Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 19 Temmuz 2013

Barış sürecinin devamı için 4 şart

Şimdiye kadar "Biz sözümüzün arkasında dururuz" diyen Karayılan, şimdi "PKK kendini tasfiye etmeyecek" diyor.
Oysa "barış takvimine" göre; önce çatışmalara son verilecek, sonra PKK sınır dışına çekilecek, ardından silahlara tamamen veda edilecekti.
Dolayısıyla; terör bitecek, PKK tasfiye olacak, siyasi zemin, yani BDP öne çıkacaktı.
Bölünme istenmiyordu.
Karayılan silah bıraktıktan sonra ne yapacağını bile düşünmüştü.
Siyaset ya da yazarlıktan söz ediyordu.
Oysa silahlı kanadın başına geçtikten sonra farklı konuşmaya başladı.
Sözlerine bakılırsa, PKK daha da güçlendirilecek.
Karayılan "Bize her kesimden katılım var. Olacak da. Onları eğitiyoruz" diyor.
Öte yandan Şanlıurfa Ceylanpınar'da, sınırın Suriye tarafındaki Resulayn'ın kontrolunu da ele geçiren PKK destekli PYD özerklik ilan etmeye hazırlanıyor.
***

Peki şimdi ne olacak?
Barış sürecini başarıya ulaştırabilmek için ne yapmak gerekiyor?
Soruları, Kürt meselesine uzun yıllar kafa yormuş olan duayen bir istihbaratçıya, MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş'e yönelttik:
"Kürt sorunu sadece PKK meselesi değil. Dolayısıyla sadece PKK'ya silah bıraktırılmasıyla soruna çözüm getirilemeyeceğini biliyoruz.
PKK'nın silahsızlandırılması Türkiye'nin genel demokratikleşmesi içerisinde ele alınmalıdır. Burada 4 noktaya dikkat etmek gerekiyor:
1- Türkiye'nin demokratikleşmesindeki "süreklilik" can alıcı bir meseledir.
2-
Türkiye'nin demokratikleştirilmesi PKK'nın attığı adımlara bakılarak kararlaştırılacak bir mesele değildir.
3- Çözüm çalışmaları yürütülürken, Türkiye'nin dış ve iç politikasının da nitelikli demokratikleşme süreci ve vizyonuyla bağlantılı olarak geliştirilmesi önemlidir.
4-
Demokratikleşmeye paralel toplum desteğinin geliştirilmesi gerekir.
Bunun için Türkiye siyasetinde en geniş işbirliği şartlarının yaratılması çok önem taşımaktadır.
***

Öneş, bu 4 parametre konusunda çok sağlıklı gelişmeler olmadığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'nin demokratikleştirilmesinden sapma yok, ama atılması gereken adımlarda yetersizlikler var. O bakımdan Duran Kalkan konuştuğunda, Cemil Bayık, Karayılan konuştuğunda, Suriye'de PYD'nin Resulayn'ı ele geçirdiği haberleri geldiğinde aktüel bir tartışma içerisine giriyoruz. Çok yeni gelişmeler gibi haberleri kritize etmeye çalışıyoruz.
Oysa bunların hepsi beklenen şeyler.
Bütün bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde, özellikle Ortadoğu, Mısır ve Suriye'deki gelişmeleri, PYD'nin açılımını dikkate aldığımızda, yeni anayasa çerçevesinde Türkiye'de yeni bir toplumsal mutabakat zeminin yaratılmasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz."
***

Cevat Öneş, değerlendirmesini parlamentoya çağrı yaparak noktaladı:
"Maalesef bu yasama döneminde yeni anayasa fırsatını kaçırdık. Ama hala siyasi iktidar; BDP'nin desteği ve CHP'nin açıkladığı demokratikleşme çerçevesinde yepyeni bir anayasa ile toplumsal mutabakat sağlayabilir. Böylece PKK'nın silahsızlandırılması süratlendirilebilir. Bu konudaki siyasi ayrışma çözüm sürecini ve riskleri artırmaktadır..."