Herkesin saygı gösterdiği köklü ailelerden birini ziyarete götürülüyor. 80 yaşında yaşlı bir adamın karşısına çıkarıyorlar. 80 yaşındaki Somalili ani bir refleksle bizim genç işadamının elini kapıp öpmeye başlıyor. Bizimki şokta, ne yapacağını şaşırıyor. Elini kurtarmak için direniyor ama nafile... Yaşlı adam defalarca öpüyor. Ardından konuşmaya başlıyor. "Evladım babam Osmanlı sevdalısıydı. Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretlerinin torunlarından alim bir adamdı" diyor. Ve ekliyor;
"Ölmeden önce vasiyette bulundu. İslam dinini en doğru şekilde yaşayıp, dünyaya yayan Osmanlı'yı fitnelerle İngilizlerin yıktığını anlattı.
Aynı şekilde Osmanlı'nın en büyük gücü dinini yıkmak için de her yere bozuk din adamları gönderdiklerini söyledi. İslam'ın artık garip kaldığını belirttikten sonra 'Bir gün bu topraklara tekrar o Osmanlı'nın torunları gelecek. Ne zaman ki kapın çalınır içeri girer, ellerine sarıl ve öp. Bu sana vasiyetimdir' dedikten sonra vefat etti. Ben babamın son isteğini yerine getirdim." Bugün bu ülkede eli öpülecek insanlar çok, şükürler olsun. Ancak maalesef Osmanlı'yı yıkanlara hizmet edenlerin torunları da aramızda... Ve yine maalesef hala durmaksızın Türkiye'ye saldıran BATI'ya hayranlar, onların ağzıyla konuşuyorlar. "Ne işimiz var Suriye'de, Başika'da, Katar'da, Somali'de" diye bir de ahkam kesiyorlar. Batı ile uyumlu olmamız gerektiğini söylüyorlar. Uyumlu olmamızı istedikleri BATI'nın 950 bin nüfusu olan Cibuti'de Amerika'sından, Fransa ve İtalya'sına kadar nasıl askeri üsler kurduğunu, buna Japonların ve Çin'in de binlerce askerle nasıl eklendiğini yazmıştım.
Peki sadece bu kadar mı? ABD'nin bugün 150'nin üzerinde ülkede tam bine yakın yapılanması, 350 BİN ASKERİ var. Ruslar, Japonlar, Fransızlar, İngilizler, İsrail ve Çin de hızla askeri üs yarışında yerini alıyor.
Afganistan'da 154 bin, Almanya'da 52 bin, Japonya'da 37 bin, Hawaii'de 22 bin ve Güney Kore'de 20 bin ABD askeri görev yapıyor. Kuzey Afrika, Ortadoğu, Doğu ve Güney Asya'da 161 bin, Avrupa'da 79 bin, Asya'nın doğusu ve Pasifik bölgesinde 49 bin askeriyle gövde gösterisi yapıyor.
Son dönemde Türk Cumhuriyetlerinde üsler açarak Orta Asya'da örgütleniyor, adeta Çin'in etrafını sarıyor, denize açıldığı her yere bir askeri üs kuruyor. Pekin'in karşısına tam 200 noktada çıkıyor. Petrol bölgeleri ve güzergahları, ticaret yolları, ulaşım koridorlarının kontrol noktaları gibi önemli yerlere askeri yığınak yapıyor..
Bahreyn'den, Kuveyt, Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Umman'a kadar üslerle her yerdeler. İngiltere Suudi Arabistan'dan, Umman'a, Bahreyn'den Kuveyt'e kadar petrolün olduğu her noktada askeri üsler kurdu. Fransa sadece Birleşik Arap Emirlikleri'nde ve Lübnan'da binden fazla askerle yığınak yaptı. ABD'nin, Almanya'da 52 bin, İtalya'da 11 bin, İngiltere'de 9 bin, İspanya'da 1500, Belçika'da 1200, Portekiz'de 700, Yunanistan'da 400, Fransa'da 68 olmak üzere Avrupa'da 79 binin üzerinde askeri bulunuyor. Rusya, Ermenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan'da da askeri üsler kurdu, Suriye'ye yerleşti... Amerika'nın Kenya, Cibuti, Etiyopya, Uganda, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Güney Sudan'da askeri üsleri, Cezayir, Nijer, Moritanya, Çad, Nijerya, Mali, Burkina Faso, Fildişi Sahili ve Senegal'de de askeri birlikleri, Mali'de İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI Üssü bulunuyor. Merkezi Almanya'da bulunan ABD Afrika Komutanlığı vasıtasıyla Afrika üslerinde kıta ülkelerinin askerlerini eğitiyor, CIA'ya bağlıyor. Herhangi bir ülke ABD çıkarlarına ters politika izlerse bu üslerde eğittiği Afrikalı komutanlarla darbe yapıyor. Fransa Cibuti'den Gabon'a, Çad'dan Senegal'e, Fildişi Sahilleri'nden Orta Afrika Cumhuriyetine kadar her yerde binlerce askeri ve üsleriyle kara kıtada cirit atıyor. İngiltere ise Güney Afrika Cumhuriyeti'nden, Sierra Leone ve Kenya'ya kadar askeri üslerle yayılıyor...
Ve tüm bu bölgelerde yaşayan halklar, Amerikalının, İngiliz veya Fransız'ın elini öpmek için beklemiyor, babasından ölüm döşeğinde vasiyet almıyor. Dünyanın her yerinde EN BÜYÜK GÖNÜL GÜCÜ'ne sahip tek ülke Türkiye... "Ne işimiz var dışarılarda" diyen ittihatçı zihniyete BATI'nın her seçimde neden destek verdiğini bu yüce MİLLET artık gayet iyi anlıyor. Kim kime uşaklık ederse etsin bizi bekleyen gönüllere gideceğiz. Artık Diriliş-Ertuğrul'un kıvılcımı atıldı. Dönüş yok...
