Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 9 Aralık 2012

Keşke saçı verseydiniz!...

Ailesi 19 yıldır zehirlendiğini söylüyor, büyük oğlu "zehirlenme" iddiasını yıllardır televizyonlarda, gazetelerde dile getiriyor, eşi, ölümünden sonra kestirdiği bir tutam saçı "zehirlenme" kanıtı olarak elinde saklıyordu.
Ama mezar açıldı; Adli Tıp vücudundan aldığı parçalar üzerinde incelemeyi yaptı, elde edilen verilen TÜBİTAK'ta "doğrulama testi"ne tabi tutuldu.
Sonuç: Zehir var ama zehirlenme yok...
Yani; Özal'a dışarıdan zehir verilmemiş...

* * *
Şimdi kime ne diyeceksiniz?
Yıllardır bu iddiayla birlikte kendisini de gündemde tutmayı başaran Ahmet Özal'a ve elindeki saçı bir türlü Adli Tıb'a vermeyen Semra Hanım'a sormak gerekmiyor mu:
Mezarı boşu boşuna niye açtırdınız?
Elinizdeki saçı verseniz, o incelemeden çıkacak sonuca göre hareket etseniz olmaz mıydı?
Dini gerekçelerle mezarın açılmasına karşı çıkan küçük oğlunuz Efe Özal'ın sesine neden kulak vermediniz?
Neden Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı mezarında rahat bırakmadınız?

* * *
Bu gelişme Türkiye'deki "kötü" bir alışkanlığın sorgulanmasına da yol açacak:
En küçük olayda bile yüzlerce komplo teorisi üretiyoruz.
Bakın büyük oğlunun açıklamalarına göre Turgut Özal'ı ABD, Almanya zehirlemiş olabilirdi. Hatta nokta hedef de veriyordu Ahmet Özal: Kuzey Avrupa ülkeleri işin içindeydi.
Sadece oğlu değil, Özal'ın kabine arkadaşları da çeşitli iddialar ortaya atıyordu:
O iddiaların bir kısmını biz de bu köşeye taşımıştık:
Kimine göre Orta Asya ve Kafkaslar'daki petrol ve doğalgaz rezervlerini Türkiye'ye kaptırmak istemeyen Rusya "zehirli" operasyonlarından birini yapmıştı.
Kimine göre de Özal, Kürt sorununu çözecek bir plan üzerinde çalıştığı için PKK'nın uyuşturucu trafiğinden pay alanlar harekete geçmişti.
Bulgaristan kaynaklı bir operasyon da olabilirdi. Çünkü Semra Hanım, Özal'ın ölümünden bir gün önce bir Bulgar ressamın sergisinde "zehirli limonata" içirildiği kuşkusunu dile getirmişti.

* * *
Özetle, ABD'den Rusya'ya Avrupa'dan Asya'ya kadar yeryüzündeki tüm ülkeler Özal'ı zehirlemiş olabilirdi.
Ama büyük bir kamuoyu oluşturulmuşken Adli Tıp "hayal kırıklığı" yaratacak bir sonuç elde etti.
Özal'ın vücudunda her insanda olabilecek kadar zehir vardı. Bunlar topraktan da geçmiş olabilirdi.
Yemeğine, içeceğine konulmuş bir şey yoktu...

* * *
Özal Türkiye'nin hayatını "renklendirmiş", ekonomisini canlandırmış bir liderdi.
ABD Başkanı ile "kanka" olmuş, Avrupa Birliği'ne başvuru yaparak "üyelik" sürecini buzdolabından çıkarmış bir lider olarak bu komplo teorilerini duysa herhalde gülerdi...