Tarihi 22 Mayıs 2018

Kılıçlar çekildi

Çıkar çatışmalarının zirveye çıktığı dünyada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Yaklaşık bir ay önce bu sütunlarda "Almanya Rusya'ya yanaşmak için fırsat kolluyor" diye yazmıştım. Aslında bu iddialı açıklamayı bana bir Rus general yapmıştı. Nitekim geçtiğimiz hafta Almanya Başbakanı Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Putin bir araya geldi.
Washington'a "Sana ve zoraki yaptırımlarına rağmen Moskova ile ilişkileri geliştireceğiz" mesajı verildi. Amerika'nın gizli istilası altında bulunan Almanlar artık Washington'a güvenmiyor. Almanya'nın en üst düzeydeki isimleri "Amerika artık güvenliğimiz için tehlike oluşturuyor" diye bas bas bağırıyor.
Merkel de bu koroya katılanlar arasında yer alıyor. Dünyada yeni oluşumlar, yeni ittifak arayışları gün yüzüne çıkıyor, saflar sürekli değişiyor, yeni bir küresel sistem kuruluyor. ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmayı yırtıp atması, elçiliğini Kudüs'e taşıyarak Filistinli katliamlarına zemin hazırlaması beraberinde Washington'a öfke patlaması getirdi. Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya ve Çin, Amerika'ya rağmen İran ile nükleer anlaşmanın devamı için bir araya gelme kararı aldı. Bu durum ABD'ye rest çekilmesi ve yeni ittifakların habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim Almanlardan sonra Fransızlar da Amerika'ya salvo atışına geçti. Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire ,"Amerika'nın dünyanın ekonomi polisi olmasına izin vermeyeceğiz" diyerek rest çekenler kervanına katıldı. ABD, İran ile ticaret yapan şirketlere yaptırım uygulayacağını açıkladı. Hatta geçtiğimiz hafta sanki kendi ülkesinin firmalarıymış gibi Alman şirketlerine uyarıda bulundu.
Ancak Merkel hükümeti Washington'a "Başka kapıya" diyerek soluğu Putin'in yanında aldı. Fransa hükümeti de Amerika'nın "İran'a boykot ve ambargo" baskısını delmek için kolları sıvadı. İran'a ticaret yapan Fransız şirketlerine Amerika tarafından bir zarar gelirse, bunların devlet tarafından nasıl telafi edilebileceği konusunda çalışma başlattı. Amerika ne yapacak?
İran'la ticaret yapan Alman ve Fransız şirket yöneticileri Washington'a ayak bastığında tutuklayacak mı?
Avrupa buna nasıl cevap verecek?
Batı medyası şimdi bunları tartışıyor.
Bilindiği gibi Rus casusu Skripal ve kızı Yulia İngilizlere çalışıyordu. Rus baba ve kızın İngiltere'de kimyasal suikasta uğraması sonucu ortalık ayağa kalkmıştı. İngilizler diplomatik ambargo uyguladıkları Moskova'ya karşı savaş çığlıkları atıyordu. Kanlıbıçaklı görünen iki ülkenin aslında iş paraya gelince kanka oldukları ortaya çıktı. Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesinin yayınladığı rapor dünyada büyük yankı uyandırdı. O raporda Rus devlet şirketi Gazprom'un, Skripal ve kızının zehirlenmesinden günler sonra bile Londra'da senet alıp satabildiği belirtiliyordu. Raporda, "Hükümet 23 Rus diplomatı sınır dışı edeceğini duyurduktan iki gün sonra Rusya, İngiltere'deki euro tahvil ihracından 4 milyar dolar topladı." deniyordu. Muhalefet Ruslara el altından yol veren hükümeti sahtekarlıkla suçluyor, soruşturma açılmasını istiyordu. İngilizler, Moskova'ya karşı Washington'un yanında gözüküyor, yaptırımlar uyguluyormuş görüntüsü veriyor ancak Rus şirketin 4 milyar dolarlık işlemine uçarak atlıyordu. İngiliz kafasını anlatan en güzel örnekti buydu!
Daha önce de belirttiğimiz gibi herşey "Yalan-Dolan-Dolar"dı. Görüldüğü gibi savaş büyük... İhanetler, satışlar, sağ gösterip sol vurmalar, yeni ittifaklar ve çıkarlar zirvede... Para kavgası doruğa çıktı, kılıçlar çekildi, saflar belirleniyor. Türkiye böyle bir ortamda seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Bosna'dan tüm dünyaya seslendi. Avrupa'nın göbeğinde Batı'nın ikiyüzlülüklerini suratlarına vurdu.
Dünyada çıkarlar uğuruna oynanan alçakça oyunları gündeme getiren "Dünya 5'ten büyüktür" diyen ve milyarlarca insanın sözcüsü olan tek ülke Türkiye...Ne yapacağız? Böylesine kirli bir savaşın yaşandığı yeryüzünde, dünyadan bihaber olanları mı iktidara getireceğiz? Karar sizin..