Şırnak'ın Cizre ilçesinde 50 kişilik sözde asayiş birimine ilişkin görüntülerin basına servis edilmesi ve bu yolla Türkiye'nin ayağa kaldırılması, sürecin "derin PKK" tarafından sabote edildiğini gösteriyor. "Derin" diyoruz, çünkü bu kişilerin kimler olduğu konusunda BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın dahi bilgisi yok. PKK'lılar bu eylemle çok önemli bir mutabakat maddesini çiğnemiş oldular.
Mutabakata göre, barış süreci sonuca ulaşana kadar "kamuoyunu rahatsız edecek talep ve eylemlerden kaçınılması" gerekiyordu.
Amaç yeni bir Habur görüntüsü oluşmasını engellemekti.
Ama "derin PKK'lılar" süreci sabote eden yeni eylemlerle ortaya çıkıyor.
Üstelik tam da 2. aşamaya geçileceği, yani demokratikleşme paketinin Meclis gündemine geleceği dönemde.
Bu aşamada Öcalan'ın örgüt üzerinde yeni bir "hakimiyet" sınavı vermesi gerekiyor.
Çünkü Türkiye'nin sinir uçlarına dokunan şovlar barış sürecini dinamitliyor...
Bir gün öncesine bakın yeter
SPK büyük takip başlattı.
Borsayı kimlerin çökerttiği ortaya çıkarılacak.
Bunun için son 1 ayı incelemeye gerek yok.
Tetiğe ilk kim ya da kimler basmış, ona bakmak yeter.
Olaylar başlamadan 1 gün önce borsadaki yabancı varlığının yüzde 1'e yaklaşan bölümünü satanların kimler olduğuna bakıldığında, Gezi olaylarını fırsat olarak kullanıp büyük para vuranlar ortaya çıkar. Çünkü en büyük ekonomik krizlerde bile bu kadar yüklü satış yapılmamış. Eylemlerden 1 gün önce satanlar, bugün yüzde 25-26 daha aşağıdan satın alma imkanına kavuştu.
Borsa endeksi 1 ay içerisinde 93 binden 70 bine kadar geriledi.
Yüzde 26 civarında bir kayıp.
Yabancı varlığı eylemlerden önce yüzde 66.16 düzeyindeydi. Bir ay içerisinde yüzde 63.79'a kadar düştü. Şimdi yeniden alışlar başladı.
O gün kimler sattıysa, bugün borsadan onlar kazanıyor. İncelenmeye değer.
Türkiye'deki mali piyasalara gaz bombası atıp yerlileri kaçıran, sonra da o kağıtları ucuz fiyattan toplayanların kimler olduğunu görmek için...
