Tarihi 22 Nisan 2017

Alçaklık çemberi

Bugünlere baktığımızda ülkelere "ALÇAKLIK ÇEMBERİ" ile saldırıyorlar. Fransa'daki terör saldırısından sonra Rusya'da da dün daha vahim bir eylem gerçekleşti. Rus istihbaratına ait binaya dalan teröristler iki kişiyi öldürdü.
Artık istihbarat binalarından içeri girip insan öldürecek kadar gelişmiş bir gözü dönmüşlük var ortada. Kaos ve savaşlardan beslenenlerin beslediği istihbarat örgütleri eliyle "Artık hiç kimse güvende değil" mesajları veriliyor. Çıkar savaşlarının tavanı deldiği bir dünyada yaşıyoruz. Artık kartlar açık oynanıyor, önüne gelen başkasına saldırıyor. İstihbarat örgütleri mevcut terör örgütlerinin hücrelerine kadar girip ele geçiriyor ve KULLANMA SANATI'nda zirveyi yaşıyor. Bir GÜÇ "AB dağılacak, parçalara ayrılacak, Euro yok olacak" diye Avrupa başkentlerinde terör estiriyor. Terör saldırılarına maruz kalan Avrupa başkentleri, başka terör örgütlerine kucak açıp vatandaşlık bile verirken, kendine kanlı katillerden terör örgütleri kuruyor. İşte o Avrupa'nın sahip çıktığı, bağrına basıp kullandığı terör örgütlerinden ikisi FETÖ ve PKK. Aynı Avrupa aylardır Türkiye'ye saldırıyor, diplomatik dokunulmazlığı olan Bakan'ımızı sokakta saatlerce rehin alıyor, hep bir ağızdan ülkemizin referandumu için "Hayır" diye bağırıyor. Avrupa'yı yönetenler, Birliğin güvenliği için çalışan memurlarına kadar önüne gelen PKK'lı teröristlerle pozlar verip, adeta "Yaşasın terör ve onun kanlı katilleri" dercesine pozlar veriyor, sevgisini gösterip, yaptığı işbirliğini belgeliyor. Ardından o işbirlikçi terörist sevici memurlarını referandum için gözlemci olarak Türkiye'ye gönderiyor.
Binlerce insanımızı öldüren teröristleri kucaklayan gözlemciler referandum için aleyhte rapor yazıyor. Ardından dünya teröristle kucaklaşanların yazdığı raporu ciddiye alıp Türkiye'yi mahkum etmeye çalışıyor. Yeryüzünde işte böylesine sahtekar bir ALÇAKLIK ÇEMBERİ kuranların son dönemde başlattığı açık savaş var. Aynı şekilde küresel güçlerin yeryüzünde ele geçirdiği binlerce yayın organı, sivil toplum örgütü, siyasiler, işadamları, gazeteciler, yazarlar ile kurulan ÇEMBER de koroya katılıyor. Bağımsız hareket etmek isteyen ülkeler hemen çembere alınıyor. İçeriden ve dışarıdan tüm kullanıma açık olanlarla saldırıya geçiliyor. İngiltere seçime gidiyor...
Avusturya'dan, Fransa ve Almanya'ya kadar her yerde seçimler var. Avrupa'da ırkçı partiler öne geçiyor... FAŞİSTLER iktidarları ele geçirmeye hazırlanıyor. Ancak hiçbir ülkenin medyasında ayak sesleri göklerde yankılanan FAŞİST LİDERLER'den bahseden çıkmıyor. Varsa yoksa halkın iradesi ile seçilen Türkiye Cumhurbaşkanı'na ve referandumuna saldırıyorlar. Demokrasi havarisi BATI'da yükselen FAŞİST LİDERLERİ görmezden gelenlerin Türkiye seçimlerine ve yönetimine saldırması içerideki işbirlikçileri de harekete geçiriyor.
Böylece İÇ ve DIŞ çemberler birleştiriliyor.
Bakın ABD'de Yahudi lobisinin elinde olan HUDSON ENSTİTÜSÜ diye bir kurum var. Geçtiğimiz yıllarda Hudson Enstitüsü "Türkiye'de bir üst mahkeme yargıcı ÖLDÜRÜLSE darbe yapılır" senaryosunu tartışıyordu. Kısa bir süre sonra da Ankara'da Danıştay saldırısı gerçekleşiyordu. Şimdi "Darbe için yargıç öldürmeyi" konuşan bu demokrat (!) adamlar önceki gün yine toplandılar. Saatlerce Türkiye'deki referandumu konuştular. Eric Brown'dan Nicholas Danforth'a kadar önüne gelenin Hudson Enstitüsü'nde referandum ile ilgili söyledikleri, bugün CHP ne diyorsa hemen hemen aynıydı. FETÖ ve PKK söylemleri de bu enstitünün duvarları arasında yankı buluyordu. Nicholas Danforth daha da ileriye gidiyor, "Türkiye PKK ile görüşmeli... Herkes bundan memnun olur" diyordu. PKK, Amerika'nın terör listesindeydi ama görüşmemizi istiyorlardı.
Amerikan generallerine kadar önüne gelen de terörist PKK ile Suriye'de aynı ranzada yatmıyor muydu? Dünyada Atlantik Paktı ile Avrasya Paktı arasında inanılmaz bir GÜÇ savaşı yaşanıyor. Bir gün Fransa'da, ertesi gün Rusya'da silahlar patlıyor. Türkiye tam ortada, anahtar rolünde... Bu yüzden ANKARA'yı istiyorlar ve diz çöktürmek için ALÇAKLIK ÇEMBERİNİ daraltıyorlar. Bizim ana muhalefetin ise dünyada olan bitenden haberi yok. Batı başkentlerinden Türkiye'ye hangi cümlelerle saldırılırsa, onu kopyalayıp piyasaya sürüyor. Dışarıda kıyamet kopuyor, devir içeride kavga devri değil...
Ama göremiyorlar, dışarıya dönemiyorlar...
O yüzden devamlı kaybediyorlar. Dünya dönüyor, CHP dönmüyor!