Ardından Sovyetler'i dağıttılar, Avrupa'nın hemen tamamı Amerika'ya bel bağladı. Bu bağlanma ile birlikte doğuyu ve güneyi sömürme, zenginleşme, şansları oldu.
Dünyanın doğusu ve güneyi yer altında zengin, yer üstünde fakirdi.
Yeraltındaki zenginliği katliamlarla alırken, üzerindekilere sadece kuru ekmek bıraktılar. Ancak artık yetişmeye zorlandığımız gelişmeler yaşanıyor, dengeler tamamen değişiyor. Bunun en büyük sinyalini Sanayileşmiş ülkeler G-7 Zirvesi'nden sonra Almanya Başbakanı Merkel veriyor. Bakın ağzındaki baklayı nasıl çıkarıyor Merkel; "Başkalarına bel bağladığımız günler SONA erdi. Son birkaç gün içinde bu dönemin bittiğini bizzat gözlerimle gördüm." Evet bir dönemin bittiğini söylüyor Merkel... Ve dahası bu güne kadar başkalarına bel bağlayarak yaşadıklarını açık açık itiraf ediyor. ABD'yi yöneten, başkanları seçen küresel sermaye Avrupa Birliği'nin kurucusuydu. Dolayısıyla AB'yi doğrudan Amerika'ya bağladılar, NATO şemsiyesi ile koruma altına alarak muazzam bir sömürü sistemi kurdular. Amerikan derin devleti "Sırtımızda kamburlarla, bize bel bağlayanlarla dünyanın en borçlu devleti haline" geliyoruz diyerek resti çekti. Bel bağlayanlarla, belinde asalakları taşıyanların müthiş bir kavgası başladı. Onun içindir G-7 Zirvesi'nde Trump "Almanya hep kazanan oluyor" diyerek aşağılayan ifadeler kullandı, Berlin'in ticaret zengini olmasına bayrak açtığını ilan etti. "NATO'da en çok parayı biz harcıyor, Avrupa ise sefasını sürüyor" diyerek parazitlere savaş açtı.
Artık yeni NATO geliyor... Ve Yeni NATO, Türkiye'nin merkezinde olan İpekyolu'nu korumak için yeniden yapılandırılacak. Kilit roldeki Ankara tüm dengeleri değiştiren stratejik ülke olacak, asalaklar ise birer birer dökülecek... Merkel aptal değil...
Artık CIA gizli merkezinin Almanya'da olması bile kendilerini kurtaramayacak. Bu gerçeği gördü. Onun içindir "Başkalarına bel bağladığımız günler bitti" diyerek, Avrupa'yı bekleyen ASALAK DÖKÜMÜ'ne hazırlanıyor. Yıllarca bizdeki ihalelere bel bağladılar. Alamayınca içerdeki işbirlikçi elemanlarının çıkaracağı kaoslara bel bağladılar. Yetmedi, kavgalara, ayrışmalara, mezhep çatışmalarına bel bağladılar.
Doymadılar, teröristere, PKK'ya bel bağladılar... 27 Aralıklara, 15 Temmuz darbe girişimlerine bel bağladılar. "Acaba işe yarar mı" diyerek katiller ordusu FETÖ'ye bile bel bağladılar. Ancak hiçbiri tutmadı... Şimdi bel bağladıkları Amerika'nın yeni Başkanı Trump ve ardındaki derin yapıdan tokat üzerine tokat yiyorlar. Alman otomobillerine milyarlarca dolarlık cezalar tam gaz devam ediyor... Hızla büyüyen Türkiye'yi hem yanlarına almak istiyorlar, hem de nefret ediyorlar. Gündüzleri "Türkiye ile olmaz" diyorlar, "Türkiyesiz yapamayız" diyerek geceleri ağlıyorlar. Psikolojikleri bozuldu, manyağa döndüler, ruhlarında çatışmalar yaşıyorlar. Bel bağladıkları terör gelip artık onları Avrupa başkentlerinde vuruyor.
Başlangıçta hepsi DEAŞ'tan memnundu, Suriye parçalanıyordu, şimdi o akrep gelip onları vuruyor. Terör örgütleri kurma uzmanı İngiltere bile bombalar ve ölümlerle sarsılıyor.
Bugün İngiliz istihbaratının İngiltere'de takip ettiği potansiyel terörist sayısı 20 bin olarak açıklandı. Henüz habersiz oldukları daha kaç bin kişi var kim bilir? Terörist uzmanı Londra'daki panik buysa Berlin, Brüksel, Paris'i siz düşünün. Zavallı İran da yıllardır ateşkesle bel bağladığı PKK'yı kendi topraklarında kamplarda besliyor.
Ahmaklığın önde gidenine imza atıyor.
PKK'nın komutanı artık Amerikalı subaylar ve resmi karargahı Pentagon. Bu kadar gerçeği göre göre PKK'ya bel bağlamalarının sonucunu da aldılar. İran Ordusu'na saldıran PKK, bir binbaşıyla teğmeni öldürdü. Şimdi oturmuş ağlıyorlar... Halbuki PKK'nın komutanı ABD'nin en büyük planlarından biri önümüzdeki günlerde İran'ı parçalamak.
Operasyonu PKK ile başlatacaklar. Madem ahmaklıktan açtık, dangalaklarla devam edelim. The Times muhabiri "Türkiye'de tv'lerde her gün bozuk ve yağmurlu hava haberleri veriliyor. Türkler gündemden kaçmak için mi bunu yapıyor" diye haber yapıyor. Türkiye'ye saldırmak için artık havalara bel bağlamış dangalaklar da var...
Bel bağlayanların belini kıran bir Ankara onları bu hale getirdi. Geçmiş olsun!
