Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 17 Haziran 2013

"Polis amca, fotoğraf çektirebilir miyiz?"

Hayatlarında ilk kez eylem koymanın heyecanını yaşayan ortaokul, lise, üniversite düzeyindeki genç kızların ellerinde bayraklarla yola çıkıp "... pabucu yarım, çık dışarı oynayalım" gibi çocuksu sloganlarla yürümesi "terörist bir eylem" değil.
Herkesin birlikte düdük çalıp zıplamaya başlaması da.
Bir akşam eğlencesi.
Karnaval.
Pankartlara baktığınızda da gençlerin zeka yarıştırdığını görüyorsunuz...
Kuğulu Park'takilerin çoğu ya sevgili, ya sınıf arkadaşı, ya da annebabasıyla birlikte.
Geceleri orada yatan "kadrolu" bir grup var.
Ama çoğunluk akşama doğru parka geliyor;
slogan, düdük, dans, halay derken deşarj olup gece yarısı evlerine dönüyorlar.
Bu grupta polisle çatışan yok.
Hatta parka girdiğimizde ilginç bir diyaloga şahit olduk.
Genç kız, kuğuların su yolu üzerine kurulan küçük köprüdeki üniformalı memura sesleniyordu:
"Polis amca birlikte fotoğraf çektirebilir miyiz?"
Polis izin verdi, "ilk eylem hatırasını" kızın sevgilisi çekti...

* * *
Eylemlerden kazanç sağlayan esnaf da var.
Düdükler, kokartlar, bayraklar ve Ankara'ya özgü tişörtler.
Birçoğunda "Ankara polisiyesi"
Behzat Ç'nin sözleri yazılı:
"Ben bu eylemi sevdim la..."
"Korkma la, biziz"
"La" bir nota değildir...
Gezi Parkı'nın yeniden düzenlenmesine, üçüncü köprünün ismine, alkol satış saatlerinin sınırlandırılmasına kızıldığını biliyorduk, ama Kuğulu'yu, Tunalı'yı gezince gördük ki, Ankara'da Behzat Ç. dizisinin yayından kaldırılmasına da öfke büyük.
Bu diziyi internette tıklama sayısının 650 bine ulaştığı göz ardı edilmemeli.

* * *
Ayrıca;
Üçüncü Köprü'ye verilen "Yavuz Sultan Selim" isminin değişmesi "tornistan" değil, Alevi kesiminde tansiyonu düşürecek bir adım olacaktır.
Ancak;
Bu eylemlerle Hükümeti devirmeye çalışmak "zincirleme etki" yaratacak bir sürece girilmesini sağlar.
Kural değişir.
Varsayalım ki, bu hükümet eylemlerle gitti.
Emin olun, gelecek Hükümet de aynı şekilde gider.
Olan "demokrasiye" olur.

* * *
Bütün dünyada bu tip eylemlerin amacı "protesto"dur.
Yani iktidarı uyarmak, dikkatini çekmek.
"Mesaj alındığına" göre,
O noktada başarıya ulaşılmış sayılır...

* * *
Olayların etkilediği bir başka boyut var:
Ekonomi.
Hazine bonolarımızın faiz yükü yüzde 30-40 oranında arttı.
Döviz kaçışı hızlandı.
Dolar 1.90 sınırını test etti.
Borsa çöktü, 1 milyar 280 milyon lira çıktı.
Eğer kredi notları da düşmeye başlarsa, herkesi etkileyecek tehlikeli bir sürece girilir.

* * *
Yeni bir başlangıç yapmak güzel.
Özgürlüklere sahip çıkmak, duyulmayan sesleri duyurmak da.
Ama eylemleri "taçlandırmanın" yolu durulacak yeri bilmektir.
Daha fazla insan zarar görmeden, sokaklardaki görevi parlamentodaki muhalefete devretmek gerekmez mi?