Suriye yönetimi, Türkiye sınırının yarısını Kürtler'e bırakıyor.
Böylece Kürtler, PYD (Demokratik Birlik Partisi) öncülüğünde özerk bir
yapı oluşturma olanağına kavuşuyor.
Bu yapı, ilerleyen süreçte Kuzey Irak'la birleşebilir.
Bu birlik daha sonra bölgede yeni taleplerle ortaya çıkabilir.
Pek Kürtler'in bir araya gelmesi, sadece Türkiye, Suriye ve Irak'ı mı
ilgilendiriyor?
İran'ı etkilemeyecek mi?
Tabii ki etkileyecek.
Çünkü, 77 milyon nüfuslu İran'ın yüzde 10'u Kürt.
Yani İran'da yaklaşık 8 milyon Kürt var...
"Acem oyunu" böyle mi oynanır, bilmiyoruz, ama Türkçe'de bir deyim
var; evi camdan olan komşusuna taş atmaz...
İran'da nüfusun yüzde 61'i Fars. İkinci büyük grup yüzde 16 ile
Azeriler. Ayrıca Türkmen ve Türk boylarının oranı yüzde 2. Yanı sıra
yüzde 6 Lor, yüzde 2 Beluç, yüzde 2 Arap var.
Kürtler ise üçüncü büyük etnik grubu oluşturuyor.
Görüldüğü gibi İran da "yekpare" bir nüfusa sahip değil.
Dolayısıyla, Türkiye'ye karşı Kürt kartını kullanmaya kalkanların kendi
ülkelerindeki etnik yapıyı unutmaması lazım...
Aslında Türkiye'yi Kürtler üzerinden karıştırmak, vurmak biraz zor.
Çünkü hangi ülkenin sınırları içerisinde olursa olsun, bölgedeki
Kürtler'in kendilerine en yakın gördükleri ülke Türkiye'dir.
Tarih bunun kanıtı.
Ayrıca unutmamak gerekir ki, 29 yıl süren bölücü terör bile Türkler'le
Kürtler'i birbirine düşüremedi.
Ama Kürt kartını kullanarak Türkiye'yi zora sokmak isteyenler, yarın
aynı sorunu kendi kapısında bulabilir.
Aslında buluyor da...
Bakın Esad'ın Türkiye'yi sıkıştırmak için sınır boylarını teslim ettiği PYD
önderliğindeki Kürtler, şimdi onun devrilmesini istiyor.
Esad, tehlikeli bir oyun oynamıştı; oyun kendine döndü.
Kürtler'e verdiği toprakları geri alması artık imkansız.
Suriye'de bölünme süreci fiilen başlamıştır.
Bakalım diğer etnik gruplar ülkeyi kendi aralarında nasıl paylaşacak?
...Ve bu paylaşım yıllarca PKK'ya, PYD'ye gizli ya da açık destek veren
Suriye'yi, İran'ı memnun edecek mi?
