD'de gerçekleşen bazı olayları iyi incelemek gerek. (Meraklılara, Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler'in yazılarını takip etmeleri tavsiye olunur.) Rusya'nın DAEŞ bahanesiyle Türkmenler'i bombaladığı uçaklardan birisinin hava sahamızı ihlali nedeniyle TSK tarafından düşürülmesi üzerine Putin'in söylediği 'sırtımızdan vurulduk' sözü, tam da bugünlerde aslında bizim tarafımızdan kullanılması gereken bir söz. Çünkü biz de sürekli olarak sırtımızdan vuruluyoruz. Hem de içimizden birileri tarafından.
Konu uzun, yer az. Ancak, sadece şu soruya cevap bulabilmek bile maksada kafi gelebilir: Düşürülen uçak Türk uçağı olsa ve olay da Rusya sınırlarında gerçekleşseydi; hangi Rus gazetesi bizdeki bazı gazeteler gibi yayın yapabilirdi?