Hükümet ve Cemaat arasındaki "dershane" krizi, Eylül 2015'e kadar süre verilmesi üzerine aşılmış görünüyor.
Nitekim dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "her şey rayına giriyor" dedi.
TÜBİTAK Ödülleri için düzenlenen törenden sonra gazete ve televizyonların yöneticileriyle sohbet eden Cumhurbaşkanı, önce dershanelere ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındı.
Ancak bir gazetecinin "Peki konuyu gündemle ilişkilendirelim: Burada ödül alanların kaç tanesi dershaneye gitmiştir acaba" diye sorması üzerine gülerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"15 gün önce başka şeyleri tartışıyorduk. Şimdi başka. Ama her şey rayına giriyor. Konjoktürel tartışmalar gelip geçicidir. Kalıcı olan bilimdir. Onun için bilimle ilgili haberlere daha geniş yer verirseniz iyi olur."
***
Dershanelerle ilgili dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için Eylül 2015'e kadar süre verilmesi, dershane sahiplerine 2 dönem kazandıracak.
Bu sürede gerekli hazırlıkların rahatlıkla yapılabileceği belirtiliyor.
Daha önce "Biz Hükümeti blöf yapıyor sanıyorduk" diyen ve hazırlık yapacak zaman bulamadıklarını söyleyen dershane sahipleri, kullandıkları binaların kira kontratları ve diğer bağlantılarını ayarlayabilmeleri için yaklaşık 2 yıl kazanmış oldu.
Bu süre içerisinde dershaneler hem gelir sağlamaya devam edecek, hem de dönüşüm için gerekli altyapıyı oluşturabilecekler.
***
Cemaate yakın gazeteciler ve yazarlar da dün Çankaya Köşkündeydi. Onlar da alınan son kararın ortamı yumuşatmaya ve dönüşüm için gerekli hazırlıkları oluşturmaya katkı sağlayacağını söylüyordu.
***
Ancak;
Hükümete yakın kaynaklar, kısa sürede patlak veren kavga sırasında ortaya çıkarılan belgeler üzerinden –uygulamalar görmezden gelinerek - yapılan suçlamaların son derece üzücü ve "iyi niyetten uzak" olduğuna dikkat çekiyor.
Yıllardır yol arkadaşlığı yapan, birbirine emeği geçmiş insanların "vefa" duygusundan uzaklaşarak, ilk fırsatta dosyalara sarılmaları "helal bir kavga" olarak görülmüyor.
Eğer dostluktan, kardeşlikten söz edilecekse, tartışmaların ileride tekrar birbirinin yüzüne bakmayı engellemeyecek seviyede yürütülmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Özetle;
Haramdan sakınanların "haram kavgalardan" da uzak durması bekleniyor…
